Novak Djokovic’in ABD Açık’tan diskalifiye edilmesinin yankıları sürerken, yaşanan olay tüyler ürpeten bir noktaya vardı. Sosyal medyada yapılan yorumların acımasızlığı ve siber zorbalığın boyutları bir kez daha su yüzüne çıktı.

Djokovic’in attığı topun boğazına gelmesiyle yere yığılan çizgi hakemi Laura Clark’ın sosyal medya hesaplarını Sırbistan’da yayımlanan bir tabloid gazetede ifşa edilirken, Djokovic hayranları kadının paylaşımlarını tehdit ve yorum yağmuruna tuttu.

Yorumcuların bir kısmı Clark’ı hobileri üzerinden eleştirirken, başka bir kısım da topun boğazına geldiği anda “yaptığı oyunculuğu” değerlendirdi. Ancak bunlar Clark’ın maruz bırakıldığı zorbalığın hafif olanları!

Laura Clark’ın, 2008 yılında bir bisiklet kazasında henüz 25 yaşında hayatını kaybeden oğlunu andığı paylaşımına gelen yorumlar inanılır gibi değildi. “Merak etme, yakında sen de yanına gideceksin” ve “hahahahaha EVEEET, EVEEET” gibi yorumlara maruz kalan Clark, neredeyse tüm paylaşımlarında, “alkolik”, “hasta”, “kötü oyunculuk”, “utanmaz” gibi ifadelere maruz bırakıldı.

Djokovic ise paylaştığı özür mesajından sonra yapılan siber zorbalığa tepki göstererek taraftarlarını sakin kalmaya ve aklıselime davet etti. Djokovic paylaşımında “Sevgili Nole ailesi, pozitif mesajlarınız için teşekkür ederim. Lütfen ayrıca topun isabet ettiği çizgi hakeminin de bu topluluğun desteğine ihtiyacı olduğunu hatırlayalım. O hiçbir şekilde yanlış bir şey yapmadı. Özellikle ona destek olmanızı ve bu dönemde onu önemsediğinizi göstermenizi istiyorum. Böyle zamanlarda güçlenir ve yükseliriz. Herkese sevgiler diliyorum. Avrupa ben geliyorum!” ifadelerini kullandı.

‘İnsanlar adınızı işleri mahvettiğinizde duyarlar!’

Çizgi hakemliği dışında baş hakemlik de yapan Clark “Hakemlik yaparak çok para kazanamazsınız ancak bedava da olsa bu işi yapardım” sözleriyle tenise olan tutkusunu anlatırken büyük oyuncuların yaşadığı baskının kendilerine olan yansımasını da “verdiğiniz hiçbir karar önemsiz değildir” sözleriyle aktardı.

Djokovic, sosyal medya hesabı üzerinden Clark’tan özür dilerken bilinçli olarak Clark’ın ismini kullanmadı ancak holiganlar, siber zorbalar ve sosyal medyanın tarifeli linç trenine atlamayı seven ‘troll’ler ifşa edilen Clark’a ulaşmayı yine de başardı.

“Bütün bu durum beni çok üzgün ve bomboş bir ruh haliyle bıraktı. Çizgi hakeminin durumunu kontrol ettim ve turnuva yetkilileri şükürler olsun ki durumunun iyi olduğunu ifade etti. Ona böylesi bir stres yaşattığım için çok çok üzgünüm. Kesinlikle istemeden oldu, çok hatalıydım” diyen Djokovic net bir özür dilerken ABD’li unutulmaz eski John McEnroe tarafından da eleştirilmekten kurtulamadı.

“Tenisin kötü çocuğu” denince bir dönem akla gelen ilk isim olan McEnroe da, şu an Wimbledon’da hakemlik yapan baş hakem Gerry Armstrong’a yönelik sözlü saldırısından dolayı 1990 Avustralya Açık’tan diskalifiye edilmişti.

Kötü çocuk imajını kariyeri boyunca ve hatta kariyerinden sonra da bir popüler kültür figürü olarak benimseyen McEnroe, Djokovic’i eleştirirken Sırp tenisçinin basın toplantısı düzenlemeye cesaret edemediğini öne sürdü ve özrünü sosyal medya üzerinden dilemiş olmasına değindi.

Kariyerinin sonuna kadar “kötü çocuk” damgasının Djokovic’in üzerinde kalacağını da ifade eden McEnroe, “Bu aralar başına bir sürü iş geldi ancak bu leke, silemeyeceği bir leke” dedi.

Toplamda 20 Grand Slam zaferi ile zirvede bulunan Roger Federer ve 19 Grand Slam zaferi ile ikinci Rafael Nadal’ın olmadığı bir ABD Açık’ta 18. Grand Slam’ini elde ederek ikiliye bir adım daha yaklaşma şansını da böylece yitirmiş olan Djokovic, zorlu Fransa Açık’ta şansını zorlayacak.

SÖZCÜ