Musab Turan doğruları söyledi, lütfen dikkate alın!

Musab Turan yaparsa, gazeteci değil. İsmail Saymaz ve Fatih Altaylı yaparsa büyük gazeteci!

Musab Turan doğruları söyledi, lütfen dikkate alın!




Musab Turan doğruları söyledi, lütfen dikkate alın!

AA muhabiri Musab Turan, bir soru sordu, Türkiye ayağa kalktı! Şaha kalkmadı, Necip Fazıl'ın dediği gibi amuda kalktı!

Herkes el birliği ile AA muhabiri Musab Turan’a saldırdı.

AA iş akdini feshettiği gibi kendi çalışanı için savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Anlı şanlı gazeteciler, Ak Parti ve Erdoğan muhalifleri kendilerini gölgede bırakan bu çıkış üzerine, Musab Turan’ı karalama yarışına girdi.

Bir de AA muhabirine ders vermeye kalktılar!

Yandaşlıktan, AA’daki  kadrolaşmalardan dem vurdular.

Siz gerçek gazeteci, gerçek demokrat olsaydınız, CHP'nin İzmir iktidarındaki hukuk ihlallerini, yandaşlıkları da yazardınız.

Gidin İzmir’e de kadrolaşma görün!

Yandaşlar nasıl besleniyor, nasıl semirtiliyor, muhalifler nasıl eziliyor yerinde test edin!

Türkiye bu kafadaki gazeteciler yüzünden bu hale düştü.

Kimse Ak Parti ve Erdoğan'a suç bulmasın.

FETÖ'yü semirten de bu kafa yapısındaki gazeteciler. Hem de anlı şanlı, bol sıfırlı maaş alan gazeteci ve yazarlar.

Ben CHP’nin İzmir iktidarında yaşadığım adli ve mali mobbingleri yazarken, İzmir ve Türkiye’deki hiçbir gazeteci ve yazar sesimi duymadı.

Bana destek  olmadı.

Halbuki iyi çığlık atarım.

Çığlıklarımı mail üzerinden bilgisayarlarına kadar ulaştırdım. Buna rağmen bir tanesi de "ne oluyor" demedi!

Adliyelerden evime gidemez hale geldim.

Avukat masraflarını karşılayamadım!

Herkes kulağını tıkadı!

FETÖ’nün önde gelen isimleri, Hadi ve Süleyman Özışık kardeşlerle birlikte internet yasası adı altında “Fethullah Gülen'i internetteki eleştirel yayınlardan koruma yasası”  "İnternet'e Sansür Yasası" çıkarmaya çalışırken, koskoca Türkiye'de bir tek ben itiraz ettim.

Detaylı bir köşe yazısı kaleme alarak gazetecilere, milletvekillerine, bürokratlara, bakanlara Başbakan Erdoğan'ın şahsi mail adresine, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün mail adresine gönderdim.

Cumhurbaşkanı Gül, FETÖ ekibini Çankaya Köşkün’den kovdu!

“Fethullah Gülen'i Koruma Yasası” - "İnternet'e Sansür Yasası" çıkarılamadı.

Türkiye’de o yasa çalışmasına karşı çıkan tek gazeteci ve yazar olarak FETÖ’nün hedefi haline geldim. FETÖ ile üst düzeyde mahkemelik oldum. FETÖ, CHP ile işbirliği yaparak hakkımda doğrudan dört, dolaylı onlarca dava ve soruşturma açtırdı.

*

Anlattıklarımı teyit etmek, doğrulatmak isteyenler dönemin Adalet Bakan Yardımcısı Veysi Kaynak’a sorabilir! Veya istedikleri belgeleri kendilerine ulaştırabilirim. 

UYAP Sistemi'nden de görebilirler. Önceki köşe yazılarımdan da okuyabilirler.

FETÖ, İnternete Sansür Yasası’nı çıkaramadığı için  adli ve mali mobbinglerle şirketlerimi ve gazetemi batırdı!

Şimdi utanmadan internete sığınıyorlar!

Hadi Özışık, o olaydan sonra bana mail attı!

Bedelini ödersin, dedi.

Erkek adammış, dediğini de yaptı. Bedelini ödetti.

Şebnem ablası ile birlikte destan yazdılar(!)

Bir şeyi unuttular.

İlahi adaleti!

Ve mekeru ve mekerallah, vallahü hayrul makirin.''

