NATO zirvesinden çıkarılacak önemli sonuçlar

NATO zirvesi bildirisine Çin ilk defa girdi.

NATO zirvesinden çıkarılacak önemli sonuçlar




İsmail Hakkı Pekin Independent Türkçe için yazdı

İsmail Hakkı Pekin Genelkurmay eski İstihbarat Başkanı, emekli Korgeneral 

NATO’nun 70. yılında Londra’da yapılan liderler zirvesinde üzerinde mutabık kalınan hususlar kadar, bunların ifade şekli de önem arz etti. 

NATO zirvesi bildirisine Çin ilk defa girdi. Mutlaka daha önce de Çin konusu NATO içinde bir şekilde gündeme alınmıştır, ancak bu sefer resmi NATO dokümanına girmiş oldu. 

Bu konunun resmi NATO dokümanına alınması kuruluşun bu konuda strateji ve plan geliştireceği, konu hakkında çalışacağı demektir.

NATO’nun 5’inci maddesine bağlılık 29 üye tarafından teyit edildi.

5’inci madde; NATO ülkelerinden birine yapılacak saldırının tüm NATO ülkelerine karşı yapılmış gibi muamele göreceğini belirtmektedir. 

Rusya’nın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşmasına (INF) tekrar geri döndürülmesi konusunun önem arz ettiği belirtilmiştir.

Rusya’nın agresif tutumunun, NATO ülkelerinin güvenliğini tehdit ettiğini, NATO’nun ise Rusya ile mevcut diyaloğu daha fazla geliştirmek istediği ifade edilmiştir.

NATO'nun Baltık ülkelerini ve Polonya’yı Rusya’nın tehditlerine karşı korunması ya da takviye edilmesi planı kabul edilmiştir.

Çin’in artan gücü ve etkisinin NATO ülkeleri için fırsatlar sunduğu ve meydan okumaları barındırdığı;

Bu meydan okumalara ve muhtemel tehditlere karşı koymak için bir çalışma başlatılacağı,

Her türlü terörizme karşı ortak çabaların artırılması,

Üye ülkelerin NATO bütçesine katkı payının artırılmasının sağlandığı vb. hususlar bildiride yer almıştır. 


Peki, bu zirveden çıkarabileceğimiz sonuçlar neler olabilir, ona bakalım.

NATO’nun önemli ülkelerin arasında gelecek tasarımı ile ilgili ciddi görüş ayrılıkları olmakla birlikte, NATO’nun varlığı ve etkinliğinin sürdürülmesi gerektiği anlaşılmıştır. 

ABD’nin şu anda en önemli küresel aktör olarak NATO üzerindeki etkisinin devam ettiği, edeceği kabul edilmiştir. ABD Avrupa kıtasını kontrol etmektedir. 

Almanya’nın NATO içindeki rolü gittikçe artmaktadır ve artmaya da devam edecektir.

Türkiye’nin NATO içindeki önemi, jeopolitik nedenlerden dolayı gittikçe artmaktadır. Dolayısıyla NATO içersindeki etkisi de artacaktır. 

Bunun için siyasi istikrarın devamı, siyasi, ekonomik ve askeri gücün büyümesi gerekmektedir.

AB’den ayrı bir İngiltere, içinde yer aldığımız bölge için siyasi, ekonomik ve askeri açıdan anlamı nedir?

İngiltere’nin, ABD, Rusya, Çin ve İsrail ile içinde bulunduğumuz bölgeye yönelik izleyeceği politikalar Türkiye’yi doğrudan etkileyecek potansiyele sahiptir.

İngiltere, Türkiye’nin, bölgesinde en güçlü aktör olduğunu ve jeopolitik açıdan kritik önemini bilen bir ülkedir. Türkiye ile ilişkilere önem verecektir.


ABD’nin, Rusya ile yakın ilişkiler içinde olması, ABD-İngiltere ortaklığının önünde bir engel olarak görülebilir mi?

Aynı şekilde ABD’nin, Çin’e yönelik hasmane politikaları İngiltere’nin rolüne ve çıkarlarına zarar veriyor mu?

ABD’nin BOP’u, İngiltere’nin bölgesel ve küresel çıkarlarının aleyhine midir? 

Bu sorulara verilecek cevaplar Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir. ABD-İngiltere ilişkileri Londra’nın finans merkezi rolünün devam edip etmeyeceğini belirleyecektir. 

ABD ulus devlet cephesinin, Londra’nın finans merkezi olma rolünü sonlandırmak istediği herkesin malumu.

ABD’nin, NATO vasıtasıyla AB üzerindeki etkisine karşı açıkça kazan kaldıran Macron yalnız kalmıştır.

NATO’dan bağımsız bir Avrupa ordusu görünür gelecekte gerçekleşmeyecektir.

Fransa, ülkemiz ve bölgemiz üzerindeki emellerini açıktan; hiç dostça olmayan politikalarla sürdürecektir.

AB içinde Türkiye aleyhindeki faaliyet ve oluşumlara desteğini sürdürmesini beklemeliyiz.

Türkiye için ciddi bir tehdit olma niteliğini devam ettiren terör örgütlerinin arkasında NATO müttefiklerimizin olması nedeniyle, terörle mücadelemizde NATO’dan destek göremeyeceğimiz bir defa daha teyit edilmiştir.

Terörle mücadeleyi tamamen milli gücümüzle yürüteceğimiz açıktır.

Bu zorluklar Türkiye’ye önemli fırsatlar da sunacaktır. 

İzlenecek çok katmanlı politikalar çerçevesinde, proaktif politikalarla açılan fırsat pencerelerini tehditlerin üstesinden gelebilmek ve kazançlar elde etmek için kullanabilmelidir.

NATO zirvesi Türkiye açısından radikal bir değişiklik yaratmamıştır.

Türkiye açısından bazı gri alanlar netleşmiş, bazı gri alanlar ise varlığını sürdürmektedir.

Ülkemiz, netleşen alanlarla ilgili ilave tedbirler geliştirmeli; kalan gri alanları netleştirmek için istihbarat ve diplomatik çalışmalara ağırlık vermelidir. 

Bütün bu sonuçlar kapsamında İsrail’in durumu da ülkemiz için önemlidir. 

Son gelişmeler bize, İsrail’in kararlarında en önemli ülkenin ABD, ikinci olarak da Rusya olduğunu göstermektedir. 

Bu tespit Türkiye’nin güvenliği ve milli çıkarları açısından çok hayati önemdedir.

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

 

The Independentturkish