Milliyetçi gelenekten merkez sağa: İYİ Parti
"İktidarla bağlarını kopardı"
Milliyetçi gelenekten merkez sağa: İYİ Parti
MHP ile yollarını ayırıp İYİ Parti’yi kuran Meral Akşener; sert mesajlarla Cumhur İttfakı ile arasına mesafe koyuyor. Siyaset bilimciler; Akşener’in HDP seçmenini de kollamasını onun merkez sağa yönelimi olarak görüyor.
Siyasette dağılıp gideceği, asla varlık gösteremeyeceği öngörülen İYİ Parti, bugün Cumhur İttifakı’ndan gelen "FETÖ'cülük, milli birliğe ihanet" suçlamalarıyla karşı karşıya. Akşener’le yola çıkan birçok isim partiden kopmuş olsa da, parti içinden Cumhur İttifakı yanlısı sesler yükselse de Akşener’in hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hem de MHP lideri Devlet Bahçeli’ye dönük sert çıkışları onu bugünün siyasetinde en çok konuşulan isim yaptı.
2018’de aldığı yüzde 10’luk oy oranını bugün yüzde 15’e çıkaran Akşener, Bahçeli’nin "evine dön" çağrısını geri çevirmekle kalmadı, İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı’nın karşısında her zaman güçlü duracağı mesajı verdi. Akşener, Bahçeli’nin kapatılmasını istediği HDP’nin meclisin meşru bir partisi olduğunu her seferinde vurguladı, HDP’nin oylarına lanet okunmasını "milletin iradesine karşı çıkmak" olarak yorumladı.
HDP’li vekillerin de aralarında olduğu milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili fezlekeler gündeme geldiğinde partisinin ne yapacağı merakla beklenen Akşener, Erdoğan’ın istediğinin aksine fezlekelere doğrudan evet demeyeceklerini vurgulayan "Elbette ki milletimizin hür iradesine saygı duyacağız" çıkışıyla dikkat çekti. Tüm kamuoyu anketlerinde Akşener’in sadece milliyetçi çevrelerden değil, merkez sağdan da ciddi oy topladığı tespit ediliyor. Peki; Akşener’in stratejisi, MHP’ninkinden nasıl farklı? Cumhur İttifakı’na kapıları tamamen kapattı mı? Dahası; kafasında merkez sağ bir parti mi planlıyor?
"İktidarla bağlarını kopardı"
İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü, siyaset bilimci Can Selçuki DW Türkçe'ye, Meral Akşener’in Cumhur İttifakı’na kapıları kapatışının aslında son yaptığı açıklamalardan da öncesine dayandığını, bunun sinyallerini çok uzun bir süredir verdiğini söylüyor.
Selçuki; "Bu da Akşener’in doğrudan bir tercihi değil, tabanının tercihi. Kendisi de söyledi bunu. Eğer Akşener, Cumhur İttifakı’ndan yapılan çağrılara kulak vermiş ve partisini oraya doğru hareketlendirmiş olsaydı, seçmeni onunla gelmezdi" diyor.
Metropoll Araştırma Genel Müdürü Özer Sencar ise Akşener’in fezleke çıkışıyla ilk kez AKP ve MHP’ye karşı "net bir tavır" aldığını, "Meral Hanım iktidarla bağlarını kopardı. Artık iktidar, İYİ Parti’den ümidini kesebilir" sözleriyle dile getiriyor. Sencar, Akşener’in bundan böyle Cumhur İttifakı ile bir araya gelme ihtimalinin kalmadığını düşünüyor.
"Şehirli, laik milliyetçi"
Siyaset bilimciler, kamuoyu araştırmacıları Akşener’in kafasında İYİ Parti’yi merkez sağa götürme planı olduğunu öngörürken, onun milliyetçilik anlayışının MHP’den farklı olduğunu anlatıyor.
