Muhalefet Parlamenter Sistem İlkelerini Hazırlıyor

“HDP’yle uzlaşma arayışına şimdilik kapı kapalı” mesajı

Muhalefet Parlamenter Sistem İlkelerini Hazırlıyor


Muhalefet Parlamenter Sistem İlkelerini Hazırlıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye’nin ekonomi gibi pek çok sorununu ele almaya devam ettiklerini ve muhalefet olarak çözüm için iktidarı hedeflediklerini işaret ederek, parlamenter sistem çalışmasında Aralık ayında ortak metnin hazır hale geleceğini söyledi.

İyi Parti’nin lideri Akşener, partisinin “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” kitapçığını ilettiği liderler turunu bugün CHP’yle tamamladı. Akşener, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na kendi sistem önerilerini içeren kitapçığı sundu. İki lider arasında sıklıkla yürütülen “istişareler ve görüş alışveriş” sürecinde bugünkü görüşme yeni bir halka oldu.

Heyetler arası ve ikili görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu ve Akşener kameralar karşısına geçti ve parlamenter sisteme dönüş konusundaki mesajlarını iletti.

İyi Parti’nin parlamenter sistem çalışmasını Kılıçdaroğlu’na sunduğunu kaydeden Akşener, “Türkiye’ye dair çözümlerin oluşması açısından istişarenin çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Millet İttifakı’nın dört partisinin (CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti) istişare kavramını tekrar Türkiye’nin gündemine getirmesi açısından memnunun. ‘Ben yaptım oldu’ diyenlerin de istişare kavramını gündemlerine almaları gerektiğini düşünüyorum” ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da görüşmenin içeriğine ilişkin “Türkiye’nin pek çok gündemi, sorunları var. Türkiye’nin daha dinamik bir yapıya ulaşması lazım bunun için de istişarede bulunduk. Karşılıklı biz de görüşlerimizi aktardık. Ayrıca 6 siyasi parti olarak çalışmamız var. Bu konuda arkadaşlar bilgi verdiler. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur” açıklaması yaptı.

TBMM çatısı altındaki Millet İttifakı bileşenlerinin yanı sıra DEVA Partisi ile Gelecek Partisi’nin katılımıyla yürütülen müzakarelere ilişkin bir soru üzerine liderler Aralık ayında ortak metnin ortaya çıkmış olacağını açıkladı. Ortak metin oluştuktan sonra liderlerin kamuoyuna ortak açıklama yapacağı da duyuruldu. Bu konuda Kılıçdaroğlu, CHP adına Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek’in bilgi verdiğini işaret ederek “Aralık ayında 6 siyasi partinin uzlaştığı temel ilkeler ortaya çıkacak” dedi. Akşener de, “İstişareyi çok önemsiyoruz biz. Ben aylardır Anadolu’yu geziyorum. Vatandaşın gerçek dertlerini görüp bunun üzerinden konuşmak, seçmeni velinimet yapmak… Türkiye adına ve seçmenimiz adına bu rekabeti işbirliği içinde yapma imkanımız var. Bir fener tutmaya çalışıyoruz. Son derece de verimli sonuçlar aldık. Parlamenter sisteme dair ana hatlarıyla ziyaret ettiğimiz siyasi partilerin bir itirazı yok. Altı siyasi partinin genel başkan yardımcıları birlikte çalışıyorlar. Aralık ayı gibi bize sunulacak bir metin ortaya çıkacak. İnşallah her şey iyi olacak” diye konuştu.

“HDP’yle uzlaşma arayışına şimdilik kapı kapalı” mesajı

İyi Parti lideri Akşener, muhalefet cephesinde altı siyasi partinin katılımıyla yürütülen parlamenter sisteme geçiş çalışmasında HDP’ye davet yapılmamasıyla ilgili soru üzerine, İyi Parti olarak HDP’yle ilgili tutumlarını defalarca açıkladığını ve kesinlikle bir tutum değişikliği olmadığını belirtti. “Biz olduğumuz yerde duruyoruz” diyen Akşener’in açıklamasıyla muhalefet tarafından yürütülen sistem üzerine ortak çalışmada HDP’nin olmayacağı bir anlamda kesinlik kazandı.

