Trump: ‘‘Oylarınız İçin Mücadele Vermekten Asla Vazgeçmeyeceğim’’

ABD’de 3 Kasım Başkanlık seçimlerinin ardından oyların sayılması süreci devam ediyor. Süreçte Demokrat aday Joe Biden, Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump’tan önde görünüyor. Başkan Trump tarafından yapılan son açıklamada seçim sisteminin bütünlüğünün tehdit altında olduğu belirtildi ve ‘‘sürecin takipçisi olacağız’’ denildi.

Başkan Donald Trump’ın seçim kampanyası tarafından bugün yapılan açıklamada Başkan’ın şu sözlerine yer verildi: ‘‘Amerika halkının, tüm oy sayım ve onay süreçlerinin tam şeffaflıkla yapılmasını hak ettiğine inanıyoruz. Bu artık sadece tek bir seçimle ilgili değil. Bu seçim sürecimizin tamamının bütünlüğüyle ilgili. En başından beri tüm yasal oyların sayılması, yasal olmayan oylarınsa sayılmaması gerektiğini söyledik, ancak bu temel kural konusunda Demokratlar’dan her fırsatta muhalefetle karşılaştık. Amerika halkının yönetime güven duyabilmesi için kanunların tanıdığı her imkanla bu sürecin takipçisi olacağız. Oylarınız ve ulusumuz için mücadele etmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim.’’

Demokrat aday Joe Biden, Beyaz Saray’ı kazanması için gereken 270 seçici kurul üye sayısına 253 üye ile en yakın olan aday. Cumhuriyetçi aday Başkan Donald Trump ise henüz 214 seçici üyenin oyunu kazanmış durumda. Trump, dün akşam yaptığı açıklamalarda seçimlere hile karıştığını öne sürmüştü.

Demokratlar’ı seçimleri ‘‘çalmaya çalışmakla’’ suçlayan Trump, ‘‘Yasal oyları sayarsanız seçimi kolaylıkla kazandım, yasa dışı oyları sayarsanız seçimi bizden çalmaya çalışıyorlar’’ demişti.

ABD’de Corona virüsü nedeniyle sandıklarda yığılma olmaması için birçok eyelet erken oy verme ve posta ile oy kullanma seçeneklerini arttırmıştı. Ülkede posta ile kullanılan oyların sayısının bu seçimde rekor düzeye çıkması birçok eyalette oyların sayılmasının gecikmesine neden oldu.

Anketler bu süreçte posta ile oy kullanan kesimin ağırlıklı olarak Demokratlar olduğunu ortaya koydu. Bu durumda posta ile gelen oyların sayılarak sisteme işlenmesi bazı eyaletlerde seçimi önde götüren Cumhuriyetçi aday Trump’ın geride kalmasına neden oldu. Trump, dün düzenlediği basın toplantısında bununla ilgili olarak ‘‘Biz kazanıyorduk ama birden puanlarımız düşmeye başladı. Gözlemcilerimiz oy sayım noktalarına alınmadı. ‘Ne kadar oya ihtiyaçları olduğuna baktılar ve o oyları buldular’’ diye konuşmuştu.

Cumhuriyetçi Parti Michigan, Georgia, Pennsylvania ve Nevada’da oy sayım süreciyle ilgili çok sayıda dava açtı.

Trump, dünkü konuşmasında seçimlerle ilgili dava sürecinin Anayasa Mahkemesi’nde sonuçlanabileceğini de belirtmişti.

ABD’de İki Aday da 270 Delegeyi Toplayamazsa Süreç Nasıl İşliyor?

ABD seçim sisteminde düşük bir olasılık olmasına rağmen her iki aday da Seçiciler Kurulu'ndaki delegelerden 270 oy toplayamazsa ya da her ikisi de 269 oyda kalırsa seçimin galibini belirleme sorumluluğu Kongre’ye ait.

Başkan, bu seçimlerde, tüm üyeleri yenilenen Temsilciler Meclisi’nce seçilirken, Senato da Başkan Yardımcısını seçiyor.

435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nin üyelerinin tek tek oy hakkı bulunmuyor. Her bir Temsilci, eyaletin heyetiyle birlik içinde oy kullanıyor. Bu da her eyalette egemen olan partinin oylamada söz sahibi olacağı anlamına geliyor.

Bu sisteme göre 50 eyaletten 26 oy alan aday başkan seçiliyor.

Sadakatsiz delegeler

Sistemdeki bir başka pürüz de 14 Aralık'ta, başkan için oy verecek olan Seçiciler Kurulu delegelerinden bazılarının daha önce açıkladıkları aday tercihine "sadık kalmamaları" olasılığı.

Geçmiş seçimlerde az sayıda da olsa bazı delegeler, belirli bir adaya oy verecekleri taahhüdünde bulunmalarına rağmen Seçiciler Kurulu oylamasında başka bir adaya oy vermişti.

2016 seçimlerinde 7 delege, eyaletlerin seçimlerine sadık kalmamıştı. Hawaii ve Washington’dan 5 delege Demokrat aday Hillary Clinton’a oy vermeyi reddetmişti. Teksas eyaletinden de iki delege Donald Trump’ı desteklememişti.

Bazı eyaletler, delegelerin Seçiciler Kurulu'nda, bulundukları taahhüt çerçevesinde oy kullanmasını zorunlu hale getiren bağlayıcı yasalar çıkardı.

Anayasa Mahkemesi, bu gibi kısıtlayıcı adımların yasal olduğu hükmüne vardı.

"Sadakatsiz" delegelerin seçimin sonuçlarını bağlayıcılık getiren yasalara rağmen değiştirme girişiminde bulunması olasılığı hala mevcut.

Seçim Sonrasında Protestolar Büyüyor

3 Kasım’da yapılan 46’ıncı ABD Başkanlık seçimleri sonrasında ülke genelinde protesto gösterileri sürüyor. Başkan Donald Trump’ın taraftarları, seçimlere hile karıştırıldığı iddiasıyla çeşitli eyaletlerde oy sayımlarının durdurulması, Demokrat Parti adayı Joe Biden’ın destekçileri ise Trump’ın “Seçimleri kazandık” ve “Oylarımız çalındı” iddialarını protesto ediyor.

Ülkenin doğu yakasındaki başkent Washington’dan, batı yakasındaki Portland kentine kadar birçok büyük kentte protesto gösterileri düzenleniyor. Bazı eyaletlerde artan protestolar nedeniyle yerel güvenlik güçlerine ek olarak ulusal muhafızlar da görev yapıyor.

New York’ta en 85 kişi gözaltında

New York’ta seçim gecesi başlayan protestolar ise üç gündür aralıksız sürüyor. New York’ta protestocular oy sayımının durdurulmasını isteyen Başkan Trump’a karşı, “Tüm oylar sayılsın” sloganları atıp protestolarını sürdürüyor.

Protestolar ülke geneline yayılıyor

Ülke genelinde özellikle oy sayımının yapıldığı eyaletlerde hem Trump hem de Biden destekçileri protesto gösterilerini sürdürüyor. Washington eyaletinin Portland kentinde ise ulusal muhafızlar ile ‘Siyahların hayatı önemlidir’ protestocuları arasında çıkan çatışma sonrasında 12 kişi gözaltına alındı. Göstericiler güvenlik güçlerine havai fişeği ve molotof kokteylleriyle saldırdı. Bir gösterici otomatik silahıyla yakalandı. Detroit kentinde ise Trump destekçileri oy sayımının durdurulması için protesto gösterileri düzenledi. Miami’de ise Trump destekçileri oylarının çalındığı iddiasıyla protesto gösterilerini sürdürüyor.

VOA