Onlar tuzak kurdular. Allah da tuzak kurdu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır” (Ali İmran Suresi 54)

Sonuç ortada!

Doğrunun kayığı sarsılır ama batmaz!

Musab Turan'ın gazeteciliği üzerine ahkam kesen, İsmail Saymaz, Fatih Altaylı ve Murat Yetkin gibi ünlü gazeteciler o gün de aynı pozisyondaydılar!

Hiç sesleri çıkmıyordu!

Musab Turan, Ak Partili olabilir.

Ak Parti’yi koruma adına da soru sorabilir!

Bir de kendinize baksanız, kendiniz benzerlerini sürekli yapıyorsunuz!

Ak Parti ve Erdoğan’ı eleştirirken, CHP’yi, Ekrem İmamoğlu’nu görmezden geliyorsunuz.

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun eşleri Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş’a yaş günü partisi düzenlerken, hanginiz şehit eşlerine vurgu yapan bir köşe yazısı yazdı?

Hiçbiriniz!

Çünkü, siz yandaş gazeteciliğin ilahısınız! CHP'yi ve İmamoğlu'nu eleştiremezsiniz.

"Şehit eşleri ile ne zaman buluşacaksınız" diye soramazsınız?

Musab Turan yaparsa, gazeteci değil.

İsmail Saymaz, Murat Yetkin ve Fatih Altaylı yaparsa büyük gazeteci!

Alkış sizler için!

Aşağılanma ve alay bizim için!

Ben de Ak Parti'nin kuruluş felsefesine, toplumu tümden kucakladığı günlere, fabrika ayarlarına dönmesini isteyenlerdenim.

Sizin demokrasi anlayışınızın çok üstünde bir gazeteciyim!

Siz Ergenekon savunuculuğu yaparsanız, ben yapmam!

Sizin savunduğunuz generaller benim internet  haber sitemde köşe yazarlığı yapıyordu!

Ben o gün de onları eleştiriyordum.

Yanlışlarını yüzlerine karşı söylüyordum.

Türk Milleti’nin iradesine saygı duyun, diyordum.

Hala aynı yerdeyim!

Gazetemi, bugün demokrasi havarisi kesilen CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ desteği ile batırdı. İnkar ederlerse detayları ve belgeleri yayınlarım.

FETÖ’nün siyasi ayağı derken, o ayak CHP’nin içinde de var!

Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil.

Ben CHP’ye de saygı duyuyorum.

TBMM çatısı altında her düşüncenin temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum.

Siz çözüm süreci denilince çılgınlar gibi bağırıyor, suçlayacak adam arıyorsunuz.

Ben bu sorunun çözümü için ömrümü verdim!

Çilesini çektim, bedelini ödedim!

Hala da ödüyorum!

Beşikteki çocuklarım bile ödüyor!

Kızlarım Elif  (5) ve Ayşe (4) başka bir ülkede üç yıldır babalarını bekliyor!

Hukuk tanımaz hakim ve savcılar, üç yıldır yurtdışı çıkış yasağı adı altında evime, aileme çocuklarıma gitmemi engelliyor...

Sizin gazeteleriniz hukuk cinayetleri işlerken, masumiyet karinesini unuturken, beşikteki çocuklarım  çatısı olmayan evde, kış günü yağmur ve kar altında yaşam mücadelesi veriyordu.

Siz beşikteki bebeklerin sesini duyamayacak kadar  sağırdınız.

Hala aynısınız!

Bu konuda bine yakın makale yazdım. Türkiye'deki tüm gazeteci ve köşe yazarlarının mail adreslerine ve twitter hesaplarına gönderdim.

Hanginiz bu hukuksuzluğa isyan etti?

Hanginiz gazeteci olduğunu hatırladı?

Hanginizin vicdanı sızladı!

Hiçbiriniz!

Çünkü  samimi değilsiniz!

Adalet istiyorsunuz ama sadece kendinize, kendi düşüncenizdekilere istiyorsunuz!

Aksini söyleyen, delil göstersin!

Benim hayatımda delilsiz hiçbir şey yok!

Ne söylüyorsam, ne yazıyorsam hepsinin kanıtı var!

İsteyene, sorana sunabilirim!

*

Türkiye ne zaman hukuk devleti olur?

At gözlüğü takan gazetecilerden kurtulduğu zaman!

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]