Ortadoğu’da Değişen Liderler, Değişmeyen Kaos: Arap Baharı’nın Mirası

Arap Baharı’nın ardından Ortadoğu’da devrilen liderlerin hikayesi: Mübarek, Kaddafi, Bin Ali ve Salih’in kaderi, Esad’ın geleceği ve bölgesel dengeler.

Ortadoğu’da Değişen Liderler, Değişmeyen Kaos: Arap Baharı’nın Mirası


Ortadoğu’da Değişen Liderler, Değişmeyen Kaos: Arap Baharı’nın Mirası

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE


Arap Baharı’nın Fırtınası: Liderler ve Çöken Rejimler

2010 yılında Tunus’ta başlayan Arap Baharı, hızla Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı etkisi altına aldı. Bu süreç, bölgede siyasi istikrarı altüst ederken birçok liderin görevden alınmasıyla sonuçlandı. Ancak devrilen rejimlerin ardından gelen belirsizlik, bölgeyi daha derin krizlere sürükledi. Bu yazıda, Hüsnü Mübarek’ten Muammer Kaddafi’ye, Zeynel Abidin Bin Ali’den Ali Abdullah Salih’e kadar devrilen liderlerin hikayeleri ve bu süreçlerin bölgede yarattığı etkiler inceleniyor.


Tunus: Devrimin Başlangıcı ve Bin Ali’nin Sürgünü

Tunus, Arap Baharı’nın başladığı ülke olarak tarihe geçti. Muhammed Buazizi’nin kendini yakmasıyla tetiklenen protestolar, 23 yıllık Zeynel Abidin Bin Ali rejimini sona erdirdi. Bin Ali, Suudi Arabistan’a sığınırken, Tunus istikrara nispeten hızlı bir şekilde kavuştu. Ancak Bin Ali’nin yolsuzluklarla damgalanan yönetimi, halkın hafızasında derin izler bıraktı.


Mısır: Mübarek’in Devrilişi ve Darbe Gölgesinde Değişim

Hüsnü Mübarek, 30 yıl süren iktidarını 2011’de Tahrir Meydanı protestoları sonrasında kaybetti. Görevden ayrılmasının ardından yargılanan Mübarek, 2014’te serbest bırakıldı. Ancak Mısır’da başlayan demokrasi umutları, kısa sürede ordu destekli bir yönetimle son buldu. Bugün, Mübarek sonrası Mısır hâlâ siyasi baskılarla mücadele ediyor.


Libya: Kaddafi’nin Sonu ve Bitmeyen Kaos

Muammer Kaddafi, NATO müdahalesi sonrası 2011’de linç edilerek öldürüldü. Ancak Libya’da devrilen rejimin ardından gelen istikrarsızlık, ülkeyi silahlı grupların ve farklı hükümetlerin kontrolüne bıraktı. Kaddafi’nin ölümünden bu yana Libya, bölgedeki istikrar çabalarının merkezinde yer alıyor, ancak başarı sağlanabilmiş değil.


Yemen: Salih’in Ölümü ve Bitmeyen İç Savaş

Yemen’de Ali Abdullah Salih, 2011’deki protestolar ve bir suikast girişiminin ardından istifa etti. Ancak Salih’in Husilerle ittifakı ve ardından yaşanan ihanet, Yemen’deki savaşı daha da derinleştirdi. 2017’de Husiler tarafından öldürülen Salih, Yemen’in parçalanmış yapısının sembolü olarak hafızalarda yer alıyor.


Büyük Resim: Arap Baharı’ndan Kalanlar

Arap Baharı, birçok ülkede otoriter rejimlerin sona ermesine rağmen istikrarı getiremedi. Libya ve Yemen gibi ülkelerde savaşlar devam ederken, Tunus gibi örnekler demokratikleşme çabalarına ışık tutuyor. Ancak bölgedeki enerji kaynakları, mezhepsel çatışmalar ve dış müdahaleler, barış umutlarını zayıflatıyor.


Esad ve Suriye: Direnişin Son Kalesi mi?

Beşar Esad, 2011’de başlayan Suriye iç savaşında büyük bir yıkımla karşı karşıya kalmasına rağmen hâlâ görevde. Eğer Şam düşerse, Esad’ın kaderi devrilen diğer liderler gibi mi olacak, yoksa farklı bir son mu yazılacak? Bu soru, Ortadoğu’da yeni bir dönemin habercisi olabilir.


Sırada Kim Var? İran ve Türkiye’ye Bakış

Arap Baharı sonrası bölgesel güç mücadeleleri İran ve Türkiye gibi ülkeleri odağa taşıdı. İran, nükleer programı nedeniyle uluslararası baskı altındayken, Türkiye ise jeopolitik konumu ve dış politikasıyla dikkat çekiyor. Ancak her iki ülkenin güçlü kurumları ve halk desteği, olası bir domino etkisini zorlaştırıyor.


Sonuç: Değişim Rüzgarları ve Yeni Ortadoğu

Arap Baharı, bölgedeki birçok ülkeyi dönüştürdü, ancak getirdiği değişimler genellikle istikrarsızlık ve kaosla sonuçlandı. Bugün, Ortadoğu’da barış ve refah için umutlar zayıf olsa da, bu coğrafyada yazılacak yeni hikayelerin kapısı her zaman açık.


www.yerelgundem.com