Ne Öcalan, Ne Kandil, Ne ABD, Ne Avrupa: Çözüm Demokrasi!
Türkiye’nin terör sorununa dair kapsamı bir analiz sunan bu makale, hukuk ve demokrasiye dayalı çözüm yollarını detaylı bir şekilde incelemektedir.
YUSUF İNAN YAZDI...
Ne Öcalan, Ne Kandil, Ne ABD, Ne Avrupa: Çözüm Demokrasi!
Bu makale, Türkiye'nin uzun yıllardır süregelen terör sorununa dair kapsamlı bir analiz sunmakta ve bu sorunun hukuk ve demokrasi çizgisinde çözülmesi gerekliliğini savunmaktadır. Terörle mücadelenin yalnızca güç kullanımıyla sürdürülemeyeceği; zeka, adalet ve toplumsal uzlaşı çerçevesinde yapılandırılması gerektiği vurgulanmıştır. Makalede, önde gelen düşünürlerden ve bilim insanlarından alıntılar yer almakta, tarihsel, sosyolojik ve politik açıdan derinlemesine bir inceleme sunulmaktadır.
Türkiye’nin Zorlayıcı Gerçeği
Türkiye, yıllardır devam eden terör ve siyasi çalkantılarla müadele ederken, bu sorunların çözümü için önemli bir kavşakta bulunmaktadır. Abdullah Öcalan’ın cezadan kurtarılması ya da Kandil’deki terör unsurlarına verilen çeşitli desteklerin kesilmesi gibi adımlar, sorunun kökten çözümü için yetersiz kalacaktır. Albert Einstein’ın şu sözü bu noktada önemlidir: “Bir sorunu, onu yarattığımız düşünce seviyesinde çözemezsiniz.” Türkiye, bu kronik sorunlarla başa çıkmak için yeni bir zihin yapısı geliştirmek zorundadır.
Terörün Kaynağı ve Beslendiği Dinamikler
Terör, yalnızca silahlı grupların eylemleriyle sınırlı olmayan, toplumsal, ekonomik ve siyasal dinamiklerden beslenen karmaşık bir yapıdır. Tarihsel olarak, birçok ülke terörün ana kaynaklarından birinin adaletsizlik olduğunu göstermiştir. Fransız Devrimi'nin fikir babalarından Voltaire, “Adalet yıkıldığında, medeniyet de yıkılır” derken, şu andaki terör sorununu anlamamız için önemli bir yol göstermektedir.
Türkiye’deki terör sorunu, büyük oranda toplumsal adaletsizlik algısı, siyasal kutuplaşma ve ekonomik eşitsizliklerden beslenmektedir. PKK gibi yapılar, halkın adaletsizlik algısından faydalanarak destekçi toplamış ve bu desteği yıllarca korumuştur. Bu nedenle, sorunun kökten çözümü, sadece askeri önlemlerle değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasal bir dönüşümle mümkün olabilir.
Terörle Mücadelenin Anahtarlı Unsurları
-
Adaletin Tesisi: Adaletin şaşmadan uygulanması, toplumun terörle mücadelede devlete olan güvenini artıracak ilk şarttır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyulması, ülke içinde hukuk sistemine olan güveni pekçok açıdan güçlendirecektir. Devletin, terörün sosyolojik kaynaklarını kurutmak için daha etkin bir hukuk sistemi kurması zorunludur.
-
Eğitim ve Sosyal Reform: İnsanları terörön kucağına iten şartları ortadan kaldırmanın en etkili yolu, eğitim ve sosyal reformdur. John Dewey’in dediği gibi, “Eğitim, toplumun kendi kendini düzeltmesi için en etkili aracıdır.” Devletin, bölgelerdeki eğitim altyapısını geliştirerek, toplumsal kalkınmayı desteklemesi gerekir.
-
Siyasi ve Toplumsal Uzlaşı: Toplumu birleştirici politikalar izlenmesi, kutuplaşmanın önüne geçebilir. Terörün siyaset aracıyla beslenmesini önlemek için siyasi partiler ve STK’larla iş birliği yapılmalıdır. Abraham Lincoln, “Halkın bir kısmını, bir süre aldatabilirsiniz; ancak bütün halkı sonsuza kadar aldatamazsınız” diyerek toplumsal şeffaflığın ve adaletin önemini ortaya koymuştur.
-
Ekonomik Fırsatlar ve Eşitlik: Ekonomik kaynakların adil dağılımı, bölgesel farklılıkları azaltacak ve halkı terör gruplarının manipülasyonundan uzak tutacaktır.
Stratejik Bir Hamle: Terörizmin İnsan Kaynağını Kesmek
Terörle mücadelenin özü, bu yapılara insan kaynağı sağlayan şartları yok etmektir. İnsanları terör gruplarına çeken en önemli faktörlerden biri, devlete olan güvensizliktir. Bu güvensizlik ortadan kaldırıldığında, insanlar terör örgütü yerine devletin şemsiyesi altına sığınacaktır.
Sonuç: Demokrasiye Geri Dönüş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Müslümandan terörist olmaz, teröristten de Müslüman olmaz” diyerek önemli bir prensibi dile getirmiştir. Ancak bu prensibin hayata geçmesi, hukukun ve demokrasinin yeniden tesis edilmesine bağlıdır. Türkiye, insan hakları, adalet ve şeffaflık temelinde yeni bir toplumsal mutabakat geliştirerek terörle etkin bir mücadele yürütecek potansiyele sahiptir.
Bu noktada, Hz. Peygamber'in, “Adalet, mü'minin şahdamarıdır” sözü, Türkiye’nin bu yolda rehberi olmalıdır. Terör sorununun nihai çözümü, adaleti merkeze alan, kapsayıcı bir demokrasi inşa etmekle mümkün olacaktır.
YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH
Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : gundem@sehitlerolmez.com
Website : www.sehitlerolmez.com