Nürnberger Nachrichten: Boris Johnson AB'den dersini aldı

İngiltere Başbakanı Johnson'un "Başına buyruk" davranışlarının bir "sorun” olduğunu savunuyor:

Nürnberger Nachrichten: Boris Johnson AB'den dersini aldı


İngiltere Başbakanı Johnson'un Macron ile görüşmesi, Brezilya'daki orman yangınları ve Daniel H. cinayeti davasında verilen karar Alman basınının yorum köşelerinde dikkat çeken konular.

    

İngiltere Başbakanı Johnson dün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından kabul edilmişti

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile yaptığı görüşmede, Brexit anlaşmasının yeniden müzakere edilmesinin mümkün olmadığı mesajı verdi. Nürnberger Nachrichten gazetesi, İngiltere Başbakanı Johnson'un "Başına buyruk" davranışlarının bir "sorun” olduğunu savunuyor:

“Berlin ve Paris’te çekilen fotoğraflarda dostluk görüntüleri göze çarpsa da Johnson’a aslında iyi bir ders verildi. 27 üyeli Avrupa Birliği (AB) yumuşamadı, hazırlanan çıkış anlaşmasında bir esneklik söz konusu olmadı. Eğer Johnson sadece başbakan olmak değil başbakan olarak kalabilmek şeklindeki öncelikli siyasi hedefine ulaşmak istiyorsa, Brüksel ile işbirliğine gitmesi gerekiyor. Zira şimdiye kadar sürdürdüğü ‘Başına buyruk' tavrı onun bu makamda uzun süre kalması ihtimalini zayıflatıyor. Bu süreçte bazı Avrupalı politikacıların umudu, İngiltere liderinin zaaflarını güce dönüştürerek, pozisyonu hakkında kafa yorup, yönünü yeniden belirleyebilmesi.”

Brezilya'daki Amazon ormanlarında çıkan yangınlara dünya kamuoyunun haftalar sonra yankı bulması Berliner Morgenpost’un yorum köşesinde eleştiriliyor:

"Brezilya’da yaşananlar haftalar sonra nihayet kamuoyunun dikkatini çekti.  Neredeyse tamamına insanların neden olduğu orman yangınlarının sonuçlarının ne denli ağır olduğunu rakamlarla ifade etmek zor. Artık harekete geçme zamanı geldi. Brezilya uzak olabilir ama iklim değişikliği bizdeki yaz mevsimlerinin de aşırı sıcak olmasına ve kurak geçmesine yol açıyor. Amazon yağmur ormanlarındaki yangın bizi de yakıyor.”

Almanya'nın Chemnitz kentinde Daniel H. adlı Almanı öldürmekten yargılanan Suriyeli Alaa S.'nin  dokuz buçuk yıl hapis cezası alması "Karar siyasi mi?” sorusuna yol açtı. Neue Osnabrücker Zeitung gazetesindeki yorumda, kararın ırkçıları sakinleştirmek amacıyla verilmiş olabileceğine işaret ediliyor:

“Almanya’yı sarsan Daniel H.'ya yönelik bıçaklı saldırının üzerinden bir yıl geçti. Olaydan sonra yabancı düşmanı gösteriler düzenlendi, havayı nefret ve korku sardı. Şimdi Chemnitz Eyalet Mahkemesi Suriyeli Alaa S. adlı sanığı dokuz yıl hapse mahkum etti. Kararda, ‘Suçu sabit görülmüştür' ifadesine yer verildi. Buna karşın isnat edilen suçu kanıtlayacak deliller bilindiği kadarıyla yetersizdi. Bu durum yeniden tepkilerin yükselmesine yol açtı. Karar, ‘Gülünç' olarak yorumlandı. İnternette nefret dili ile yazılan bir yorumda ise, ‘Alman olsaydı daha fazla ceza alırdı' ifadesi kullanıldı. Başka biri ise Almanya’nın bir ‘Suçlular cenneti' olduğunu ileri sürdü. Bazıları ise kararın hukuki değil ‘siyasi' olduğunu, ‘kitleleri sakinleştirmek' amacıyla verildiğini ileri sürdü. İşte bu ön yargılar  insanı ürkütüyor.”

Saksonya eyaletindeki mahkemenin verdiği karar Frankfurter Rundschau gazetesinde de yorumlanıyor:

"Saksonya Eyalet seçimlerine bir hafta, Chemnitz'de Daniel H. cinayetinin yıldönümüne üç gün kala Eyalet Mahkemesi bir suçlu buldu. Ama bu, olayı açıklığa kavuşturmadı. 24 yaşındaki Alaa S., cinayetin işlendiği silah üzerinde DNA izleri olmamasına ve tanıkların onu doğrudan itham edecek ifade vermemelerine rağmen cinayet ve adam yaralama suçlarından 9 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Alaa S.'ye verilen ceza cinayetin yıldönümünde Chemnitz’de öfke ateşinin yeniden yangına dönüşmesine engel olacak. Eyalet seçimleri öncesinde gerilim yaşanmayacak. Eyalet Başbakanı Kretschmer ile Belediye Başkanı Barbara Ludwig rahat bir nefes alacak. Ama hepsi bu kadar. Muhtemelen bir temyiz davası açılacak. Chemnitz, Saksonya ve diğer yerlerde hiçbir şey açıklığa kavuşmuş değil. Ve bu da hiçbir şey iyi değil.“

 

Deutsche Welle Türkçe