Can Selçuki, "Akşener’in milliyetçiliği daha şehirli, daha seküler bir milliyetçilik. İnançlara, muhafazakar kitleye saygılı ama daha seküler bir milliyetçilik alanında kendini tarifliyor. Merkez sağın diğer unsurlarını içinde barındıran ama milliyetçi kimliğini kaybetmemiş bir parti inşa etmeye çalışıyor" diyor.
Selçuki, Akşener’in bu yaklaşımının da seçmende karşılık bulduğunu söylüyor. İstanbul Ekonomi Araştırma’nın Eylül 2020’den beri yaptığı kamuoyu anketlerine göre Akşener’in başarı puanı ve İYİ Parti’nin oy oranı yükseliş trendi gösteriyor. İYİ Parti'nin yüzde 14-16 bandına oturduğunu anlatan Selçuki, "İYİ Parti, bulunduğu yerden AKP’nin, Cumhur İttifakı’nın çeperinde bulunan memnuniyetsiz kitleye daha fazla hitap etmeye yöneldi. Oralardan da oy oranını, desteğini artırmaya çalışacak önümüzdeki günlerde" öngörüsünde bulunuyor.
"Daha kuşatıcı, kapsayıcı"
Akşener’in milletvekili dokunulmazlıkları konusunda "AKP’ye hizmet edecek pozisyon almayacağı" mesajının önemine vurgu yapan Yaşlı, Akşener’in stratejisiyle ilgili şu tespiti yapıyor:
"Kürt sorunuyla ilgili belki doğrudan bir çözüm önerisi öne sürmüyor ama iktidarın muhalefet bloğunu yarmak için HDP’nin üzerine gitme, HDP’yi kapatma, HDP’yi kriminalize etme çabalarına da doğrudan iştirak etmiyor. Akşener siyasetin merkez figürü haline geldi. Aynı zamanda da bir birleştirici lider pozisyonuna, hüviyetine doğru görünmeye, böyle bir hüviyet almaya başladı. Daraltıcı bir milliyetçilik yerine daha demokratik, daha kuşatıcı, kapsayıcı merkez sağın diliyle konuşan bir figür var karşımızda."
"Popülaritesi Erdoğan’a yakın"
Kamuoyu araştırmacısı Özer Sencar; "Popülaritesi Erdoğan’a en yakın lider, Akşener. Erdoğan’ın popülaritesi şu an 5.17, Akşener’inki 4.45" diyor. Sencar; popülaritenin "toplumdaki beğeni" olarak değerlendirilmesini istiyor.
Sencar, "Akşener; kendisi ve yakın çevresiyle sağdan merkeze doğru hareket halinde. Ama partinin içindeki bir takım aktörler milliyetçi sağda kalmak istiyor. Akşener, o engeli aşarsa merkeze taşınabilir, hatta ana muhalefet partisi olabilir" yorumu yapıyor.
"Cumhurbaşkanı olmak istiyor"
Siyaset bilimciler; cumhurbaşkanlığı seçiminde Akşener’in adaylığı üzerinde de duruyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konuşulurken, Akşener’in de cumhurbaşkanlığını isteyeceğinin altını çizen Fatih Yaşlı, “Önümüzdeki süreçte, elbette HDP ile ve Kürt sorunu üzerinden neler söyleyeceğiyle bağlantılı olarak Akşener’in gerçek anlamda bir cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı anlaşılacak. Şu an Türkiye’de yükselen yıldız diyebileceğimiz muhalefetteki figürlerden biri Akşener” değerlendirmesi yapıyor.
Muhalefetin nasıl bir yöntemle cumhurbaşkanlığı seçimine gideceğinin henüz netleşmediğine dikkat çeken Can Selçuki de, Akşener’in cumhurbaşkanlığını elbette isteyeceğini söylüyor. Selçuki; "Eğer seçim ikinci tura kalırsa ve ikinci turda Erdoğan’a karşı Akşener kalırsa, HDP seçmeninin önemli bir kısmının Sayın Akşener’e oy verebileceğini düşünüyorum. Sonuçlarımız da o yönde" yorumu yapıyor.
Hilal Köylü / Ankara
Deutsche Welle Türkçe