Murat Sabuncu'nun T24'teki Yazısı: Bahçeli’nin Uzattığı El ve Erdoğan’ın Açılımı
Çözüm Sürecine Dönüş Mü?
Murat Sabuncu'nun T24'teki Yazısı: Bahçeli’nin Uzattığı El ve Erdoğan’ın Açılımı
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ / TÜRKİYE
Murat Sabuncu, T24’teki köşe yazısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşmasının ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açılımı sahiplenmesinin arkasında neler olabileceğini analiz etti. Sabuncu, hem iç siyasette hem de bölgede Kürt sorununun yeniden gündeme gelmesinin siyasi bir manevra mı yoksa toplumsal barış için samimi bir adım mı olduğunu sorguluyor.
Çözüm Sürecine Dönüş Mü?
MHP lideri Bahçeli’nin, DEM Partililerle el sıkışması ve ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Cumhur İttifakı’nın bir projesi” olarak bu açılımı sahiplendiğini belirtmesi, toplumun çeşitli kesimlerinde birçok soruyu gündeme getirdi. Bu sorular, Kürt sorununun çözümüne dair atılan adımların toplumsal barışı mı hedeflediği yoksa yaklaşan seçimler öncesinde ittifakın oy kaybını engellemek için mi yapıldığı üzerinde yoğunlaşıyor.
Sabuncu, yazısında şunları soruyor:
- Bu adım Kürt sorununu çözmek için mi, yoksa siyaseten vakit kazanmak için mi atılıyor?
- Düne kadar DEM Partililere terörist diyenler, şimdi neden dil değiştirdi?
- Anayasa değişikliği için destek aranıyor ve Erdoğan’ın bir dönem daha aday olmasının yolu mu açılmak isteniyor?
- Toplumda artan ekonomik sıkıntılar karşısında gerilimi azaltmak mı amaçlanıyor?
Geçmişin Tecrübeleri ve Yeni Sorular
Sabuncu, geçmişteki yarım kalan çözüm süreçlerine atıfta bulunarak, yeni bir sürecin de aynı şekilde yarım kalma ihtimalini sorguluyor. Ancak bu kez Bahçeli’nin çözüm sürecine desteğinin, sürecin daha farklı yürütülmesi için bir şans olduğunu düşünüyor. Yazar, toplumun daha açık ve net bilgilendirildiği, Meclis’in sürece dahil edildiği bir dönem beklentisini dile getiriyor.
Sabuncu’nun yazısında dikkat çektiği bir diğer nokta ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın rolü. Fidan’ın, MİT Başkanı olarak çözüm sürecindeki önemli deneyimlerinin ve bölgedeki gelişmeleri yakından takip ediyor olmasının yeni bir sürece katkı sağlayabileceğini belirtiyor. Fidan’ın bu tecrübesi, Kürt sorununa hem içeride hem de bölgesel boyutta çözüm getirilmesi adına önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Yeni Sorular ve Belirsizlikler
Sabuncu, şu sorulara da dikkat çekiyor:
- AYM ve AİHM kararlarına rağmen siyasi gerekçelerle tutuklu olanlar serbest kalacak mı?
- Konunun tüm muhataplarıyla görüşmeler yapılacak mı?
- Kürt sorununun çözümünde nasıl bir takvim öngörülüyor?
Sabuncu, Kürt sorununun yalnızca Türkiye içinden bakılarak çözülemeyeceğine de vurgu yapıyor. Suriye ve Irak’taki dengelere dikkat çekerek, bu bölgesel gelişmelerin göz ardı edilmesinin sorunun çözümünü zorlaştıracağını belirtiyor.
Erdoğan’ın Özeleştirisi ve Yeni Bir Kapı Aralanabilir Mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kobani Davası ile ilgili yaptığı “özeleştiri” çağrısı, Sabuncu’ya göre, sürecin farklı bir yöne evrilmesine işaret ediyor olabilir. Erdoğan, geçmişteki hatalardan ders çıkararak, yeni bir barış ve demokrasi sürecine kapı aralayabilir mi? Sabuncu, süreci sadece siyasi duruşlar üzerinden değil, Kürt sorununun memleketin demokratikleşmesine katkı sağlayıp sağlayamayacağı açısından değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Toplumsal ve Kurumsal Muhalefet Süreçte Nasıl Rol Alacak?
Sabuncu yazısını, bu tür açılımların sadece hükümetin değil, toplumsal ve kurumsal muhalefetin de katkılarıyla olumlu bir sonuca ulaşabileceğini belirterek sonlandırıyor. Bu sürecin iktidarın geri dönmeyeceği bir yere çekilmesinin mümkün olup olmadığını sorguluyor ve “başlayan konuşmaları bir kalemde silemiyorum” diyerek, bu süreçte umut olduğunu ima ediyor.