Moldova, Rusya'yı AB Üyeliği Referandumu Öncesinde Seçmenlere Rüşvet Vermekle Suçladı
Ilan Shor: Moldovalıları Satın Alan Oligark
Moldova, Rusya'yı AB Üyeliği Referandumu Öncesinde Seçmenlere Rüşvet Vermekle Suçladı
ŞEHİTLER ÖLMEZ / TÜRKİYE
Moldova, ülkenin Avrupa Birliği (AB) üyeliği için yapılacak referandum öncesinde Rusya'yı seçim sürecine müdahale etmekle suçladı. Moldova Ulusal Polis Şefi Viorel Cernautanu, 130.000'den fazla Moldovalının Kremlin yanlısı adayları desteklemeleri için bir Rus ağı tarafından rüşvet aldığını açıkladı. Cernautanu'ya göre bu adım, Moldova'nın AB'ye yakınlaşma çabalarını raydan çıkarmayı amaçlıyor.
Moldova'da Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve AB üyeliği için yapılacak referandumun arifesinde gelen bu iddialar, ülkedeki yolsuzluk endişelerini artırdı. Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, AB üyeliğini destekleyen bir lider olarak öne çıkıyor ve 2020'deki zaferi, demokratik bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Sandu'nun karşısında ise Moskova yanlısı adaylar yer alıyor.
"Benzeri Görülmemiş Bir Saldırı"
Viorel Cernautanu, bu durumu "benzeri görülmemiş, doğrudan bir saldırı" olarak nitelendirerek, Rusya'nın bu çabalar için Eylül ayında Promsvyazbank'a 13,5 milyon euro aktardığını belirtti. Moldova'daki bu gelişmeler, Transdinyester bölgesindeki Moskova yanlısı ayrılıkçılarla gerginlikleri daha da artırabilir.
Ilan Shor: Moldovalıları Satın Alan Oligark
Bu süreçte öne çıkan isimlerden biri, İsrail doğumlu Moldovalı oligark Ilan Shor. Yolsuzluk skandallarıyla tanınan Shor, Moldova bankacılık sisteminden 1 milyar dolar çalınmasıyla ilgili davada yargılanıyor ve şu anda Moskova'da firari olarak yaşıyor. Shor, referandumda "hayır" oyu kullanmaları için sandık başında insanları etkileyecek kişilere para vaat ettiğini açıkladı.
Shor’un Moskova'dan büyük miktarda fon aldığı iddiaları, Moldova'nın Avrupa ile yakınlaşma çabalarını baltalama girişimi olarak değerlendiriliyor. Shor’un liderlik ettiği suç örgütü, Moldova Bilgi ve Güvenlik Servisi tarafından da doğrulandı.
Uluslararası Tepkiler
Moldova’daki bu olaylar uluslararası alanda da yankı buldu. Avrupa Birliği dış politika şefi Joseph Borrell ve Avrupa Parlamentosu üyeleri önümüzdeki hafta bu konuda bir tartışma gerçekleştirecek. ABD, Kanada ve İngiltere ise Haziran ayında yayımladıkları ortak açıklamada Kremlin'in Moldova'nın demokratik kurumlarını baltalamak için suç örgütlerini kullandığına dair endişelerini dile getirmişti.
Bu gelişmeler, Moldova'nın AB üyelik sürecini etkileyebilirken, ülkenin iç ve dış politikasında önemli sonuçlar doğurabilir.