Rus siyasi muhalif Aleksey Navalny, yaklaşık bir ay önce getirildiği Kuzey Kutbu'ndaki hapishane koşullarıyla ilgili paylaşımda bulundu.

Navalny, her sabah saat 05.00'te Devlet Başkanı Vladimir Putin yanlısı bir pop şarkıcısı olan Şaman'ı dinlemek zorunda kaldığını belirtti.

Sosyal medya platformu X 'ten paylaşım yapan Navalny, "Şarkıcı Şaman ben hapisteyken ön plana çıktı, bu yüzden onu ne görebildim ne de müziğini dinleyebildim. Ama Putin'in baş şarkıcısı haline geldiğini biliyordum." diye yazdı.

Şaman'ın 'Ben Rus'um' adlı vatansever şarkısını yeni getirildiği Yamal hapishanesinde sabah egzersizleri sırasında dinleme fırsatı bulduğunu belirten Navalny "... burada her gün sabah saat 5.00'te komutu duyuyoruz: 'Kalk!' komutunu. Ve ardından Rus milli marşını duyuyoruz ve hemen ardından ülkenin en önemli ikinci şarkısı çalınıyor - Şaman'ın 'Ben Rus'um' şarkısı." dedi.

Şaman kimdir?

"Ben Rus'um" adlı şarkının sözlerinde Rusların "babalarının kanlarını taşıdığı",  "yıkılmayacağı" ve "sonuna kadar var olacağı" gibi ifadeler bulunuyor.

Asıl adı Yaroslav Dronov olan Şaman, savaştan beslenen bir vatanseverlik dalgasıyla devlet televizyonunun vazgeçilmezi haline geldi. 

Şaman, Putin'in mart ayında yapılacak başkanlık seçimleri için yeniden aday olmasını desteklediğini dile getiren ünlülerden biri.

32 yaşındaki şarkıcı kasım ayında devlet televizyonunda yayınlanan bir konserinde, etrafında havai fişekler patlamadan önce nükleer bombayı simgeleyen kırmızı düğmeye basarak tartışmalara yol açmıştı.

47 yıl hapis cezası

Putin ve çevresindekilerle ilgili yolsuzlukluk iddialarıyla dikkatleri üzerine çeken Navalny 47 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Navalny ise hakkındaki suçlamaların kendisini siyasetten uzak tutmak için uydurulduğunu ileri sürüyor. 

Geçtiğimiz yıl sonunda bir kaç gün boyunca Navalny'den haber alınamamış, daha sonra Kutup Bölgesi'ndeki bir cezaevine nakledildiği ortaya çıkmıştı.

Rus muhalif, daha önce hapishanede sırt ağrılarının arttığını ve kendisine bilinmeyen bir ilaç enjekte edildiğinden şikayet etmiş ve bunu "sağlığının bozulmasına yönelik kasıtlı bir strateji" olarak ifade etmişti.

EURO NEWS