Muhalefetin hedefinde Erdoğan'ın o sözleri var...
“Bir Trump, bir Putin’e giden bu anlayışın..."
Muhalefetin hedefinde Erdoğan'ın o sözleri var... “Bir Trump, bir Putin’e giden bu anlayışın..."
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Bir Trump, bir Putin’e giden bu anlayışın nereye gideceğinin meraklısı değiliz" dedi. İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu ise, "Şehitler ölmemiştir ama devletin edebi ölmüştür; devlet adamlığı ölmüştür; nezaket ölmüştür; vefa ölmüştür; izan duygusu ölmüştür; merhamet ölmüştür" dedi.
CHP grubu kapalı toplantıda İdlib saldırısı sonrası gelişmeleri değerlendirdi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanı Şentop ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumunu eleştirerek, “36 mehmetçiğin şehit olması olağan bir hadise değildir. Olağan toplantıda görüşürüz sizin talebinizi yaklaşımı ayıplı bir yaklaşımdır” dedi. Özel, Erdoğan’ın “Yurdumuzdan olduğumuzda gidecek yerim yok” açıklamalarını da değerlendirirken, “Bir Trump, bir Putin’e giden bu anlayışın nereye gideceğinin meraklısı değiliz. Korkmadan, sinmeden, geri adım atmadan muhalefet edeceğiz. Makbul muhalefet çizgisinde değil, etkin sert muhalefet çizgisinde kendisini takip etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
CHP MECLİS’DE İDLİB’DEKİ GELİŞMELERİ MECLİS’TE MASAYA YATIRDI
Meclis Salı günü İdlib’de yaşanan son gelişmeleri olağan toplantıda ele almaya hazırlanırken, olağanüstü toplantı çağrısı işleme konulmayan CHP, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında, Parlamento’da kapalı grup toplantısını gerçekleştirdi.
Yaklaşık 2,5 saat süren toplantıda 25 milletvekili söz olarak son gelişmeler hakkında görüşlerini bildirirken, sağlık sorunları olan ve şehit cenazelerine katılan vekiller dışında 114 milletvekili hazır bulundu. Toplantıda Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, dış politikayla ilgili sunum yaptı. Milli Savunma Komisyonu Üyesi Mehmet Ali Çelebi bölgedeki durumla ilgili askeri yönden ve milli güvenlik açısından sunum gerçekleştirdi.
GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZEL, ŞENTOP VE ERDOĞAN’I ELEŞTİRDİ
Toplantı sonrasında açıklamayı CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel yaptı. Özel, olağanüstü toplantı çağrısının gereğinin yerine getirilmemesini eleştirdi. “36 mehmetçiğin şehit olması olağan bir hadise değildir. Olağan toplantıda görüşürüz sizin talebinizi yaklaşımı ayıplı bir yaklaşımdır” diyen Özel taleplerinin reddedilmesine şu sözlerle tepki gösterdi:
“Bu şartlar altında yapılan çağrının karşılanmadığını not ederken açıkça ifade etmek istiyoruz, o gece tüm siyasi partiler, NATO, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olağanüstü toplanmıştır. Olağanüstü toplanması çağrısı engellenen tek yer TBMM’dir. Bu Meclisi sıradanlaştırma, işlevsizleştirme gayretlerinin bir sonucudur. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, milletten alınmayan hiçbir yetki kullanılamaz. 36 mehmetçiğin şehit olması olağan bir hadise değildir. Olağan toplantıda görüşürüz sizin talebinizi yaklaşımı ayıplı bir yaklaşımdır. AKP ile Meclis Başkanının ağzında aynı şey vardı, bu durumu olağanüstü bir durum olarak görmüyorlar. Bakanların takvimlerine bakmak gerekiyor diyorlar. Meselenin ciddiyetine göre Meclis Başkanı taktir hakkını kullanır.”
ERDOĞAN’IN, “GİDECEK YERİM YOK” SÖZÜNE CEVAP
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Yurdumuzdan başka benim gidecek bir yerim yok” açıklamasını da değerlendiren Özel, “Bir Trump’a, bir Putin’e giden bu anlayışın nereye gideceğinin meraklısı değiliz. Korkmadan, sinmeden, geri adım atmadan, makbul muhalefet çizgisinde değil, etkin, sert muhalefet çizgisinde kendisini takip etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
ERDOĞAN’IN MECLİS’İ BİLGİLENDİRMEMESİNİ ELEŞTİRDİ
Suriye ve İdlib’te Türkiye’nin tarihi bir dönemece girdiğine işaret eden Özel, Salı günü TBMM’de yapılacak olan görüşmelerde Erdoğan yerine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın bilgi verecek olmasını şu sözlerle eleştirdi:
“Salı gününe kadar Hulusi Akar’ın çok meşgul olduğunu söylüyorlar, Dışişleri Bakanı bu gün müsait değil çünkü Katar Emirinin karşısında, Katar’da bir anlaşmada. Çavuşoğlu ve kendisini atayan yürütmenin başı bu toplantıyı Meclisi bilgilendirmekten daha önemli görüyorsa söylenecek söz bitmiştir.”
