Nitelikli iş gücüne kapıları aralayan Almanya’da yeni dönem başladı
1. Almanya kimlere iş piyasasının kapılarını araladı?
İşgücü piyasasının kapılarını dünyaya aralayan Almanya, çekim merkezi haline gelmek istediği nitelikli iş gücü ile rekabet gücünü korumayı hedefliyor. Kapıdan kimlerin girmeye hak kazanabileceğini 6 soruda derledik.
Nitelikli İş Gücü Yasası’nın 1 Mart tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte Almanya kapılarını, AB üyesi olmayan ülkelerin nitelikli iş gücüne araladı.
Türkiye de dahil olmak üzere pek çok ülkede büyük ilgi uyandıran yasanın sunduğu fırsatları, bu fırsatlardan yararlanmanın ön koşullarını, Alman hükümetinin hedefini ve uzmanların bu hedefin gerçekleşmesini önleyebileceğini söyledikleri engelleri DW Türkçe okurları için derledik:
1. Almanya kimlere iş piyasasının kapılarını araladı?
Almanya iş gücü piyasasının kapılarını, AB dışındaki ülkelerin nitelikli iş gücüne aralandı. Yeni yasal düzenlemeyle Alman ve AB vatandaşlarının öncelikli olarak istihdam edilmesi şartı kaldırıldı. Artık üçüncü ülkelerde nitelikli iş gücü sınıfına girenlerlerin, iş bulmak ya da çalışmak amacıyla Almanya için yapacakları vize başvurularında yeni yasa ile yürürlüğe giren hükümler geçerli olacak. Niteliğe sahip olmayan ya da düşük nitelikli kişiler için kapılar kapalı olmaya devam ediyor.
2. Kimler nitelikli işgücü kapsamına giriyor?
Almanya'ya gelerek iş bulup çalışma fırsatından kimlerin yararlanabileceği, yürürlüğe giren yasada yapılan nitelikli iş gücü tanımı ile tarif ediliyor. Buna göre kişinin ya nitelikli bir meslek eğitimini tamamlamış olması ya da yüksek öğrenim görmüş olması ve bunun Alman makamlarınca tanınmış olması gerekiyor. Ayrıca çalışmak üzere Almanya'ya gelmek isteyenlerin, Almanca dil bilgisine sahip olmaları koşulunu karşılamaları da şart.
3. Nitelikli iş gücü olunduğu nasıl belgelenecek?
Nitelikli meslek eğitimi almış kişilerin yapacakları vize başvurusu öncesinde tamamladıkları meslek eğitiminin Almanya'daki meslek eğitimi ile eşdeğer olduğunu ortaya koyan denklik belgelerini almaları gerekiyor. Eğer mesleki eğitimde eksikler var ve denklik alınamıyorsa meslek eğitiminin tanınması için Almanya'da yeterlilik programlarına katılma fırsatı da tanınıyor. Almanca dil bilgisi seviyesi en az A2 düzeyinde olması ve bunun için gerekli mali kaynaklara sahip olunması kaydıyla, 18 aylık vize verilerek kişilere bu programlara katılma imkanı sağlanıyor.
Yüksek öğrenim görmüş kişilerin de yine Almanya'daki bir yüksel okul ya da yüksek okul diplomasına benzer bir diplomaya sahip olduklarını, Alman makamları tarafından alacakları denklik belgesi ile belgelemesi gerekiyor.
Bilgi ve enformasyon teknolojileri alanındaki nitelikli işgücüne istisnalar tanınıyor. Buna göre mesleki tecrübeye sahip, yıllık en az 49 bin 690 euro maaş gelirine sahip olacak olanlar için öğretimlerini tamamladıklarına dair resmi belge, diploma ibraz etme şartı kaldırıldı. B1 düzeyinde Almanca dil bilgisi şartı da, çalışılacak işte sadece İngilizce bilgisinin yeterli olması halinde zorunlu değil.
4. Vize başvurusunda bulunmadan önce iş bulmuş olunması gerekiyor mu? İş bulmak için de Almanya'ya gelinebilir mi?
Yasada yapılan tanıma uygun, nitelikli işgücü olunduğuna dair gerekli koşullar karşılanıyor ve gerekli denklikler alındıysa, iş bulmak üzere Almanya'ya gelme imkanı tanınıyor. Nitelikli iş gücü olarak vize alındığı takdirde, Almanya'ya gelerek altı ay boyunca iş arama imkanı veriliyor.
