Oyuncular Tekelleşme Tartışmasında Bölündü: Sektörde Kadın Dayanışması ve Güç Savaşı
Türkiye televizyon ve sinema sektöründe "tekelleşme" tartışmaları büyüyor. Oyuncular arasındaki ayrışmalar ve adil çalışma koşulları talebi gündemde.
Editor
0
Oyuncular Tekelleşme Tartışmasında Bölündü: Sektörde Kadın Dayanışması ve Güç Savaşı
YEREL GÜNDEM / İSTANBUL
Televizyon ve sinema sektöründeki "tekelleşme" tartışmaları, son günlerde sosyal medyada ünlü isimlerin paylaşımlarıyla gündeme oturdu. Menajer Ayşe Barım ve oyuncu Serenay Sarıkaya’nın adının karıştığı iddialar, sektördeki güç dengelerini, kadın dayanışmasını ve rekabeti bir kez daha tartışmaya açtı. Tartışmanın merkezinde, sektörde belirli isimlerin baskın olduğu ve yeni yeteneklerin önünün kesildiği iddiaları bulunuyor.
Sektörde Tekelleşme Sorunu
Melisa Sözen’in yaptığı açıklama, sektörün yapısal sorunlarını gözler önüne serdi. Sözen, sektörde "tekelleşme problemi olmadığını kimsenin söyleyemeyeceğini" belirterek, güçlü yapımcıların ve menajerlerin kariyerleri nasıl etkilediğine dikkat çekti. Paylaşımında, bazı oyuncuların dışlandığını, genç yeteneklerin izlenme şansı bulamadığını vurguladı. Sözen'in bu sözleri, sektörde büyük bir yankı uyandırdı.
Zeynep Beşerler de "Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerek" diyerek sektörde yaşanan köşe kapmaca ve adaletsizliklere dikkat çekti. Beşerler, sorunun sadece özel hayat dedikodularından ibaret olmadığını, meselenin tekelleşme ve sektördeki güç oyunları olduğunu söyledi.
Serenay Sarıkaya ve Ayşe Barım İddialarının Gölgesinde Kadın Dayanışması
ID İletişim’in açıklamasıyla beraber, Ayşe Barım’ın menajerliğini yaptığı pek çok ünlü isim Serenay Sarıkaya’ya destek mesajları paylaştı. Hazal Kaya, Sinem Kobal, Ezgi Mola, Bergüzar Korel gibi ünlü oyuncular, sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalarla Sarıkaya’ya sahip çıktı.
Hazal Kaya, "Sırf başarılı, güzel ve yetenekli olduğu için kadınlara bedel ödetmeye çalışıyorlar" diyerek sektördeki zorbalığa karşı tepki gösterdi. Sinem Kobal ise "Troll haberlerle verilen emekler baltalanamaz" diyerek mesnetsiz iddiaların sektörü yaraladığını ifade etti.
Farah Zeynep Abdullah’ın "Kadın dayanışması ha! Bütün kadınlar eşittir ama bazıları diğerlerinden daha eşittir" yorumu ise sektördeki dayanışma algısını eleştirdi. Abdullah'ın bu paylaşımı, sektörde kadınlar arasında bile görüş ayrılıklarının derin olduğunu ortaya koydu.
Deniz Işın ve Didem Uzel’den Sert Eleştiriler
Deniz Işın, Ayşe Barım’ın sektördeki güçlü konumunu eleştirerek "Kadın dayanışması istediğiniz kadın yüzünden kaç kadının hakkına girildiğini düşündünüz mü?" ifadelerini kullandı. Işın, sektörde tekelleşmenin genç oyuncuların önünü tıkadığını iddia etti.
Didem Uzel ise sektördeki tekelleşme nedeniyle oyunculuğu bıraktığını ve Amerika’ya taşındığını belirtti. Uzel, "Sektör, bazı şirketler tarafından belirlenen 100 isim üzerinde dönüyor" diyerek sektörün adaletsizliklerini gözler önüne serdi.
Rekabet Kurulu ve Soruşturma
Rekabet Kurulu’nun bazı kast ajanslarına yönelik başlattığı soruşturma, bu tartışmaların resmi boyutunu oluşturuyor. Ajansların "Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u ihlal ettiği" gerekçesiyle incelemeye alınması, sektörün adalet ve şeffaflık ihtiyacını bir kez daha gündeme getirdi.
Kadın Dayanışması mı, Rekabet mi?
Tartışmalar, sektörde kadın dayanışması söyleminin ne kadar samimi olduğu sorusunu da beraberinde getiriyor. Serenay Sarıkaya ve Ayşe Barım’a destek veren isimlerle eleştirenler arasındaki ayrışma, sektördeki dayanışma anlayışının yüzeysel mi yoksa samimi mi olduğunu sorgulatıyor.
Sonuç: Çözüme Yönelik Adımlar Şart
Sektördeki bu tartışmalar, rekabetin ve güç savaşlarının sadece bireysel kariyerleri değil, sektörü de olumsuz etkilediğini gösteriyor. Adil çalışma koşulları, mesleki etik ve sektördeki tekelleşmenin önlenmesi için alınacak önlemler, bu tartışmaların temel çözüm yolu olarak öne çıkıyor.
Tartışmalar, sadece sosyal medya paylaşımlarından ibaret değil; sektördeki yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini bir kez daha kanıtladı.