Liderler, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın “demokratik iktidar” vurgusuyla yaptığı bir açıklama adres gösterilerek, gelecekte HDP’nin hükümet ortağı olacağı iddiasını da yadırgadıkları mesajını verdi. Her iki lider de öncelikle soruyu yönelten gazeteciye Buldan’ın böyle yorumlanan bir açıklama yaptığını duymadıkları karşılığını verdi.

Kılıçdaroğlu, bu tarz iddiaları Millet İttifakı’nı yıpratma amaçlı olarak yorumladıklarını işaret ederek, HDP’nin bakanlık talep ettiği yönündeki soruya ilişin “Gerçekten sizden ilk kez duyuyorum. ‘Millet İttifakı’nı bozacak acaba ne yapabiliriz’ arayışının Cumhur İttifakı’nda olduğunu biliyorum. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkenin insanlarının ferasetine güveniyorum. Bizim tek güvecimiz milletimiz” yanıtını verdi.

Akşener de, “Ortada seçim yok. Ortada kurulmuş bir iktidar yok. Türkiye’de bizlerle ilgili bir şey olduğunda 10 adım sonrasında ‘Siz şunu yapacaksınız’ diye parmaklar sallanıyor. Bu demokratik değil. Bizim gündemimizde böyle bir durum yoktur” diye konuştu.

İki lidere, ABD’yle birlikte 10 ülke büyükelçiliğinin AİHM kararı doğrultusunda Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönünde açıklama yapması ve Dışişleri Bakanlığı’nın buna tepki göstermesi de soruldu. İyi Parti Genel Başkanı Akşener, A Haber muhabirinin sorusu üzerine “AKP’nin Osman Kavala’yı George Soros’un Türkiye’deki temsilcisi olarak yorumlamasını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte Soros ile görüşmesini” gündeme getirdi. Akşener, “Osman Kavala sizin görüşünüze göre Soros’cu. Soros ile masaya kim oturdu. Sayın Kılıçdaroğlu ve ben değil. Büyükelçilerin böyle bir talepte bulunmasını doğru bulmuyoruz. Böyle taleplere yol açacak olayların yaşanmasını da doğru bulmuyoruz. Rahip (Andrew) Brunson tipi olayların yaşanmasına engel olunmalıdır” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da, “Bir ülkenin itibarı imza attığı sözleşmenin arkasında durmaktır. Türkiye’nin itibarının her sahada korunmasını isteriz. Türkiye bir hukuk ülkesi ise bu çerçevede hareket etmesi lazım. Türkiye’ye dışarıdan yapılacak hiçbir müdahaleyi doğru bulmayız. Ama dışarıdan müdahaleye kapı açacak bir yönetimi de kabul etmeyiz. Geldiğimiz nokta maalesef üzücü bir nokta” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, TÜSİAD’ın son açıklamasıyla ilgili de “TÜSİAD da başkanlar da üzülmesinler Türkiye’ye güzel günler getireceğiz” ifadesini kullandı.
Akşener de, “Bugüne kadar siyasetçiler, din adamları konuştu ama hukukçuların konuştuğu görülmedi. Ortadan kayboldu gitti. 21. Yüzyılın yeni değer setlerine uygun bir kanun anlayışının ortaya konulması gerekiyor. İşadamları açısından laikliğin önemi hukuk açısından önemli. Ekonominin patronu güvendir, bunun anahtarı da hukukun üstünlüğüdür. Laikliğin değeri bu günlerde daha iyi anlaşılıyor. Laikliğin ne olduğunun bir türlü anlaşılamadığını da anlatmak isterim” dedi.

VOA