Milli Görüş’ün Son Lideri Oğuzhan Asiltürk Öldü 

İSTANBUL — 

Milli Görüş Vakfı Genel Başkanı ve Saadet Partisi Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Oğuzhan Asiltürk, 13 Eylül’de Covid-19 rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı hastanede bugün hayatını kaybetti.

1970’li yıllarda Milli Selamet Partisi’nin yer aldığı hükümetlerde içişleri bakanlığı yapan Asiltürk, 90’lı yıllarda Refah Partisi’nde genel sekreterlik üstlenmişti.

Bu yılın Ocak ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmelerle yeniden kamuoyunun karşısına çıkan Oğuzhan Asiltürk’ün Saadet Partisi’nin Millet İttifakı yerine Cumhur İttifakı ile işbirliği yapması için uğraş verdiği konuşuluyordu.

Erdoğan, Asiltürk’le görüştükten sonra İstanbul teşkilatının başına Milli Görüş kökenli Kabaktepe’yi getirdi

7 Ocak’ta Ankara’daki evinde Asiltürk’ü ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bayram Şenocak’ın yerine Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul İl Başkanlığı’na yine Milli Görüş geleneğinden gelen Osman Nuri Kabaktepe’yi atadı.

Asıltürk ise bu atama sonrasında ‘‘Sayın Cumhurbaşkanı'na huzurunuzda teşekkür ediyorum. Kendisi mezun olduğu zaman genç bir kardeşinizken, ben belli makamlarda idim. Devamlı ‘abi’ bilir. Beni ziyarete geldikten sonra bütün bunların hepsinin önlenmesi için elinden gelen her şeyi yaptı. Bizim şimdi tutup da hepimizin şikayet ettiği bu çatışmayı ortadan kaldıran insanlara ‘geçmişte şöyle, geçmişte böyle’ dememiz akıl ve mantıkla bağdaşmaz’’ demesi Asiltürk’ün çoktandır Adalet ve Kalkınma Partisi köprüleri atan Saadet Partisi arasında bir uzlaşma arayışı olarak yorumlandı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda tartışılan iftar buluşması

Sonrasında Asiltürk 21 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda verilen iftar yemeğine katılarak iade-i ziyarette bulundu.

Asiltürk’ün bu temasları Saadet Partisi’nin son seçimde birlikte hareket ettiği Millet İttifakı’ndan Cumhur İttifakı’na geçeceği iddialarına neden oldu.

Saadet Partisi’nin önemli isimlerinde Ali Aktaş, “Asiltürk'ün Saadet'i saraya eklemleme çabası karşısında kendi hesabıma ‘yeni bir yol’ açmaya karar verdim. Mevcut düzeneğin bu açık pazarlık karşısında net bir tavır ortaya koyamamasını da yadırgıyorum. Saraya teslim olmak yok; yolumuzu tırnaklarımızla kazıya kazıya açacağız” yorumunu yaptı.

Asiltürk üç ay önce Saadet Partisi kongresine alternatif bir liste sunacağını duyurmuştu

Saadet Partisi Yüksek İstişare Konseyi Başkanı, asıl büyük çıkışını 15 Haziran'da Twitter hesabından yaptı.

Kapsamlı paylaşımlarda bulunan Asiltürk, ‘‘Ulaşmak istediğimiz hedefin önem ve değerinden dolayı, hoşgörülü, toparlayıcı ve yol gösterici olmamız gerekiyor. Müminlerin kardeş olduklarına inandığımız için, kardeşler arasında iyi ilişkiler olmasını arzu ediyoruz. Siyasi çekişmelerin oluşturduğu olumsuz ortamdan etkilenmeden, kardeşliğin oluşmasına ve gelişmesine çalışırız. Milli Görüşçüler, kendi arzu ve istediklerine uyarak değil, ahlaki ve manevi değerlere uygun olarak hareket ederler. Eğer inandığımız gibi yaşamazsak, yaşadığımız gibi inanmaya başlarız. Erbakan hocamızdan sonra, Saadet Partisinde görev yapan kardeşlerimiz, sâdece iktidarı tenkitetmekle yetindiler. Öyle olunca, ahlaki ve manevi değerleri savunduğu için, Saadet Partisi'ni destekleyenlerin desteği azaldı’’ dedi.

Asiltürk bu yıl yapılacak Saadet Partisi kongresinde de kendisinin gözetiminde alternatif bir liste hazırlanacağını da kamuoyuna açıkladı.

Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, Asiltürk’ün tutumundan hoşnut değildi

Bugün Asiltürk’ün kaybından duyduğu üzüntüyü ‘‘yol arkadaşımız ve dava adamı Asiltürk ahirete göç etmiştir’’ sözleriyle ortaya koyan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Haziran ayında Milli Görüş Vakfı Genel Başkanı’nın açıklamalarından duyduğu rahatsızlığı gizlemiyordu.