CHP, “MEHMETÇİĞİN İDLİB’DE NE İŞİ VAR” SORUSUNDA ISRARCI
CHP olarak 2011 yılından bu yana Suriye’de ne işimiz var sorusunu yönelttiklerini kaydeden Özel, “Erdoğan, TBMM’ye bilgi vermek yerine, bu gün İdlib’de ne işimiz var sorusuna gerekçe üretmeye çalışmış ancak halkın vicdanında doğru yere oturmamıştır. Soru nettir Mehmetçiğin İdlib’de ne işi vardır?” dedi.
AKAR’IN, KILIÇDAROĞLU’NUN TELEFONUNA DÖNMEMESİ HADDİNE DEĞİL
Saldırı sonrası Kılıçdaroğlu’nu kendisini telefonla aramadığı için Erdoğan’ın eleştirmesini doğru bulmadıklarını vurgulayan CHP Grup Başkanvekili, Kılıçdaroğlu’nun telefonuna geri dönüş yapmayan Hulusi Akar’ı da sert sözlerle eleştirdi.
Özel, “Akar’ın telefonuna çıkan kişiler, bilgilerin aktarıldığını söylemiştir geri dönüş olamamıştır. Bu Akar’ın kendi başına aldığı karar değildir ancak sonra anlıyoruz ki en üstü makam benim diyen kişinin siyasi kaprisi devlet geleneklerini yıkmıştır. Ülkenin Milli Savunma Bakanı ana muhalefet partisi liderinden doğrudan randevu alabiliyorken, hala ana muhalefet partisi liderine dönmüyorsa bu o kişinin kararı, haddi değil kendisini atayan kişinin kendisini bu görüşmeden men etmesi durumudur. Kibirli birisinin üst düzey kaprisidir. Erdoğan’a hatırlatmak gerekiyor CHP onun talep ettiği gibi bir makbul muhalefet partisi değildir.Pozisyonun iktidara göre değil milletin çıkarlarına göre tarif eden bir partidir” diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ayrıca, "Daha öncede defalarca yalanlanan ve mahkeme kararlarıyla yalanı sabit olduğu belli olan gezi yalanına yeniden sarılma bambaşka bir psikolojinin ürünüdür. Çatısının üstüne çıkmaya yeltenmeler ve 500 metre öte de Bezmialem Valide Camii Sultan camini üç gün işgal ve orada içki içildiği yalanını yalanlayan caminin müezzini ve imamıdır. Doğru söyleyen din görevlilerini sürmek ise Recep Tayyip Erdoğan’ın ayıbıdır" dedi.
İYİ PARTİ'DEN AÇIKLAMA
İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, İYİ Parti Genel Merkez’inde düzenlediği basın toplantısında şehitler nedeniyle parti olarak siyaset yapmayı kendilerine yakıştıramadıklarını ancak Cumhurbaşkanı’nın yaptığı konuşmalarda milletin hüznünü paylaşmak yerine mesuliyetsiz konuşmalar yaptığını üzülerek dinlediklerini belirtti.
Ağıralioğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı’nın konuşmasında görülmüştür ki; şehitler ölmez ama devletin dili ölmüştür. Şehitler ölmemiştir ama devletin edebi ölmüştür; devlet adamlığı ölmüştür; nezaket ölmüştür; vefa ölmüştür; izan duygusu ölmüştür; merhamet ölmüştür" dedi.
Ağıralioğlu, şunları söyledi:
“Saldırıya uğradığımız ve acı haberlerin ardı ardına geldiği dakikalar içerisinde Siyaset konuşmayı kendimize yakıştıramadığımız gibi bu hüzün içerisinde aklımıza da gelmedi. Cumhurbaşkanlığı makamını mihmandarlık etsin diye, Cumhurbaşkanlığı makamından duyulacak sesin, sözcüğün her türlü siyasi ayrılığımıza rağmen, 83 milyonu ordumuzun arkasında bir ve beraber edebilme kabiliyeti ile görülmesini, devlet-millet beraberliğinin askerlerimizin arkasındaki en büyük kuvvet olmasını, bu duyguyla ordumuzun orada mukavemetinin artmasına vesile edecek bir konuşmayı sükunetle bekledik. Lakin bugün Cumhurbaşkanlarımızın yüzümüze iyi gelir diye beklediğimiz vakur konuşması yerine konut satışından bira şişelerine, turist sayısından araba satışına kadar mesuliyetsiz bir konuşmasına şahit olduk. 35 şehidimiz vardı bugün bir şehidimizin daha haberi geldi 36 şehidimiz var. 83 milyon yaralıyız, başımıza baş seçtiğimiz birinin bizimle siyasi başarılarının mutluluğunu paylaşmaması anlayabiliriz ama başımıza baş seçtiğiniz birinin hüznümüzü paylaşmamasını anlayamayız. Cumhurbaşkanlığı makamının sessizliğini anlayamayız, başımıza baş seçtiğimiz birinin her türlü cümlesine tahammül edebiliriz, bunca şehidimiz varken sanki şehitlerimiz yokmuş gibi cümle kurmasına tahammül edemeyiz.”
