Aytöre "Bize uygulanan bir düşman hukuku var Türkiye'de. Sadece Osman Kavala'nın değil Türk yargısının tutukluluğu devam ediyor" dedi.   

“26 Kasım’daki duruşmada Kavala’nın tahliyesini bekliyor musunuz?” sorusuna Aytöre, şöyle yanıt verdi:

 "Kavala'nın her yargılamasında zaten tahliye olmasını bekliyorum. Çünkü tahliye olması sürpriz değil, tutuklu kaldığı hergün sürpriz. Biz hukuken haklıyız. Hiçbir hukuka dayamadan dört yıldır, sorgusuz sualsiz, hiçbir suça ilişkin eğilimimiz ortaya konamadan yargılanıyoruz ve tutuklu yargılanıyoruz. Bugün gelinen noktada 10 büyükelçi açıklamalar yaptı, yetkililer birşeyler söyledi, sonuç? Sonucu bana söyler misiniz? Tutuklu yargılanma devam ediyor."

Aytöre, Kavala’nın serbest bırakılması çağrısı yapmalarının ardından istenmeyen kişi ilan edilmek istenen büyükelçilerin duruşmalara katıldığına ve hukuksuzluğa tanık olduklarına dikkati çekti.

Aytöre, şu ifadeleri kullandı: 

"Bu elçiler Osman Kavala hakkında niye hassasiyet gösteriyor diyorlar. Bu büyükelçilerin birçoğu duruşmalara geliyor biliyor musunuz? Bugüne kadar hemen her duruşmaya katıldılar ve yaşananlara bizzat şahitler. Hukuksuzluklara şahitler. ‘Biz niye tutukluyuz’ diye her duruşmada sorumuza yanıt veremeyen heyetle karşı karşıyalar.”

UZGEL: KAVALA’YA TAHLİYE İMKANI DOĞDU 

Aynı programda konuşan dış politika uzmanı Prof.Dr. İlhan Uzgel de Kavala ve büyükelçiler krizi ile ilgil sürecin devam ettiğini vurguladı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısına dikkat çeken Uzgel, “30 Kasım'da neyin pazarlığının yapıldığını daha iyi anlarız" dedi.

“Kavala'ya tahliye imkanı doğduğunu” savunan Uzgel, bu görüşünü şu gelişmelere dayandırdı:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi de aslında bir taraftan geri adım atmıyormuş görüntüsünü veriyor. Ama aslında satır aralarında ‘Avrupa Konseyi karar alırsa üstümüze düşen neyse onu yaparız’ diyerek aslında tahliyenin zeminini hazırlamaya başladı. 

Tabii ki AKP'ye dair hiçbir şey öngöremiyoruz. Zaten dört yıl önce de Osman Kavala'nın tutuklanacağı aklıma gelmezdi. Öyle şeyler oldu ki, yok canım dediğimiz! Dolayısıyla şöyle olacak diyemiyorum ama bir ihtimal olarak tahliye diyebilirim. Büyükelçilerin Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesini hatırlatan açıklamasıyla tahliye imkanının daha fazla olduğunu söyleyebilirim.”

CUMHURİYET