New York’ Ta Beş Minare

Sözün bittiği yer… New York…

New York’ Ta Beş Minare


New York’ ta Beş Minare; İslam ve İslami terör hakkında, bol mesaj kaygılı, Hollywood standartlarında aksiyon sahneleri ve başarılı görüntü yönetimi ile Türk Sineması açısından da içerisinde sanırım birçok ilk barındıran bir Mahsun Kırmızıgül filmi.

Mahsun Kırmızıgül filmleri hakkında düşünmek ve yazmak, istemeden ve çoğulukla  rotasından çıkıp Mahsun Kırmızıgül hakkında düşünmek ve yazmak eylemine dönüşüveriyor. Dönüşüveriyor çünkü bu filmlerin eksik taraflarına her dokunan, bunu filmlerin Mahsun Kırmızıgül tarafından yapılmış olmasına bağlamanın kolaycılığını tercih ediyor.

Ben de bu kolaycılığa kaçmadan hemen önce belirtmek istiyorum ki; öyle ya da böyle “New York’ ta Beş Minare”; Türk Sinema tarihinin şimdiye kadar hayata geçirilmiş en büyük prodüksiyonu.

Ama ne yazık ki bu devasa prodüksiyon içinde inanılmaz sakatlıklar ve tutarsızlıklar barındıran bir senaryo ile heba edilivermiş. Senarist koltuğunda da  malumunuz Mahsun Kırmızıgül oturuyor. Yani laf dönüp dolaşıp yine Mahsun Kırmızıgül’ e geliyor.


Film; Türkiye’ nin siyasi tarihine, gündemine ve sorunlu politik yapısına sayısız göndermeler içeriyor. Bir biri ile ilişkilendirilme  ve detaylandırılma zahmetine girilmemiş bu sayısız gönderme, filmde skeçler halinde ve  hiçbir şey demeden - suya sabuna dokunmadan- önünüze seriliyor. İslam, İslami terör, ABD düşmanlığı, ABD’deki İslam fobisi, ülkücü yapılar, Filistin, Laiklik düşmanlığı, Kuzey Irak, doğumuzdaki sefalet ve cehalet, kan davası ve daha neler neler… Alabildiğine mesaj…

Tüm bu karmaşanın merkezinde İslami terörün finansörü/Deccal olmakla suçlanan Hacı oturuyor. Haluk Bilginer’ in başarılı oyunu ile Hacı filmin belkemiğini oluşturuyor.

Hacı Amerika’ da FBI tarafından yakalanır. Onu getirmek için yola çıkan İstanbul emniyetinden -biri her ne hikmetse ingilizce bilmeyen- iki polisin  başından geçenler…

Mustafa Sandal bu polislerden biri, “Acar”… Aksiyon sahneleri dışında, tekleyen ve başarısız, fazlasıyla göze batan kötü bir oyunculuk sergiliyor. Bu role neden ve hangi başarılı oyunculuğu referans alınarak seçildiği ayrı bir tartışma konusu sanırım. Diğer polisimiz “Fırat” rolünde ise Mahsun Kırmızıgül var. Ben o konuya izninizle hiç girmeyeceğim.

Mahsun Kırmızıgül

Mahsun Kırmızıgül

Ola ki tüm bunları geçebildiniz ve filmi izlemek istiyorsunuz o zaman şiddetle tavsiye ediyorum lütfen filmi “Orjinal seslendirmeli” versiyonunu izleyiniz. Çünkü Türkçe dublaj filmde tam bir facia. Sadece bir örnek vererek bu konuyu da kapatacağım; iki polisimiz FBI ajanının karşısındadırlar, malum Fırat ingilizce bilmemektedir, diğer polisimiz Acar ile FBI ajanı konuşmaktadırlar -tabiki ingilizce-, bu sırada Fırat dönüp dönüp Acar’ a habire sormaktadır “Ne diyor bu adam? Ne diyor bu adam?” diye.  Ve tüm bunlar Türkçe dublajlı filmde, Türkçe cereyan etmektedir… Sözün bittiği yer… New York…

İslamın,  terörün karşısında ki duruşuna, mistik ve Mevlevi bir duruşla destek veren ve açıkçası New York’ un havasının biraz Pennsylvania koktuğu filmi ile Mahsun Kırmızıgül bir büyük sinema olayı “New York’ ta Beş Minare” ile karşınızda…

 

KAYNAK: http://www.filmelestirisi.com/elestiri/new-york-ta-bes-minare