Karamollaoğlu, Asiltürk’ün Twitter paylaşımları hakkında “Ben parti meselelerimizi kamuoyunda tartışmaya hiçbir zaman bugüne kadar girmedim bundan sonra da girmemekte kararlıyım. Onun için o açıklamalar Oğuzhan Bey’i doğrudan doğruya bağlar. Kendisiyle de görüşeceğiz bundan dolayı başka bir açıklama yapmayı doğru bulmuyorum. Yani parti içi meseleleri kamuoyu ile paylaşmak, ülkenin problemlerini çözmekle alakalı bir konu değil diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Bekaroğlu: ‘‘Oğuzhan Bey, Saadet Partisi’ni ne olursa olsun Cumhur İttifakı’na götürecek diye bir şey yoktu’’

Asiltürk’ün çıkışı kamuoyunda Saadet Partisi’ni Cumhur İttifakı’na eklemlenme çabası olarak yorumlansa da yıllarca Milli Görüş hareketinin içinde bulunmuş eski Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve CHP İstanbul milletvekili aynı görüşte değil.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Bekaroğlu, Oğuzhan Asiltürk’ün ölümünden dolayı üzgün olduğunu belirttikten sonra ‘‘Oğuzhan Bey’in yeniden gündeme gelmesi aslında Tayyip Bey’in başta oy oranlarında yaşadığı gerileme olmak üzere partisinin yaşadığı sorunlardan kaynaklanıyordu. Telaşa düşünce eski defterleri karıştırmaya başladı. Tamamen Tayyip Bey’in ihtiyaçları burada anahtar rol oynadı. Yoksa yıllarca Oğuzhan Bey’e selam vermediği biliniyordu. Hiçbir şekilde aramadığı bir insan son bir yılda neden kıymetli oldu? Çünkü tek bir oya bile ihtiyacı vardı Tayyip Bey’in. Ama ben burada şuna da katılmıyorum. Saadet Partisi’ni ne olursa olsun Cumhur İttifakı’na götürecek diye bir şey yoktu. Şu kadarını söyleyeyim ‘bu tarafla’ da görüşüyordu’’ dedi.

Bekaroğlu’nun ‘‘bu taraf’’ dediği Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu en son Asiltürk hastaneye kaldırıldıktan sonra 14 Eylül’de bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.

Oğuzhan Asiltürk kimdir?

1934 yılında Malatya’da doğan Oğuzhan Asiltürk, İstanbul Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi’nde öğrenciyken kendisi gibi İTÜ mezunu olan Necmettin Erbakan ile tanıştı.

Erbakan’ın kurmuş olduğu Milli Nizam Partisi’nde siyasete başladı ve Milli Görüş hareketinin ilk siyasi partisinin Ankara İl Başkanlığı’nı üstlendi.

12 Mart Muhtırası’nın ardından kapatılan partinin yerine yine Necmettin Erbakan liderliğinde kurulan Milli Selamet Partisi’nden Ankara milletvekili seçildi.

CHP-MSP koalisyonu ve Milliyetçi Cephe hükümetlerinin mimarı

Seçimden sonra kurulan MSP-CHP koalisyonunun Deniz Baykal ile birlikte mimarları oldu.

Ecevit’in başbakanlığında kurulan hükümette içişleri bakanlığı koltuğuna oturdu. Yaklaşık 10 ay sonra koalisyon dağıldı. Sonrasında yine Milli Cephe koalisyonlarının müzakerecileri arasında yer aldı. O hükümetlerde sanayi bakanlığı ve içişleri bakanlığı görevlerini üstlendi.

12 Eylül darbesinde bir yıl tutuklu kalan Asiltürk, 1987’de yapılan Anayasa Referandumu’nda yasakların kalkmasının ardından yeniden siyasete döndü.

Aynı yıl yapılan Refah Partisi kongresinde Milli Görüş geleneğinin üçüncü partisinin genel sekreteri oldu ve 1987 seçimlerinde Malatya’dan milletvekili seçildi.

Erdoğan’ı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na taşıyan yolu açtı

1994 Yerel Seçimleri’nde ANAP’tan partiye katılan milletvekillerinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için eski TOBB Başkanı Ali Coşkun’u işaret etmelerine karşı çıktı ve kendisine hala ‘abi’ diye hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü açtı.

Mehmet Bekaroğlu, ‘‘ANAP’tan partiye katılan Abdülkadir Aksu gibi isimler Ali Coşkun’un daha merkezde olduğunu ve partiye daha katkısı olacağını söylüyorlardı. Ancak Oğuzhan Bey, partinin kendi kadrolarının yetkin olduğunu, onların emeklerinin karşılıksız bırakılmaması gerektiğini söyledi. Bu çıkışına Erbakan hoca da destek verdi ve Tayyip Erdoğan Refah Partisi’nin adayı oldu’’ dedi.

Asiltürk’ün desteğiyle aday olan 40 yaşındaki Erdoğan, DYP adayı Bedrettin Dalan, SHP adayı Zülfü Livaneli, ANAP adayı İlhan Kesici, CHP adayı Ertuğrul Günay ve DSP adayı Necdet Özkan’ı geçerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.

Çok uzun yıllar boyunca yenilikçileri affetmedi

1996 Seçimleri’nden sonra Doğru Yol Partisi ile Refah Partisi arasında kurulan koalisyonun da mimarı olan Oğuzhan Asiltürk, 28 Şubat sonrasında kapatılan Refah Partisi’nden sonra kurulan Fazilet Partisi’nde Bülent Arınç ve Recep Tayyip Erdoğan gibi yenilikçilerin adayı Abdullah Gül yerine gelenekçilerin adayı Recai Kutan’ı destekledi.

Kongreyi gelenekçiler kazanırken küskün yenilikçiler Fazilet Partisi de kapatılınca yeni kurulan Saadet Partisi’nin içinde kalmama kararı alarak Adalet ve Kalkınma Partisi’ni oluşturdular.

Erbakan gibi Asiltürk de Erdoğan’ın liderliğindeki yenilikçilerinin bu ayrılışına uzun süre tepkili kaldı. Ta ki bu yılın başında gerçekleşen buluşmaya kadar.

voa