"ŞEHİTLER ÖLMEZ AMA BUGÜN DEVLET ADAMLIĞI ÖLMÜŞTÜR"
“‘Şehitler ölmez. Çünkü onlar Allah katında rızıklanırlar’ ayetine tutunarak ayakta kalmaya çalışan bir millete bu hissizlikle nezaret edilemez” diyen Ağıralioğlu şöyle devam etti:
“Şehitler ölmez. Çünkü onlar Allah katında rızıklanıyorlardır müjdesi ile milletin yüzüne iyi gelsin diye milletine sarıp sarmalanmak borcu altında olan siyasetin; bu hissizliğiyle memleket, millet yönetilemez. Boynumuz Allah'ın hükmüne kıldan incedir ama bugün Sayın Cumhurbaşkanı’nın konuşmasında görülmüştür ki; şehitler ölmez ama devletin dili ölmüştür. Şehitler ölmemiştir ama devletin dili ölmüştür; devlet adamlığı ölmüştür; nezaket ölmüştür; vefa ölmüştür; izan duygusu ölmüştür; merhamet ölmüştür. Her türlü belayı çalıştırabilir, her derde derman olabiliriz; siyasi hatalarımızı telafi edebilir ve yeniden ayağa kalkabiliriz. Ama buna nezaret edecek bir devlet dili lazım görülüyor ki milletin hüznünü paylaşmak, milletin hüznünü paylaşırken devlet sorumluluğunu taşımak mevkiinde olanların gündeminde maalesef bu hüzne alamet bir yüz ifadesi yoktur.
"BU TOPRAKLAR BU MERHAMETSİZLİKLE İDARE EDİLEMEZ"
Devletin vazifesi Şehitler Tepesi’ni doldurmak değildir diyen Ağıralioğlu, “Devletin vazifesi yaşatma iradesi ile ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ idealini dilinde mücevher, müjdeleyici bir siyasi iradeye dönüştürme siyasetidir. Yaptığı hataların bedelini kanıyla canıyla ödemek zorunda kalmış bir millet. Ferasetsizliğin bedelini ordusunu cepheye sürerek toparlamak zorunda kaldığımız süreç içerisinde hiç değilse; ordumuzun ödediği bedele hürmetini kaybetmelidir. Sayın Cumhurbaşkanı’nı mahcubiyetle izledik. Onlara milletimiz adına merhametli bir kalp diliyoruz” temennisinde bulundu.
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Yavuz Ağıralioğlu, “Cumhurbaşkanı’nın bugünkü konuşmasında muhalefete yönelik olarak 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?' sorusu aslında 'Türkiye, terör örgütlerine ve kendine düşman bir rejime teslim olmalı' önerisini bize tavsiye ediyor.’ sözlerine karşı düşünceleriniz nelerdir?" sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bugün siyaset konuşma günü olmadığı unutulmamalıdır. Türk devletini bu topraklardaki varlığı hasbelkader bir iradeye bağlanmamıştır. Türk devletinin buradaki varlığı kişilerle kayıp değildir. Siyasi bir iradeye, politik bir mülahaza değildir. Bizim buradaki varlığımıza, devletimizin varlığına kasteden herkes; tarafı kim olursa olsun, arkasında kim olursa olsun karşısında Türk Milleti’ni, Türk devletini, Türk ordusunu bulacaktır. Lakin bugünkü mevzumuz bizim siyasi mülahazalar değildir. Siyasi hata yapabiliriz, toparlarız. Tercihlerimiz de hatalarımız da olur bedeller öderiz toparlayabiliriz. Ama bir de bütün bu imkânı verecek olan ahlak anlayışını, devlet ciddiyetini, devlet adamlığını, milletini bir ve beraber edebilme duygusunu muhafaza etmek zorundayız. Onu kaybedersek başarılarımızda bile ayakta kalamayız. Buna sahip olursak başarısızlıklarımızda bile yeniden kuvvetleniriz.
Bugün siyasi mülahazalarla hükümetin eleştirme günü değil bugün hükümetin kalpsizliğine onları hatırlatma günü. Bugün devletin başındakilere hizmetine talip oldukları milletin hüznünün olduğunu hatırlatmak günü. Sayın Cumhurbaşkanımız bizim 36 şehidimiz var. Diyoruz ki; “Bunca şehidimiz varken, vatanları için şehit düşenlerin varlıklarını rakamları anar gibi istatistiklerle açıklamaları size kim yaptırdı? Bu açıklamaları yaparken hiç mi aklınıza gelmiyor milletimizin hali? Bugün siyaset konuşma günü değil, bugün memleketin milletin evlatlarının veda günü. O vedaya nezaret edecek bir merhametin yokluğunu dert ediyoruz.”
Odatv.com