Orta Doğu'da Yeni Göç Dalgası: İsrail Saldırıları ve Lübnan’ın Geleceği

ABD ve NATO’nun Orta Doğu Planları

Orta Doğu'da Yeni Göç Dalgası: İsrail Saldırıları ve Lübnan’ın Geleceği






Orta Doğu'da Yeni Göç Dalgası: İsrail Saldırıları ve Lübnan’ın Geleceği

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ / TÜRKİYE

Lübnan Başbakanı Necib Mikati’nin son açıklamaları, bölgede yaşanan gerginliğin sadece Lübnan'ı değil, tüm Orta Doğu’yu nasıl derinden etkileyebileceğini gösteriyor. Mikati, İsrail’in artan hava saldırıları nedeniyle yaklaşık bir milyon Lübnanlının evlerinden kaçmak zorunda kalabileceğini dile getirdi. Bu, ülke tarihinin en büyük göç dalgası olabilir. Peki, bu bir milyon göçmenin muhtemel adresi neresi olacak? Türkiye'nin göç dalgasıyla karşı karşıya kalma olasılığı oldukça yüksek görünüyor.

Göç Dalgası ve Türkiye Üzerindeki Etkiler

Lübnan’da olası bir göç dalgası, bölgedeki diğer ülkelere ve özellikle Türkiye’ye büyük bir baskı oluşturabilir. Türkiye, hali hazırda Suriye’den gelen mültecilerle başa çıkmaya çalışırken, yeni bir göç dalgası ülkenin sosyal ve ekonomik dengelerini daha da zorlayabilir.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne göre, İsrail’in saldırıları sonucu şu ana kadar 200 bin kişi Lübnan içinde yer değiştirmek zorunda kaldı, 50 bin kişi ise Suriye’ye kaçtı. Eğer bu göç hareketi büyüyerek devam ederse, Türkiye, Ürdün ve Avrupa ülkeleri de bu akından etkilenebilir.

İsrail'in Operasyonları ve Teknolojik Üstünlüğü

İsrail, son dönemde gerçekleştirdiği operasyonlar ve başarılı suikast girişimleriyle askeri anlamda bölgede üstünlüğünü gösterdi. Özellikle Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesi, İsrail'in bölgedeki gücünü pekiştirirken, İran ve Hizbullah’ın zayıflığını da gözler önüne seriyor. Nasrallah’ın ölümünün ardından, Lübnan’da büyük bir otorite boşluğu oluştuğu konuşuluyor. Bu durum, Hizbullah’ın yıllardır süregelen hakimiyetini kaybetmesi anlamına gelebilir.

İsrail'in bu pervasız saldırıları, İran içindeki siyasi ve askeri dengeleri de etkileyebilir. İran Cumhurbaşkanı’na düzenlenen suikast girişiminin arkasında bu korkunun yatıp yatmadığı merak ediliyor. Öte yandan İbrahim Reisi’nin ölümü sonrası Azeri kökenli Mesud Pezeşkiyan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi, İran’daki olası çatlakları ve bölünmeleri bir nebze de olsa önleyebilir.

ABD ve NATO’nun Orta Doğu Planları

ABD ve NATO’nun Orta Doğu’da yeni bir yapılanma sürecine girebileceği düşünülüyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın “Bizim Filistin diye bir sorunumuz yok” açıklaması, bölgedeki dengelerin değişmekte olduğuna dair önemli bir işaret. Bu açıklama, Orta Doğu’nun yeniden dizayn edileceğine dair güçlü bir mesaj olarak yorumlanıyor.

İran'ın bölgedeki hakimiyetinin zayıflaması, bu yeni dizaynın bir parçası olabilir mi? ABD ve NATO, İran’ın etkisini kırmak için bölgedeki stratejilerini yeniden mi şekillendiriyor? Bu süreçte Türkiye’nin nasıl bir rol oynayacağı da merak konusu. Türkiye, bölgedeki güç dengesinde kilit bir oyuncu olarak, hem müttefikleriyle hem de rakipleriyle dikkatli adımlar atmak zorunda.

Lübnan’ın Kırılgan Durumu ve Olası Sonuçlar

Lübnan, İsrail’in saldırıları altında bir milyon kişiyi göçe zorlayan bir savaşın ortasında. BM ve yardım kuruluşları, Lübnan için acil gıda operasyonları başlattı ancak ülkenin savaşın yükünü daha fazla taşıyamayacağı aşikar. Lübnan, ekonomik ve siyasi krizin ortasında bir göç dalgasıyla başa çıkabilecek durumda değil.

Şii Hizbullah örgütü, uzun yıllar Lübnan’ın güneyinde kontrolü elinde tutuyordu ancak Nasrallah’ın öldürülmesiyle bu otorite sarsıldı. Uzmanlar, Hizbullah’ın askeri üstünlüğünü kaybetmesi ve İsrail’in saldırıları sonucunda ülkede büyük bir otorite boşluğu doğacağını söylüyor.

İran’ın Tepkisi: Yanıt Gelir mi?

Hizbullah’ın en büyük destekçisi olan İran ise, şu ana kadar büyük bir tepki vermekten kaçındı. Ancak İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin yaptığı açıklamada, “Siyonist rejimin bu korkunç suçu yanıtsız kalmayacak” ifadeleri dikkat çekti. İran’ın nasıl bir yanıt vereceği merak edilirken, Lübnan’daki durumun bölgesel bir savaşa evrilebileceği endişesi büyüyor.

Sonuç: Orta Doğu’da Yeni Dönem ve Türkiye’nin Rolü

Lübnan’da yaşanan göç dalgası, İsrail’in saldırıları ve İran’ın zayıflayan etkisi, Orta Doğu’da büyük bir yeniden yapılanma sürecinin başladığını gösteriyor. Türkiye, bu süreçte önemli bir rol oynayabilir ancak yeni göç dalgaları ve bölgedeki çatışmalar, Türkiye’nin iç ve dış politikasını daha da zorlayacak. Türkiye’nin bu yeni dönemde nasıl bir strateji izleyeceği, Orta Doğu’nun geleceğini şekillendirecek önemli unsurlardan biri olacak.

www.sehitlerolmez.com