Muhalefetten iktidara: Montrö çağrıyla kullanılamaz

Çeviköz: TBMM'de kapalı oturum gerekli

Muhalefetten iktidara: Montrö çağrıyla kullanılamaz


Muhalefetten iktidara: Montrö çağrıyla kullanılamaz

Rusya'nın Ukrayna'ya saldrısının ardından muhalefet, iktidarı Montrö konusunda uyardı. Muhalefet temsilcileri, "Montrö'nün ne şekilde kullanılacağının tanımı sözleşmede yazılıdır, bellidir" açıklamasını yaptı.

Rusya Ukrayna'ya askeri harekat başlatırken Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerin ve yabancı gemilerin Türk boğazlarından geçişine yönelik şartları belirleyen Montrö Sözleşmesi, Ankara'da tartışma konusu oldu. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Karadeniz'in güvenliği konusunun kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini ifade etti. Çelik, "Bu çerçevede Türkiye üzerine düşeni yapmaya devam edecek. Montrö Sözleşmesi'nin bu tip bir durumda Türkiye'nin kararları açısından ne anlama geldiği ile ilgili devlet kurumları tüm senaryoları çalıştı" dedi. Çelik, çeşitli durumlarla ilgili hazırlıkların tamamlandığını da belirterek "Hukuki ve diplomatik hazırlıklar tam olarak yerine getirildi. Türkiye Montrö'nün objektif hükümlerini uygulayacaktır" ifadesini kullandı.

Ukrayna, Rusya'nın operasyonu sonrası bugün Türkiye hava sahasının ve Rus gemileri için Çanakkale ve İstanbul Boğazının kapatılmasını, ayrıca Ruslara ekonomik yaptırımlar uygulanmasını Ankara'dan talep etmişti.

Çeviköz: TBMM'de kapalı oturum gerekli

Ukrayna gündemiyle olağanüstü toplanan TBMM'de görüşmeler sürerken muhalefet temsilcileri DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı. CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Parti Sözcüsü Ünal Çeviköz, Ukrayna konusunda TBMM'de kapalı bir oturum talep ettiklerini ancak bunun gerçekleşmediğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanın'ın Genel Kurul'a kapalı bir oturumda bilgi vermesini gerekli gördüklerini de ifade eden Çeviköz, "Çünkü durum hakikaten kritik" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Parti Sözcüsü Ünal Çeviköz

CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Parti Sözcüsü Ünal Çeviköz

Rusya'nın harekatı şu sırada nerede durduracağının belirsiz olduğunu vurgulayan Çeviköz, "Bu aşamaya gelinmesinin sebeplerinden biri zannediyorum Batı'nın Rusya'yı biraz kışkırtmasından kaynaklanıyor. Rusya, 2008'de de Gürcistan örneğinde olduğu gibi karşı tarafı provokasyona zorlamış ve o provokasyonu gerekçe göstererek eylemine girişmiştir. Ukrayna'da da durum aynen böyle oldu" diye konuştu. Çeviköz, bundan sonra Batı'nın Ukrayna'yı destekleyerek sorunun diplomatik yolla ve müzakerelerle çözülmesi gerektiğine işaret ederek, "Gerginliği tırmandırmak hiç kimsenin yararına değildir" ifadelerini kullandı. 

"Montrö için şartlar bellidir"

Gerginliğin artmasının Türkiye'yi çok yakından etkileyeceğini vurgulayan Çeviköz, "Çünkü hem Ukrayna ile hem Rusya ile çok yoğun ilişkilerimiz var. Onun için Türkiye'ye de çok önemli görevler düşüyor" diyerek Montrö'nün önemine dikkat çekti. Çeviköz, Ukrayna'nın Türkiye'ye çağrısının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Ukrayna'nın çağrısı aslında şu sırada gerçekçi bir çağrı değil. Çünkü Montrö'nün koşulları bellidir. Montrö'yü hiçbir şekilde başka ülkelerin Türkiye'yi Montrö'yü kullansın diye davetiyle veya çağrısıyla kullanmaya girmemek lazım. Montrö'nün hangi aşamada ne şekilde kullanılacağının tanımı sözleşmede yazılıdır, bellidir. Türkiye, herhangi bir şekilde bir savaşa taraf ise veya kendisini bir savaş tehdidi altında görüyor ise o zaman boğazlarla ilgili davranışını kararlaştırma yetkisi Türkiye'dedir."

