Kanal İstanbul’un Montrö Sözleşmesini nasıl etkileyeceği tartışmaları sürerken, Karadeniz’deki savaş gemileri Montrö’nün hayati önemini hepimize öğretiyor.
Kırım’ı haksız olarak ilhak eden Putin, Ukrayna’nın doğusundaki etnik milliyetçi Rusları silahlandırarak Donets ve Donbas bölgerinde ayrı yönetim kurdurdu.
Ukrayna AB ve NATO üyesi olmak, istiklalini böyle garantilemek istiyor. Türkiye Rusya tarafından Kırım’ın işgalini tanımadığı gibi Kırım’ın statüsü konusunda Türkiye ve Ukrayna aynı görüştedir. Ukrayna ile Türkiye arasında Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey kurulduğunu da hatırlayalım.
Zelensky Batı’dan destek istiyor. NATO’nun Karadeniz’de ‘görünmesi’nin Rusya’yı etkileyeceğini söyledi. NATO Ukrayna’nın "toprak bütünlüğünü" vurgulayan bir açıklama yaptı. Ve…
2 Nisan: Biden, Zelensky’ye telefon açarak, Rusya’dan gelen saldırgan tutumlar karşısında ABD’nin ‘sarsılmaz desteğini’ bildirdi.
8 Nisan: ABD’ye ait iki savaş gemisi Montrö çerçevesinde Boğazlardan geçerek Karadeniz’e girecek. ABD, bunu Montrö hükümlerine göre 15 gün önceden Türkiye’ye bildirdi. Gemiler geçtikten sonra 15 gün Karadeniz’de kalacak.
9 Nisan: Kremlin’in açıklamasına göre, Putin telefonda Erdoğan’a “Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin hükümleri uyarınca belirlenen Boğazlar rejiminin korunmasının önemini vurguladı.”
Aynı gün Rus Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova, “Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin alternatifi bulunmadığını” vurguladı. “İlgili tüm devletlerin sorumluluk bilinciyle yaklaşacağını umuyoruz… Türkiye, özel bir role sahip” diye konuştu.
Zaharova’nın "Montrö’nün alternatifinin bulunmadığını" söylemesi dikkat çekidir.
Putin’in ve Zaharova’nın sözlerinde Kanal İstanbul iması yok mu?
KANAL İSTANBUL SORUNU
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kanal İstanbul açıldığında savaş gemilerinin de geçebileceğini söylemiştir. (5 Ocak)
Montrö kısıtlamalarını aşan tonaj ve silah kapasitesine sahip savaş gemileri Kanal’dan geçmek isterse ne yapacağız?! İzin vermemek bir tarafı, vermek öbür tarafın Türkiye’ye baskılarını çekecektir.
Cumhurbaşkanı, Kanal İstanbul’un Montrö’nün alternatifi olduğunu da söylemiştir. Sözleri şöyle:
"Türkiye İstanbul boğazındaki ağır deniz yükünü Kanal İstanbul’la hafifletirken tamamen kendi egemenliğindeki alternatife kavuşmuş olacaktır. Şu anda İstanbul Boğazı’nda egemen miyiz? Maalesef..."
Demek ki, Kanal Montrö’nün alternatifi! Yani Montrö’ye göre boğazlardan geçemeyen ağır harp gemileri Kanal’dan geçebilecek! Bunları geçirmek veya geçirmemek için Türkiye ABD veya Rusya’nın baskılarına maruz kalabilecek.
Halbuki Türkiye İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler ve Stalin, değişik tarihlerde, savaş gemilerini ve denizaltılarını Boğazdan geçirmek istediklerinde, Türkiye Montrö’yü göstermiştir. Hatta Dışişleri Bakanı Şükrü Saracoğlu, Stalin’in Dışişleri Bakanı Molotof’un bu yöndeki notasını almamış, masa üstünde bırakmış ve notayı Montrö imzacısı bütün devletlere vermesini söylemiştir.
Rusya-Ukrayna krizin, Türkiye Boğazlar konusunda baskı ve tehditlere maruz kalmıyorsa bu Montrö sayesindedir. ‘Alternatif’ Kanal açmanın olası sorunlarını bir düşünün!
NEDEN MONTRÖ?
Son araştırmalar Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’nda izlediği dış politikayı "Batı taraflısı fakat savaş dışı" olarak tanımlıyor. Bu konuda İlhan Tekeli ve Selim İlkin’in "İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi" adlı araştırmasını önemle tavsiye ederim.
Batı taraflısı ama Batılıların savaş girmemiz yönündeki baskılarını geçiştiren, Hitler ve Stalin’i de kışkırtmamaya dikkat eden bir dış politika…
Bu Montrö sayesinde mümkün olmuştu. 2008’deki Gürcistan krizinde de Türkiye Montrö’nün kurduğu çok taraflı dengeye dayanarak krizin dışında kalmıştır.
Türkiye’nin büyük krizlerden geçerek oluşmuş geleneksel dış politikası, ittifakları, temel anlaşmaları ve diplomatik dili doğrudur. Bunları hırpalamak yanlıştır. Ortadoğu’daki yalnızlığımızda da bu yanlışı hazin bir şekilde görebiliriz.
Kanal İstanbul’la Türkiye’yi böyle bir yanlışa sürüklemekten sakınmak gerekir.
Bu satırlar yazılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Ukrayna Devlet Bakanı Zelensky, Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi toplantısı için İstanbul’da bir araya gelmişti. Elbette “Ukrayna taraflısı, fakat kriz dışı” olmalıyız, bunun anahtarı da Montrö’ye dört elle sarılmaktır.
TAHA AKYOL / KARAR
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Mayıs 28, 2021 0
Editor Aralık 23, 2024 0
Editor Aralık 20, 2024 0
Editor Aralık 25, 2024 0
Editor Aralık 25, 2024 0
Editor Aralık 25, 2024 0
Editor Aralık 25, 2024 0
Editor Nisan 7, 2020 0
KORONAVİRÜSTEN KORUNURKEN TETİKLENEN 7 CİLT SORUNU
Editor Aralık 19, 2019 0
(UMH) Türkiye'den askeri destek isteyeceği öne sürüldü.
Editor Aralık 22, 2020 0
Mahkeme, Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması gerektiğine hükmetti.
Editor Ağustos 26, 2020 0
Hakkari'de şehit olan asker Mersin'de son yolculuğuna uğurlandı
Editor Ekim 24, 2019 0
Türkiye'den doğrudan uçuşun olmadığı Surinam'da aktarmalı uçuşlar 8 bin TL'den başlıyor.
Editor Temmuz 9, 2020 0
AKUT’dan, önemli bir global başarı daha
Editor Temmuz 18, 2020 0
ABD'de yeni tip koronavirüs salgınında hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte...
Editor Kasım 10, 2019 0
'Mustafa Kemal Ankara'daki Meclis'i Osmanlı adına faaliyete geçirdi'
Editor Ekim 26, 2019 0
"Washington, Ankara'yı S-400'lerden 'vazgeçirmeye' çalışmaya devam ediyor"