Bu fırsattan yararlanabilmek için getirilen kriterler, kişilerin en az B1 düzeyinde Almanca dil bilgisine sahip olmaları, kişilerin altı ay boyunca kendi imkanlarıyla geçinebilmeleri için gerekli finansmana sahip olmaları ve öğretim ya da mesleki yeterlilik belgelerini ibraz edebilmeleri olarak belirlendi.
Yine mesleki eğitimini Almanya'da yapmak isteyenlere de fırsat tanınıyor. Kendilerine uygun meslek eğitimini bulmak için altı aylık vize alma imkanından yararlanmak isteyenlerin şu koşulları karşılaması gerekiyor: 25 yaşından küçük olmak, eğitimini tamamlamış olmak, B2 düzeyinde Almanca dil bilgisine sahip olmak ve meslek eğitimi boyunca kendini geçindirebilecek mali kaynağa sahip olunduğu yönünde teminat vermek.
5. Alman Hükümeti nitelikli İşgücü Yasası ile ne hedefliyor?
Alman hükümeti yeni yasa ile Alman işgücü piyasasındaki nitelikli iş gücü açığını kapatmayı, bu yolla da Alman ekonomisinin rekabet gücünü korumayı hedefliyor. Almanya'nın yaşlanan nüfusu nedeniyle iş gücü açığı artıyor. Uzmanların tahminlerine göre, Almanya'daki açığın büyümemesi için her yıl AB dışındaki ülkelerden en 160 bin kişinin Almanya'ya gelerek çalışması gerekiyor. Federal hükümet ise, yeni yasa ile, üçüncü ülkelerden yılda 25 bin nitelikli iş gücünün gelmesini bekliyor.
Yürürlüğe giren yasa hakkında açıklama yapan Alman Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, atılan bu adımın, Alman ekonomisinin acil işgücü ihtiyacının karşılanması çabalarında bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Altmaier, "Almanya'nın ilginç ve yüksek kaliteli iş imkanları olan, yaşamak için mükemmel, çekici ve dünyaya açık bir ülke olduğunu göstermek için el birliği ile çalışmalıyız” açıklamasını yaptı.
Alman İçişleri Bakanı Horst Seehofer de, yürürlüğe giren yasa ile Almanya’yı yurtdışındaki yüksek nitelikli işgücü için bir çekim merkezi haline getirmek istediklerini söyleyerek, yasayı “Alman göç politikalarında bir dönem noktası” olarak nitelendirdi.
6. Alman hükümetinin bu açılımı, Almanya'nın nitelikli işgücü açığını kapatması hedefi için yeterli olacak mı?
Alman Sanayicileri Birliği (BDI) ve Alman Sanayi ve Ticaret Odaları (IHK), ülkedeki büyük iş gücü açığını kapatmasını umduklarını yasanın yürürlüğe girmesini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı.
Ancak uzmanlar gelmesi istenen nitelikli iş gücü için konulan "gelmeden önce Almanca dil bilgisine sahip olma” ve "denklik” koşullarının duvarlar örmeye devam ettiğini, bunların Almanya'nın çekim merkezi olması beklentisini sekteye uğratabileceği görüşünde.
Göç konularında medya çalışanlarına bilgi desteği sağlayan Mediendienst Integration adlı kuruluşun yasa hakkında düzenlediği toplantıda konuşan işgücü piyasası uzmanı Herbert Brücker, "denklik zorunluluğunu” eleştirdi. Brücker, Almanya'nın hem öğretim hem mesleki eğitim sisteminin çok özgün olduğuna, denklik alınmasının çok zor olduğuna dikkat çekerek diğer göç ülkelerinin bu konuda çok daha esnek düzenlemelere sahip olduğunu kaydetti.
Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü'nün (ifo) Uluslararası Göç Araştırmaları Direktörü Prof. Panu Poutvaara ise yasanın Almanya'yı bir göç ülkesi olarak daha çekici kılacağını ancak bazı iyileştirmelere gidilmesi gerektiğini vurguladı. İş bulmak üzere Almanya'ya gelecek olanlara, iş bulana kadar sahip oldukları yetkinlikler dışındaki alanlarda haftada sadece 10 saat çalışma imkanı tanınmasının yeterli olmadığını, çalışma süresinin artırılması gerektiğini söyleyen Poutvaara, "bu yolla daha az birikime sahip olanların da Almanya'ya gelmesi sağlanabilir” dedi.
Değer Akal
Deutsche Welle Türkçe