Nerede bu devlet
24 YIL SONRA AYNI ÇIĞLIK
Nerede bu devlet
Yüzyılın felaketini yaşayan Türkiye’de depremden üç gün sonra insanların hâlâ yıkılan binaların başında yardım beklemesi 1999’dan 24 yıl sonra bile devletin bir afet planı olmadığını gösterdi. Arama kurtarma için kritik önemdeki ilk 6 saatte harekete geçilmedi. Askeri birlikler, tecrübeli madenciler ancak 40 saat sonra bölgeye gönderildi. Yurtdışından yardıma gelen ekipler havaalanlarında bekletildi. Dördüncü güne girilirken henüz ulaşılamayan yerler olması 85 milyonu kahretti.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ili vuran 7.7. ve 7.6’lık depremlerde acı büyüyor. Can kaybı 9 bini aşarken Maraş, Malatya, Hatay’da gözü yaşlı vatandaşlar “Kurtarma ekibi gelmedi. Çaresizce enkaz başında bekliyoruz” dedi. Üçüncü günde iş makinesi, uzman ekip çağrıları yağdı. Uzmanların ‘Kurtarılanların yüzde 80’i ilk altı saatte çıkarılanlar’ sözleri ise artık umutların mucizeye kaldığını gösterdi.
DEPREMİN BOYUTU BELLİ OLUR OLMAZ HEMEN AFET PLANI DEVREYE GİRMELİYDİ
Vahim tablo zaafiyeti ortaya koydu. Depremin boyutu belli olur olmaz ‘afet kitabının aşamalarına göre’ bütün imkanlar seferber edilmesi gerekirken AFAD ekipleri bölgeye ulaşamadı. Katkısı sınırlı gönüllüler gönderilirken tecrübeli madencilere 40 saat sonra izin çıktı. Cumhurbaşkanı üç ay önceki tatbikat sonrası “Artık ‘Nerede bu devlet?’ feryadını duymuyoruz’ ifadesini kullanmıştı ancak 1999’daki çağlık yine yankılandı.
24 YIL SONRA AYNI ÇIĞLIK
Binlerce vatandaşın yaşamını yitirdiği, on binlerin enkaz altında kaldığı depremde şehir merkezlerine dahi günler sonra ulaşıldı. Birçok noktada kurtarma çalışmaları henüz başlamadı. Ağır kış şartlarında sokakta kalanlara yardım ulaştırılamadı. Koordinasyon eksikliğinin yaşandığı bölgede çaresizlik hakimken 99 depreminden sonra yine aynı çığlık yükseldi: Sadece bir gün lazım olan devlet nerede?
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6’lık depremler 10 kenti yıktı. Ağır kış şartlarında sabaha karşı 04.17’de gerçekleşen felaketin ardından büyük yıkım yaşandı. Arama-kurtarma çalışmalarındaki yetersizlik, yardımların ulaştırılmasında yaşanan koordinasyonsuzluk toplumsal öfkeye yol açtı. Adıyaman’da depremzedeler, arama kurtarma çalışması yapmayan yetkilileri protesto etmek için Adıyaman Valiliği’ne yürüdü. Yetkililer, polis korumasında valilikten çıkarıldı. Gözler devlet kurumlarına ve başta Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na (AFAD) çevrildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Kasım’da deprem tatbikatı nedeniyle yayınladığı mesajda “Geçmişte yaşadığımız acı tecrübelerden çıkardığımız dersler ışığında yaptığımız hazırlıklarla hamdolsun artık hiçbir afette vatandaşlarımızın ‘nerede bu devlet?’ diyen feryadını duymuyoruz” demişti. Felaket sonrası sosyal medyaya binlerce “Nerede bu devlet?” paylaşımı yapıldı. AFAD, 13 milyondan fazla kişinin etkilendiği depremin ilk günü ve akşamı sahada yeterli olamadı. Deprem alanının büyüklüğü, felaketin saati ve lojistik yollarının zarar görmesi kriz yönetimini sekteye uğrattı. Ekipler en kritik saatlerde bölgeye ulaşamadı.
AFAD’ın personel sayısının yetersizliği ve bu kişilerin sevk-idaresindeki aksaklıklar tartışılırken kamuoyunda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sahaya inmesi yönünde çağrılar yapıldı. Bölgede yaklaşık 10 bin asker görev alırken eleştiriler sonrası birliklerin sevkiyatı ile TSK’nın krizdeki rolü artırıldı. 1999’da ordunun direktif beklemeden sahaya indiği hatırlatıldı.
Haluk Levent ve sosyal medya fenomenlerinin yardımları organize etmesi, iş makinelerinin tedarikinde rol alması takdir topladı ancak kamunun bu alanda reaksiyon gösterememesi tepki çekti. TV yayınlarında yansıyan zifiri karanlıkta kurtarma çalışmaları da kriz yönetimindeki aksaklıkları ortaya koydu. Diğer taraftan depremden sonra geç başlayan arama-kurtarma çalışmaları üçüncü günde de devam etse de koordinasyon eksikliği ölümlerin artmasına neden oluyor.
