Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırım suçlamaları nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açılan davada Myanmar'ı savunan Nobel ödüllü Aung San Suu Kyi, ülkesine dönüşte binlerce kişi tarafından karşılandı.

Destekçileri başkent Naypyitaw sokaklarına akın ederken Suu Kyi, ellerinde Myanmar bayraklarıyla kendisini karşılamaya gelen kalabalığa el salladı.

Çiftçilik yapan Khin Maung Shwe, "Aslında suçlamalar orduya yönelikti ancak Suu Ki ana, milletin lideri olarak sorumluluk alıp adım attı ve mahkemeye gidip ülkesini savundu." dedi.

Kalabalık ellerinde Aung San Suu Kyi'nin fotoğraflarını taşıdı ve liderlerine sevgi gösterisinde bulundu.

Bazı destekçileri ise Aung San Suu Kyi'nin 'kahraman' olduğunu belirten dövizler taşıdı.

Duruşmada soykırımı inkar etti

Gambiya, 57 üyeli İslam İşbirliği Teşkilatı adına 11 Kasım'da Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması için Myanmar'a karşı Uluslararası Adalet Divanı'na başvurmuştu.

Gambiya, şikayetin, "Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırım ve tecavüz suçlarının Myanmar tarafından 1948 tarihli Soykırım Anlaşması'nın ihlali anlamına geldiği gerekçesiyle" açıldığını bildirmişti.

Davanın ilk duruşması, 10-12 Aralık tarihleri arasında Birleşmiş Milletler'in en yüksek yargı mercii konumundaki Uluslararası Adalet Divanı'nda görüldü.

Duruşmanın ikinci gününde savunma yapan Nobel Barış Ödülü sahibi Suu Kyi, soykırımı inkar ederek "Myanmar ordusu çizgiyi az aşmış olabilir ancak bu durum soykırım değil." iddiasında bulundu.

Öte yandan Batı Afrika ülkesi, Myanmar'ın Soykırım Anlaşmasının 3'üncü maddesindeki soykırımı cezalandırma yükümlülüklerini ihlal ettiğine dayanarak UAD'dan geçici tedbir kararı vermesini de talep etmişti.

Gambiya'nın tedbir talepleri arasında ayrıca Myanmar'ın soykırıma yönelik delilleri yok etmesinin önüne geçilmesi talebi bulunuyordu.

Duruşmada Suu Kyi, Gambiya'nın tedbir taleplerine de itiraz etti.

Analistler, Suu Kyi'nin bir zamanlar kendisini de hapse atan ordunun gerçekleştirdiği katliamı savunmak için UAD'nın karşısına çıkmasını 2020'de yapılacak genel seçimlerde partisi Ulusal Demokrasi Ligi'ne (NLD) oy kazandırma amacıyla yaptığını belirtiyor.

  Mustafa Bag  / EURO NEWS