Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a Çıkışının 105. Yıldönümü
Tarihe Tanıklık Eden Mülakat
Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a Çıkışının 105. Yıldönümü
ŞEHİTLER ÖLMEZ / ANKARA
1919 yılının 16 Mayıs günü, öğleden sonra saat 16.30'da, biri kadın üçü çocuk, 79 yolcu, altı adet at ve bir otomobil ile Galata Rıhtımı'ndan kalkan Bandırma Vapuru, üç gün süren bir yolculuğun ardından 19 Mayıs sabahı Samsun'a ulaştı. Bu tarih, Türk tarihinde yeni bir sayfa açarak Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı oldu.
Bugün, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışının 105. yıldönümünü kutluyoruz. Ancak, bu tarihi olayla ilgili tartışmalar aradan geçen bunca yıla rağmen hala devam ediyor. İki karşıt görüş, bu yolculuğun ardındaki gerçekleri farklı yorumluyor.
İki Karşıt Görüş
Bir kesim, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a gitmeye bizzat karar verdiğini ve Bandırma Vapuru'nun oldukça kötü durumda olduğunu iddia ediyor. Buna göre, geminin kaptanı acemi, dümeni bozuk, paraketesinin kırık ve pusulası bile bulunmuyordu. Diğer kesim ise Paşa'nın Sultan Vahideddin tarafından memleketi kurtarması için gönderildiğini, Bandırma Vapuru'nun o dönemde elimizde bulunan en modern gemilerden biri olduğunu ve Mustafa Kemal'in yolculuk öncesinde İngilizlerle gizli temaslarda bulunduğunu ileri sürüyor.
Tarihin Tanıklığı
Bu konuda mevcut tüm önemli belgeleri bir araya getirerek bir kitap yazmış bir kişi olarak kendi kanaatimi paylaşayım: Samsun yolculuğu, Mustafa Kemal Paşa'nın kendi başına ve gizlice verdiği bir kararın ya da Sultan Vahideddin'in talimatıyla gerçekleşen bir olay değil, devlet tarafından titizlikle hazırlanmış ciddi bir operasyonun sonucudur.
Devlet Operasyonu
Birinci Dünya Savaşı'ndan ağır bir mağlubiyetle çıkan Osmanlı Devleti, galiplerin kararını beklerken elini kolunu bağlayarak oturamazdı. Yaşanan felaketin zararını en aza indirebilmek için çözümler arandı, planlar ve projeler hazırlandı. Bu amaçla, dönemin en parlak ve başarılı komutanlarına görevler verildi. 19 Mayıs 1919'da tamamlanan Samsun yolculuğu işte böyle bir "devlet operasyonu"dur.
Yarım Asır Öncesinden Bir Hatıra
1973 yılının ilkbaharına geri dönelim. Taksim'den Harbiye'ye uzanan caddenin Elmadağ tarafında, uzunca boylu, şık giyimli, yetmişlerinde ama dinç bir adam, yanındaki delikanlıya aksanlı bir İstanbul Türkçesi ile "Genç adam! Sizin Mustafa Kemalinizi Samsun’a ben göndermiştim... Benim verdiğim vize olmasaydı İstanbul’dan kat’iyyen ayrılamazdı!" dedi.
Olayın Şahidi
Delikanlı, bu sözleri duyduğunda yaşlı adamın kafasının karıştığını düşündü. Ancak aradan çeyrek asır geçtiğinde, yazacağı bir kitap için özel bir arşivde çalışırken rengi uçmuş bir dosyada bazı belgeler buldu. Bu belgeler, Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a gitmek üzere İstanbul’dan yola çıkmasından bir gün önce İngiliz İşgal Kumandanlığı'nın verdiği "Samsun vizeleri" idi.
Yaşlı adam, Mütareke sonrasının İstanbul'una heyulâ gibi çöken İngiliz işgal kuvvetlerinin "Yüzbaşı Bennett" yahut "İşkenceci Bennett" olarak bilinen irtibat ve istihbarat subayı John Godolphin Bennett idi. Delikanlı ise, yıllar sonra bu belgeleri bulup doğrulayan bendim.
Vizeler ve Gerçekler
Karadeniz o tarihte İngiliz donanmasının kontrolü altındaydı ve İstanbul’dan deniz yolu ile ayrılıp Boğazlar’dan geçmek, İngiliz vizesi olmadan mümkün değildi. Dolayısıyla, işgal altında olan İstanbul’dan çıkabilmek için İngiliz karargâhından alınan vizeler, Mustafa Kemal Paşa ile İngiltere arasındaki bir anlaşmanın değil, işgalin zorunlu kıldığı bir mecburiyetin sonucuydu.
Yedeksubaylıktan Mistisizme
Bennett, ilginç ve maceracı bir şahıstı. İstanbul’un işgal senelerini anlatan eserlerde "Yüzbaşı Bennett" yahut "İşkenceci Bennett" olarak geçen John Godolphin Bennett, genç bir yedeksubay olarak Avrupa’daki cephelere gönderilmiş, sonra İstanbul’daki İngiliz birliklerine yüzbaşı rütbesiyle tayin edilmişti. Bennett, işgal senelerinde irtibat ve istihbarat subaylığı yapmış, Kuvâ-yı Milliye hareketini izleyip siyasî meselelere müdahalede bulunmuştu.
Savaştan sonra ordudan ayrılan Bennett, Osmanoğulları’nın miras ve petrol işlerine merak sarmış, daha sonra ise mistisizme yönelmişti. Pyotr Demianovich Ouspenskii ve George Ivanovich Gurdjieff’in müridi olan Bennett, yaşlılık yıllarında İngiltere’de Sherborne House’u tekke benzeri bir mekân hâline getirmişti.
Tarihe Tanıklık Eden Mülakat
Bennett, 1972 yılında Üsküdar’da, Sultantepe’deki Özbekler Tekkesi’nde verdiği mülâkatta, işgal senelerinden ve Mustafa Kemal Paşa’ya verilen vizelerden bahsetmişti. Bu mülâkatta, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına Samsun’a gidebilmeleri için verilen vizeleri hatasız şekilde nakletmişti. Bennett’in doğruladığı bu vizeler, Karabekir Paşa’nın ailesi tarafından muhafaza edilen arşivde bulunuyordu.
Sonuç olarak, Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı, bir devlet operasyonunun titizlikle hazırlanmış bir parçasıydı. Bu önemli yolculuk, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin başlangıcını simgeliyor ve bugün, 19 Mayıs 1919’un 105. yıldönümünde, bu tarihi anı bir kez daha gururla anıyoruz.
Kaynak: Haber Türk