Reuters’ın aktardığına göre adını vermek istemeyen bir polis memuru “Saatlerce uğraşıp bir kadını enkazdan çıkardık. Ambulans bulamamış insanlar. Kurtardığımız kadın kaldırımda ambulans beklerken öldü. Aslında yüzlerce ambulans var” dedi. Kılıçdaroğlu’nun Hatay ziyaretinde dinlediği bir depremzede de “Yaklaşık 42 saattir yardım bekliyoruz. AFAD ekibi geliyor ama ‘Ekipmanımız yok’ diyor. Yardımcı olamadıklarını söylüyorlar. İçeride annem, babam ve abim var. En az bir kişiden ısı aldılar. ‘Ses ver’ dedim, ses verdiler. Sonra ‘Ekipmanımız yok’ deyip ayrıldılar” ifadesini kullandı.
FOX’a konuşan eski milli futbolcu Gökhan Zan da Hatay girişinde bekletilen vinç ve kepçeleri gösterip isyan etti. Zan “Şoförlerle konuştum. Yalvardım ‘Neden çalışmıyorsunuz’ diye. Dedikleri şey ‘Bizi sadece AFAD yönlendirebilir.’ Ya neyi bekliyoruz? Cesetleri toplamayı mı bekliyoruz?” diye konuştu. Özellikle Hatay ve Kahramanmaraş’ta da birçok noktada yağmacılık yapıldığı iddiası sosyal medyaya yansıdı.
İNSANLARIN CANLARINI ARADIĞI TWITTER’A KİLİT VURULDU
Dün saat 17.00’den itibaren Twitter ve TikTok’a erişim sorunu başladı. Twitter’da yaşanan bu durumla ilgili bant daraltma iddialarında bulunuldu. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp “Sosyal medya ağı sayesinde canlar kurtuluyor. Hala enkaz altında olup hayatta olan canlarımız var. Aileleri/yakınları bu şekilde bilgiyi yayabiliyorlar. Lütfen yavaşlatmayın” ifadelerini kullandı. Sosyal medyada açılan “Müteahhitler yargılansın” başlığı nedeniyle erişimi kısıtlandığı iddiası da kamuoyuna yansıdı.
İYİ Parti lideri Meral Akşener “Depremzedelerin ihtiyaçlarının duyurulması için iletişim kurmak bu kadar hayati bir öneme sahipken; nasıl olur da bir kısıtlama getirirsiniz? Bu nasıl bir kötülüktür? Nasıl bir vicdansızlıktır? Siz kimden, neden korkuyorsunuz? Yazıklar olsun” derken Kılıçdaroğlu “Yardımlaşma koordinasyonu için sahada bulunan arkadaşlarıma VPN kullanmalarını söyledim. Bu aklını yitirmiş Saray iktidarı, sosyal medya iletişimini kesti. Bunun sonucu yardım çığlıklarının daha az duyulmasıdır. Gizlemeye çalıştığınız her şeyi biliyoruz. Açıklamanızı bekliyoruz” ifadesini kullandı.
TÜRKİYE TEK YÜREK YARDIMA KOŞUYOR
Büyük can kaybı ve yıkıma neden olan depremler sonrasında tüm yurtta yardım seferberliği başlatıldı. Türkiye’nin her tarafında vatandaşlar, kan ihtiyacını karşılamak için Kızılay şubelerine koştu. AVM’lerde kurulan kan merkezlerinde de kuyruk oluştu. Kızılay bir süre sonra, kanın uzun süre saklanamadığından dolayı kan bağışının günlere yayılması gerektiği konusunda duyuru yaptı. Belediyeler bölgeye gönderilecek yardımlar için vatandaşlara destek çağrıları yaptı. Toplanan ihtiyaç malzemeleri AFAD’ın belirlediği noktalara gidiyor. Türkiye’nin hemen her kentinden bölgeye kurtarma ekipleri hareket etti. Arama kurtarma konusunda deneyimli madenciler de deprem bölgesine gitti. Ekiplerin en büyük destekçisi olan eğitimli köpekler de enkaz altındakileri bulmak için görev yapacak. İstanbul’dan deprem bölgesindeki arama kurtarma çalışmalarına katılmak isteyen binlerce yardım gönüllüsü, İstanbul Havalimanı’na akın etti. Afet bölgesine gidebilmek için adeta birbiriyle yarışan gönüllüler, terminalde uzun kuyruklar oluşturdu.
