Nakşibendiler, Süleymancılar, Menzilciler, Hakyolcular Menzile vardı mı?

Şah-ı Nakşibendi, Said Nursi ve Süleyman Efendi'yi utandıran tablo!

Nakşibendiler, Süleymancılar, Menzilciler, Hakyolcular Menzile vardı mı?


YUSUF İNAN YAZDI...

Nakşibendiler, Süleymancılar, Menzilciler, Hakyolcular Menzile vardı mı?

2010 yılında İzmir'de Bediüzzaman sergisi açılacaktı. Bilbordlarda Bediüzzaman sergisinin duyuruları yer almıştı. O günün sabahı İzmir'de kıyamet kopmuştu.

İzmir gibi bir şehirde Said Nursi gibi "gerici" bir akımın sergisi nasıl açılabilirdi.

Muhalif gruplar İzmir Valiliğine doğru yürümeye başlamış, İzmir Valisi'ne sergiyi iptal etmesi için baskı yapmaya başlamışlardı.

O gün bir köşe yazısı yazmıştım.

O yazıdan bir bölüm;

Said Nursi'nin İzmir'de ne işi var?

İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Barla Platformu Said Nursi sergisi düzenlemek istemiş. Daha önce farklı illerde açılan sergi büyük ilgi görünce "İzmir nasıl olsa gavur değil, orası da bizim, orada da açalım" demişler.

Bilbordlarda reklamları görünce şaşırmıştım. Burası İzmir, Said Nursi'nin burada ne işi var, burası gavur memleketi mi diye içimden geçirmiştim!

Sergi Türkan Saylan'ın adına düzenlenmiş olsaydı olurdu! Nazım Hikmet adına yapılsaydı yine olurdu!

Ama Said Nursi adına olmaz!

Said Nursi'nin İzmir'de ne işi var? Gitsinler gavur memleketlerinde açsınlar!

İzmir'deki Said Nursi sergisi hiçbir medya kuruluşunda haber olmamıştı. İzmirlilerin sergiden haberi yoktu. Sergiyi haber yapmayan İzmir medyası, tepkileri haberleştirince İzmir'deki sergiyi sadece İzmir değil, tüm Türkiye duymuş, sergi amacının da ötesine ulaşmıştı.

Köşe yazısını okuyan Bediüzzaman'ın talebeleri Yerel Gündem gazetesine teşekkür için gelmişti.

"Bediüzzaman arkasında ne bıraktı, siz de özel yeri olan hatıra eşyası var mı" diye sordum.

Bediüzzaman'ın yaşlı talebesi gür bir sesle "Evet var, Risale-i Nur Külliyatı" dedi. "Siz bu yazı ile Risale-i Nur'a 100 sene hizmet etmiş gibi sevap kazandınız" dedi.

 "Ben de "Basit bir yazı. Düşünce hürriyeti adına yazdım. Bir başkası için de olsa, haksızlığa maruz kalsalar, onlar için de yazardım" dedim.

"İşte bu nedenle sizi ziyarete bizzat biz geldik. Bediüzzaman yaşasaydı kendisi gelirdi. Çünkü, Bediüzzaman'ın hayatı hukuk mücadelesi ile geçti. İzmir'de bir tek siz hukuka, düşünce hürriyetine vurgu yaptınız" demişlerdi.

Çay ikram etik. Kısa bir sohbetten sonra Yerel Gündem'den ayrıldılar.

14 yıl sonra bunu neden yazdım?

Türk – İslam dünyasına mühür vurmuş iki insan, iki alim, iki manevi mimar var; Şah-ı Nakşibendi / Muhammed Bahaüddin Nakşibendi ve Bediüzzaman Said Nursi.

Wikipedia'da Şah-ı Naşibendi bu bilgilerle anlatılıyor:

Muhammed Bahaüddin Nakşibendi (Arapça: مُحَمَّدْ بَهَاءُ الدِّيْنْ اَلنَّقْشِبَنْدِ; 1317, Kasr-ı Arifan, Buhara, Özbekistan - 1389, Kasr-ı Arifan), Nakşibendi tarîkatının isim babası, büyük mutasavvıf evliya.

Türk ve İslam dünyasının mimarı bir insanın mütevaziliğine bakar mısınız?

Fenafillah olmuş.

Muhammed Bahaüddin Nakşibendi'nin Türbesi Buhara'da. Said Nursi'nin mezarı bile yok!

Şah-ı Nakşibendi ve Said Nursi lisanı haliyle günümüz müslümanlarına, cemaatlere ve tarikatlara bir şey söylüyor...

Bir ders veriyor, uyarıyor!

اِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظٖيمٌ  ayetine dikkat çekiyorlar.

"Şirk öyle bir cürümdür ki her bir mahlukun hakkına ve şerefine ve haysiyetine bir tecavüzdür. Ancak onu cehennem temizler." (2. Şua)

İki insan Anadolu'ya birer tohum, birer fidan dikmiş. Bu tohumlar birer fidana, fidanlar da dalları tüm dünyaya uzanan dev bir çınar ağacına dönüşmüş.

Google'a  "Türkiye'deki en etkili tarikatlar" diye yazılınca çıkan bilgilerden Habersol’un aktardığına göre tarikatların ve cemaatlerin etkin olduğu kurumlar bu şekilde sıralanıyor:

- Sağlık'da Menzilciler

- Eğitim'de Işıkçılar

- Bayındırlık'ta İskenderpaşacılar

- Emniyet'te Hakyolcular

- İçişleri'nde Nakşibendiler

- Ordu'da Süleymancılar

- Yargı'da Süleymancılar, Menzilciler, Hakyolcular

Bu bilgiler doğruysa, bu ülkede cinayet işleniyor ve üzeri örtülüyorsa, insanlar adliyelerde adalet arıyorsa, hukuk ihlalleri artıyorsa, Yargıtay ve AYM başvuruları rekor kırıyorsa, AİHM başvurularında Türkiye ilk sıralarda yer alıyorsa, Şah-ı Nakşibendi, Said Nursi ve Süleyman Hilmi Tunahan ruhani alemde Allah Rasulü'nün huzurunda mahcup oluyor, utanıyorlardır.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016

E-Mail[email protected]