Özkan, "Eğer vatandaşlarımız ülke barışını tehdit eden, huzurunu tehdit eden suçlarla ilgili idam cezası istiyorsa biz de parlamentoda bunun gereğini yapmak zorundayız" dedi.

Pandemiyle derinleşen krizden çıkış yolu bulamayan iktidar cephesinin yeniden tartışmaya açtığı konuya ilişkin Birgün’e değerlendirmelerde bulunan hukukçular, idam uygulamasını geri getirme tartışmasını iktidarın ülkede yaşanan kriz gündemini değiştirme hamlesi olarak yorumluyor.

YILLAR ÖNCE MESELEYİ ÇÖZDÜK

“İdam meselesi Türkiye’nin gündemine her geldiğinde bilin ki iki yüzlü bir politika vardır” diyen Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, “Biz Avrupa Birliği müktesebatını kabul etmiş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yetkisini kabul etmiş bir ülkeyiz. Dolayısıyla bu tartışma bizim için çok sığ bir tartışma olur. Ne zaman bu konu gündeme gelse bilin ki arkasından seçim geliyor.

Bu tartışmaları açanlar idamın gelmeyeceğini gayet iyi biliyorlar. Önceki gün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanını ağırlıyorlar onlara insan haklarından, temel hürriyetlerden bahsediyorlar. Ama arkasından meclis başkanı ülkeye idam gelsin diyor. Bunların hukuk devletiyle alakası yok biz idam sorununu yıllar önce çözmüş bir devletiz” ifadelerini kullandı.

MECLİS’E GELME ŞANSI BİLE YOK

Avrupa Parlamentosu ile idam uygulamasının olmayacağına dair protokole imza atıldığını hatırlatan Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu durumda o sözleşmeden vazgeçmemiz lazım. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bu sözleşmeye çekince koymayı bile kabul etmiyor. Dolayısıyla bunun bir yaptırımı var. Türkiye o yaptırımı göze alamaz. Bu sözleşmeyi ilga etmekten dahi çekinir diyor sözleşme. Sizin hiçbir maddeye çekince koymanıza izin vermiyor.

Zaten yıllarca Türkiye idam cezalarından çok çekti. Türkiye’de başka dert kalmayınca, ekonomi, sağlık çökünce, ülke içince muhalefet veya fazla kaygılar artınca hemen idam cezası gündem oluyor. Bunun geçme şansı değil, meclis önüne gelme şansı dahi yok.”

EVRENSEL HUKUKA BAKILIR

İktidarın yurttaşlar idamı talep ediyor şeklindeki çıkışını da eleştiren Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı: “Halk bir sürü şey istiyor. Ama hükümet ne zaman halkın istediğini yaptı ki? Halkın istediği falan da yok bu arada. Eğer böyle bir söylem varsa buyursunlar referandum yapsınlar. Zaten bu ciddi bir mekanizma, halkın isteği değil uluslararası mekanizmalar veya evrensel hukukun ne dediğine bakmak lazım.”

BAHÇELİ KALDIRILMASINI İSTEMİŞTİ

Bahçeli’nin idam ile ilgili ne istediğini eski haberlerden bulabiliriz” diyen Hukukçu Turgut Kazan: ise, “Bahçeli, Bülent Ecevit ile beraber koalisyon olarak idam cezasının kaldırılmasını isteyen bir siyasetçidir. Erdoğan’ın idam cezasıyla ilgili iki ya da üç ayrı tasarıyı kanun değişikliği olarak nasıl güzellemelerle anlattığına bakın. Erdoğan idam cezasının ne kadar yanlış bir ceza olduğunu anlatır” şeklinde konuştu.

KİTLENİN GAZINI ALMAK İSTİYORLAR

Kazan sözlerini şöyle sürdürdü: “Dış politika denilen şeyi nasıl iç politikada kullanıyorlarsa. İdam cezası tartışmasını da bir takım kesimleri etraflarında tutmak için kullandıkları bir gündemdir. Tıpkı Ayasofya gibi içerde bulunan kitleye yönelik yapılan bir harekettir. İdam cezası gelse ne güzel olur diye düşünenleri kendi etraflarında toplamak için kullandıkları bir politikadır.

Anayasayı değiştirmeden idam cezası getiremezler ve idam cezası getirecek çoğunlukları yoktur. Muhalefet bu duruma karşı çıkacaktır. Ola ki geldi, esir aldıkları muhalifler için kullanırlar. Bunun içinde Demirtaş vardır, Kavala olabilir. Bir bahane bulup onlar için kullanırlar. Üstelik bugün halk idam cezası istiyor mu diye bir anket yok. Bununla ilgili veri yok.”

CUMHURİYET