Natasha Turak Yazdı: Türkiye'nin BRICS'e Katılım Hamlesi Stratejik ve Sembolik Bir Adım mı?
Batı ile Denge Arayışı
Natasha Turak Yazdı: Türkiye'nin BRICS'e Katılım Hamlesi Stratejik ve Sembolik Bir Adım Olarak Değerlendiriliyor
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Türkiye'nin BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ittifakına katılma talebi, ülkenin küresel etkisini artırmaya yönelik stratejik ve sembolik bir adım olarak görülüyor. Natasha Turak'ın kaleme aldığı analizde, Türkiye'nin bu hamlesi, Batı ile olan geleneksel ittifakını dengelerken, çok kutuplu bir dünya düzeninde daha bağımsız bir rol üstlenme çabası olarak değerlendiriliyor.
Türkiye, NATO'nun önemli bir üyesi ve Batı'nın uzun süredir müttefiki olmasına rağmen, BRICS'e katılma isteği ile küresel diplomaside daha geniş bir rol üstlenmek istiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önce defalarca dile getirdiği bu istek, AK Parti yetkilileri tarafından da doğrulandı. Yetkililer, "Başkanımız bu konuda talebimizi net bir şekilde ifade etti ve süreç bu doğrultuda ilerliyor" açıklamasında bulundular.
Batı ile Denge Arayışı
Türkiye'nin Batı ile olan köklü ilişkilerine rağmen, Avrupa Birliği'ne üyelik sürecindeki başarısızlıklar ve ABD ile yaşanan bazı sorunlar, ülkenin alternatif ittifaklar arayışına girmesine neden oldu. BRICS’e katılma hamlesi, Türkiye’nin kendini Batı’nın dışında da konumlandırmak istediğini gösteriyor. Uzmanlar, Türkiye’nin bu adımının Batı'ya karşı bir "denge" arayışı olduğunu belirtiyor.
Strateji uzmanı George Dyson, Türkiye'nin BRICS’e katılma girişimini "çok kutuplu bir dünyada bağımsız bir aktör olma çabası" olarak değerlendirdi. Dyson’a göre, bu hamle Türkiye’nin sadece Batı ile sınırlı kalmayıp, başka bölgelerle de güçlü ticari ve stratejik bağlar kurmak istediğini gösteriyor. Dyson, “Türkiye, Batı’ya sırtını tamamen dönmüyor; ancak fırsatlarını genişletmek ve bağımsız hareket etmek istiyor” dedi.
Sembolik Bir Adım mı?
BRICS, Batı’nın liderlik ettiği AB, G7 ve NATO gibi oluşumlara karşı bir denge unsuru olarak görülüyor. Ancak bu ittifak, Batı’daki bu kuruluşlar kadar kurumsal yapıya ve standartlara sahip değil. Yine de Türkiye’nin BRICS’e katılma isteği, Batı karşısında sembolik bir adım olarak da değerlendiriliyor. Eski ABD Büyükelçisi Matthew Bryza, Erdoğan’ın bu adımla Batı’ya karşı bir "gözdağı" vermek istediğini belirtti ve Türkiye’nin bu hamle ile Batı'dan daha fazla taviz koparmaya çalıştığını vurguladı.
Sonuç olarak, Türkiye'nin BRICS’e katılım talebi, sadece ekonomik değil, aynı zamanda stratejik ve sembolik anlamlar taşıyor. Bu adım, Türkiye'nin küresel siyasette bağımsız bir aktör olma hedefini güçlendirirken, Batı ile olan ilişkilerinde yeni bir denge arayışına da işaret ediyor.