AFAD ilk etapta bölgeye binlerce battaniye, çadır, yatak gönderdi, beslenme ihtiyaçları için ikram araçları, mobil mutfaklar ve fırınlar sevk etti. AFAD ayrıca yardım etmek isteyen vatandaşlar için sosyal medya hesabında bir mesaj yayınladı. ‘’DEPREM’’ yazarak 1866’ya 20 lira tutarında SMS gönderilebileceği belirtildi.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, deprem bölgesine İstanbul’dan 16 uçakla 2 bin 647 personelin gittiğini açıkladı. Ekipler, AFAD, arama kurtarma, jandarma, emniyet, büyükşehir itfaiye ve belediye personellerinden oluşuyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da, AFAD ile koordine şekilde 2 arama kurtarma aracı ve 200 itfaiye personelinin, yemek ve su TIR’larının deprem bölgesine hareket ettiğini duyurdu. Sivil toplum kuruluşları da sosyal medyadan çağrılar yaparak depremzedeler için kampanyalar düzenliyor. AHBAP Derneği’nin kurucusu sanatçı Haluk Levent’ten ise bir uyarı var. Levent, sosyal medya hesabında, “Bu ülkeye kötülük yapmak istemiyorsanız lütfen şehrin valilikleri ile görüşmeden yardım yollamayın. Her şey tıkanıyor. Çalışmalar felç oluyor sonra’’ dedi.
BÖLGENİN İHTİYACI SU GIDA VE ENERJİ
Depremin amansız vurduğu bölgede sanayiciler de yardım için kolları sıvarken, aynı zamanda destek de beklediklerini belirtti. Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep, Diyarbakır, Malatya, Şanlıurfa, Adana ve Kilis oda, OSB başkanları son durum hakkında bilgi verdi ihtiyaçları listeledi. Sanayiciler ekmek, su, temel gıda ve enerji akışının öncelikli olduğunun önemle altını çizdi.
Kahramanmaraş depremi, 10 ili etkisi altına aldı. Depremin 5’inci gününde de arama kurtarma çalışmaları devam ederken, bilanço gittikçe ağırlaşıyor. Bir taraftan saniyelerle yeni bir cana ulaşılmaya çalışılırken, diğer taraftan da enkazdan kurtulan depremzedeler için barınma, ısınma ve temel ihtiyaç maddeleri için destek verilmeye çalışılıyor. Depremin amansız vurduğu bölgede sanayiciler de yardım için kolları sıvarken, aynı zamanda destek de beklediklerini ifade etti.
MİNİBÜSLERLE KUMANYA VE BATTANİYE GETİRİLSİN
Kahramanmaraş Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Narlı, ilde çok ciddi bir hasar olduğunu belirterek “Bölgede yıkılan fabrikalar var. Kendi tesislerim, fabrikalarım da var. Birisine gittim, diğerlerine gidemedim. Şu anda insanların sorunlarıyla uğraşıyoruz. Yemek, battaniye gibi acil ihtiyaçları yönlendiriyoruz. Türkiye’deki iş adamlarına da seslenmek istiyorum. Bizim şu anda acil olarak kumanya, battaniyeye ve tüplü ısıtıcıya ihtiyacımız var. Bir de devlet büyüklerime sesleniyorum, burada çok ciddi petrol sıkıntısı var. Bunun da bir an önce giderilmesi önem taşıyor. İnsanlar arabalarına benzin, mazot alsınlar çünkü arabalarda ısınıyorlar. İş insanlarına sesleniyorum, bize tırlarla değil minibüslerle hızlıca kumanya, battaniye ve tüplü ısıtıcılar göndersinler. Tırlarla gelenlerin dağıtımı çok geç oluyor, iş adamlarına ve sanayicilerimize çağrımız bu malzemeleri bize minibüslerle hızlıca servis yapsınlar. Burada çok ciddi bir yara var, hep beraber saralım” değerlendirmesinde bulundu.
ELEKTRİK, SU VE DOĞALGAZ YOK
Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Abdulkadir Çelenk de il genelinde yıkılan konut sayısının çok yüksek olduğunu ve ölü sayısını tahmin etmekte zorlandıklarını belirterek, “İlimiz bayağı hasar gördü. Çok sayıda apartman yerle bir oldu. İnşallah bu da geçecek” diye konuştu. İldeki sanayi tesislerinin durumuna ilişkin de bilgi veren Çelenk “İlimizde 10 civarında fabrikamız yıkıldı. İl genelinde daha çok konfeksiyon fabrikaları var. Benim de zeytinyağı fabrikam yıkıldı. Uzun süre çalışabilecek durumda değiliz. Elektrik, su ve doğal gaz yok. Vatandaşlarımız da yardım bekliyor. Ekmek ve su gibi acil ihtiyaçlar var. Valiliğimiz çaba harcıyor ancak çok büyük felaketle karşılaştık. İnşallah hep beraber bunu da atlatırız” dedi.
KARAR