Türkiye'nin böyle bir durumla karşı karşıya olmadığını ve bu nedenle Boğazlar'ın kapanmasının da tartışılmaması gerektiğini kaydeden Çeviköz, iktidarın tutumuyla ilgili olarak bu tür uluslararası hukuk ihlaline karşı uluslararası hukuktan yana kuvvetli bir duruş sergilenmesi gerektiğini savundu. Çeviköz, "Biz CHP olarak uluslararası hukuka saygı duyan ve Atatürk'ten gelen geleneği sürdüren bir siyasi parti olarak bu duruşu sert olarak ortaya koyduk" diye konuştu. 

Oluç: Süreç, yalnızca Beştepe'den yönetilemez

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da "Salı gününden beri Dışişleri Bakanı'nın gelip Meclis'i bilgilendirmesi gerektiğini söylüyorduk ancak bugün üçüncü gün ve bu gerçekleşmedi" dedi. Sürecin yalnızca Beştepe'de yapılacak toplantılarla yönetilemeyeceğini ifade eden Oluç, "Yasamanın da bu sürecin hem bilgilendirme hem de şekillenmesi açısından içerisinde olması ve muhalefetin de görüş ve önerilerinin dinlenmesi gerekiyor" diye konuştu.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç

Oluç, "Ukrayna'da olanların sadece iki komşu ülke arasında yaşanan bir gerilim değil aynı zamanda NATO ve Rusya arasındaki egemenlik mücadelesinin son halkası" olduğu değerlendirmesinde bulundu. Oluç, Montrö konusunda da iktidarı sözleşmeden doğan tüm yetki ve sorumluluklarını hiçbir biçimde esnetmeden yerine getirmeye çağırdıklarını dile getirdi. İktidar tarafından yapılan açıklamaları yeterli bulmadıklarının altını çizen Oluç, Ukrayna'da kalan Türk vatandaşlarının yaşadığı sıkıntıya da dikkat çekti. Oluç, "Hükümetin bu konuda da özellikle Dışişleri Bakanlığının adım atması gerekiyor. Herhangi bir can kaybının yaşanmaması açısından şu ana kadar yapılmış bilgilendirmenin de yeterli olduğu kanaatinde değiliz" ifadesini kullandı.

İYİ Parti'li Erozan: İktidar kendi kendine top çeviriyor

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Uluslararası Politikalar Başkanı Ahmet Kamil Erozan da Türkiye'nin soruna yaklaşımında kendi meselelerini öncelik haline getirmesi gerektiğini vurguladı. Güvenlik zirvesi sonrası iktidar kanadından yapılan açıklamalarla ilgili "Kendi kendilerine top çeviriyorlar, bize danışmıyorlar" diyen Erozan, "Biz bugün TBMM'de Ukrayna'yı konuşmadık. Bir kanun teklifinin bilmem ne maddesi çerçevesinde araya sıkıştırılmış Ukrayna'yı konuştuk" tepkisini gösterdi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçmişte arabuluculuk ve ev sahipliği gibi girişimleri olduğunu ancak başarıya ulaşmadığını ifade eden Erozan, "Türkiye'nin artık bu sorunun özü itibarıyla buna müdahil olması mümkün değil. Olan oldu, Yapılması gereken, ulusal çıkarlarımız temelinde, artık sıfır zarar olmaz, asgari zararla nasıl çıkacağımızın belirlenmesi gerekir. Bugün sabah dolar kaçtı kaç oldu, petrol kaçtı kaç oldu, emtia ürünleri kaçtı kaç oldu. Piyasada un yüzde 50 fırladı. Un deyince buğday nereden geliyor? Bunlara bakmamız lazım. Dert yumağı ile karşı karşıyayız" diye konuştu. 

Türkiye'nin yapması gerekenlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Erozan, “Bunu bir masa etrafında değerlendirmeliyiz. Çünkü bu, iktidarın boyunu aşan bir sorun” dedi. Doğalgaz gibi, turizm gibi konularda Türkiye'nin önüne farklı şekillerde fatura çıkacağının da altını çizen Erozan, "Türkiye, Ukrayna'nın yanında mı duracak, Rusya'nın yanında mı duracak? Türkiye'nin öncelikleri olmalı. Önceliklerimizi de ekonomi açısından değerlendirmeliyiz. Zaten gemi yan yatmış, bu geminin batmasını önleyecek tedbirleri almalıyız" ifadesini kullandı.

Eray Görgülü

Deutsche Welle Türkçe