NOZ: CDU krizi Almanya'nın krizine dönüşebilir
Almanya’nın ve hatta Avrupa'nın krizine dönüşebileceğini yazıyor:
Annegret Kramp-Karrenbauer’in istifa açıklamasıyla Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) yeni lideri ve gelecek seçimlerdeki başbakan adayının kim olacağı Alman basınının başlıca yorum konuları arasında.
Neue Osnabrücker Zeitung partideki krizin Almanya’nın ve hatta Avrupa'nın krizine dönüşebileceğini yazıyor:
"Başbakan Angela Merkel yönetimin ilelebet elinden kayıp gitmesi tehlikesiyle karşı karşıya. Potansiyel halefler Spahn, Merz ya da Laschet'in bir buçuk yıl daha Merkel'in gölgesi altında kalması pek muhtemel değil. Başbakanın değişmesini ise Sosyal Demokrat Parti kabul etmez. CDU'nun krizi o nedenle hükümetin krizine ve AB Konseyi dönem başkanlığını dört buçuk ay sonra devralacak Almanya'nın krizine dönüşür. Her şeyin hızlıca sonuçlanmasını isteyen Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU) de bunu bilmesi gerek. Sabırsızca öne atılan Merz açısından bu açık olmalı. (Federal Meclis Başkanı) Wolfgang Schäuble haklı. CDU'nun yıl sonuna kadar kendisine zaman ayırması ülkenin hayrına olur. Ancak ondan sonra Merkel de yeni seçimler için yolu açabilir."
Weiden'da yayımlanan Der neue Tag Merkel'in yerine düşündüğü Armin Laschet'in seçim mücadelesine uygun olmadığı yorumunu yapıyor:
"Merkel ipleri elinde tutmakta rakip tanımıyor. Başbakan, en güçlü eyalet teşkilatının arkasında olduğu bilincindeki Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Başbakanı Armin Laschet'i halefi olarak seçti. Merkez çizgideki Laschet bir arabulucu. Sert bir seçim kampanyası ona göre değil. Sağlık Bakanı olarak her ne kadar kendini ortaya koymuş olsa da Jens Spahn Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) içinde toy olarak görülüyor. Merz ile ilgili ise birçok farklı husus gündemde. Uluslararası yatırım kuruluşu BlackRock'taki geçmişi Hristiyan demokrat sosyal çevrelerde rahatsızlık konusu; kibri tahammül edilebilecek gibi değil. Yeşiller en çok Merz'in aday olmasına sevinebilir, zira iki cepheli bir seçim mücadelesinde bundan kazançlı çıkacaklardır. AfD açısından ise Vestfalyalı Merz'e karşı tabanın memnuniyetini sağlamak çok daha zor hale gelecektir."
Münchner Merkur CDU içindeki yönetim krizinin Almanya'yı da dış siyasette zayıflatabileceği yorumunu yapıyor:
"Trump'ın göreve gelişi sırasında soğukkanlı tarzıyla Batı'da birçokları açısından umut kaynağı olan Angela Merkel Münih'teki güvenlik konferansına gelmemeyi tercih etti. Çünkü o hep sadece iki yılda bir bu konferanslara katılıyor. Sanki dünya siyaseti iki yılda bir liderliğe ihtiyaç duyuyor. İç siyasi kargaşalarla dolu bir haftanın ardından başbakan da kendi beceri alanı olan dünya siyasetinde zayıflıyor. Avrupa, Temmuz ayında AB Konsey Başkanlığını üstlendiğinde Almanya'nın belli konulara eğilmesini bekliyor. CDU ise muhtemelen o esnada Merkel'in başbakanlığı sürdürüp sürdürmeyeceğine karar verecek."
Stuttgarter Zeitung CDU'nun bir başbakan adayı belirlemesinin seçimler açısından erken olduğunu ancak partinin genel başkansız da kalamayacağını yazıyor:
"Süreç çetrefilli, zira seçimin gelecek yılın sonbahar mevsiminde yapılacak olması bakımından aday seçimi için erken, buna karşılık partinin zirvesi de boş kalamaz. Ayrıca CDU Genel Başkanı'nın Başbakanın yanında otorite, etkileyicilik ve bir ölçüde bağımsızlık ortaya koymasının zor olduğu da görüldü. Sürecin, bu pozisyona aranan kişilerin şimdiye kadar önünü kesmiş ve gelecekte de önünü kesecek olan iki kadının gözetimi altında ilerlemesi de her şeyi daha da karmaşık hale getiriyor."
Deutsche Welle Türkçe