Mustafa Karaalioğlu: İYİ Parti Kılıçdaroğlu'nun adaylığının önünü kesti

İYİ PARTİ NASIL BİR ADAY İSTİYOR?

Mustafa Karaalioğlu: İYİ Parti Kılıçdaroğlu'nun adaylığının önünü kesti


Mustafa Karaalioğlu: İYİ Parti Kılıçdaroğlu'nun adaylığının önünü kesti

Taha Akyol ve Mustafa Karaalioğlu, Ortak Akıl programında gündemi değerlendirdi. İYİ Parti'nin önemli isimlerinin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun olası cumhurbaşkanlığı adaylığını tartışmaya açmalarını değerlendiren Karaalioğlu, ''Bu açıklamalar, İYİ Parti Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı diye bir kanaate yol açtı. Kılıçdaroğlu'nun seçilemeyecek bir aday olduğunu düşünüyor olmalılar ki şimdiden yolunu kestiler'' şeklinde yorumladı.

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına ilişkin İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın’ın “Kazanamama riski olan birini kabul etmiyoruz” sözlerinin kamuoyu nezdinde nasıl yankı bulduğunu Karaalioğlu şu sözlerle dile getirdi: ''İYİ Parti’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun olası adaylığını önünün kesilmesinin yanı sıra bu bir anlamda Cumhur ittifakı tarafının da bunlar aday belirlerken birbirlerine düşecekler beklentisini teyit eden, heyecanlandıran bir gelişme oldu''

İYİ PARTİ NASIL BİR ADAY İSTİYOR?

İyi Parti'nin yeni yaklaşımı, Cumhur ittifakında adaylık konusunda anlaşmazlık beklentisini haklı çıkarır mı? sorunu da yanıtlayan Akyol, ''Bu sorunun cevabını Akşener'in açıklamasını hatırlatarak verdi, ''Onlar birbirine düşsün ben oy alayım dönemi bitti'' yani birbirimize düşmeyeceğiz diyor. Ben Akşener'i de Kılıçdaroğlu'nu da tanıyorum ikisinin de ahlakına ve karakterine güveniyorum. Ülkenin nereye gittiğini görüyorlar.'' diyerek sözlerine şöyle devam etti;


HÜKÜMETİN YENİ SANDIK PLANI

Gündeme gelen İl ve İlçe seçim kurumlarının başkanlarının en kıdemli hakim kimse onun olması yerine atamayla belirlenmesi tartışmasını değerlendiren Mustafa Karaalioğlu,'' Seçimlerde hakim tayini çok ürkütücü, bir iktidar kaybediyorsa bunlar da işe yaramaz. Kaos, problem çıkarabilir, seçim üzerine gölge düşürebilir, sosyal barışı etkileyebilir. Bunlar Türkiye'nin hak etmediği şeyler. Birçok kurumumuz yaralandı, fonksiyonunu kaybetti ama seçim geleneğimiz değerli ve işe yarıyor. Millet iradesinin sandığa yansıması konusunda büyük bir başarımız var. Seçim sonuçlarına tabi olan bir düzenimiz var, bunu bozmaya yönelik bir teşebbüs ne isteyene ne de Türkiye'ye yaramaz'' ifadelerinde bulundu.


ERDOĞAN'DAN ''YASTIK ALTI'' ÇAĞRISI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Milletimden kasadaki ve yastık altındaki altın ve dövizi üretime ve ekonomiye kazandırmalarını istiyorum." açıklamalarını da yorumlayan Karaalioğlu, ''Sayın Erdoğan başka bir faza geldi. Yastık altında parası, doları, altını olanlara seslendi. Bunu ekonomiye yönlendirmek ne kadar doğru. TÜİK'in istatistiğine göre bile parasını geçen ay Türk Lirası'nda tutanlar %2,5 kaybettiler. Dolarda tutanlar yıllık enflasyonun daha fazlasını bir ayda kazandılar. Döviz mevduat hesapları tarihin zirvesinde %62,5 oldu. Türkiye'nin finans ve tasarruf anlamında parası dolar oldu'' dedi.


Taha Akyol ise Erdoğan'ın yastık altı çağrısına; ''Burada yine bir iktisadi zihniyet problemi var. 128 milyar doları harcadık bitti, şimdi de yastık altındakileri getirelim yine biter. Mühim olan Türkiye'nin dolar kazanabiliyor olmasıdır. Teknoloji, endüstri ürünlerini, tarımsal ürünleri ihraç ederek döviz kazanabilir, dış ticaret fazlası verebilen bir ülke olmasıdır. Almanya, Japonya, Güney Kore gibi dışarıya daha fazla yüksek katma değerli mal satarak hazinelerini dolduruyorlar. Biz malımızı ucuza satarak zenginliğimizi arttırmaksızın ihracat yapıyoruz'' diyerek sözlerini şöyle tamamladı;

''Sayın Erdoğan'ın ortaya Türkiye'nin verimliliğini, endüstrileşmesini hızlandıracak bir program koymak veya saygın iktisatçılardan oluşan bir heyetle güven veren politikalar üretmek yerine daha önce 2016'da 2018'de söyleyip sonuç alamadığı yastık altı paralarını getirilmesi çağrısını yapması üzücü'' dedi.

KARAR