Özgür Özel, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

EYT’LİLER İÇİN KOMİSYONU TOPLAYALIM: “Devlet Bahçeli, muhalefette olduklarını ancak Cumhur İttifakı’nın sevabına günahına ortak olduklarını söylediler. Devlet Bahçeli, ‘seçim beyannamemizin arkasındayız’ diyor. İlk önce EYT’lilere yapılan büyük haksızlıktan vazgeçmelerini söylüyoruz. Muhalefetteyseniz, biz de muhalefetteyiz. EYT’lilerle ilgili vermiş oldukları kanun teklifleri var. Hemen ilgili komisyonu toplayalım. Bugün geçirelim. Yarın, 48 saati beklemeden hemen Meclis’e getirelim. EYT’liler emekli olsunlar. Samimiyseniz yarından öteye bırakmayalım. Bu sözleri niye söylüyor MHP? ‘3600 çözülmeli, asgari ücretle geçinenlere merhem olunmalıdır.’ Hemen yapalım. Bugünden yarına bitirelim. Bir talimatınıza bakar Sayın Bahçeli. MHP bir şeyler söyleyince, Akbaşoğlu boş durmadı, ‘çalışma yapıyoruz’ dedi. Bu haftaki nöbetçi Grup Başkanvekili Cahit Özkan ne dedi? ‘Yaş hariç diğer kısımlar konuşulabilir.’ Yaşa takılmış insanlar, emeklilikte; sen cümle alemin aklıyla alay edersin. 3600 ek gösterge alamayan, asgari ücretten vergi alınan ve emekli olamayan EYT’li, bilin ki ana sorumlu AK Parti, ama vebali MHP’nin boynuna asılı.

BULUNAMAYAN İLAÇ SAYISI BİNE YAKLAŞTI: Ciddi bir ilaç yokluğu yaşanıyor. Küçücük bebeklerin mağduriyetleri var. Türkiye’de bulunmayan ilaç sayısı bine yaklaştı. Bunun sebebi yanlış fiyat kararnamesi. Bugünkü ilaç fiyat kararnamesi 2004 yılında yapıldı, 2009’da revize edildi. Yani Unakıtan çıkardı, Babacan revize etti. Bugün euro üç katı, ilaç yokluğu başlıyor. Eczacılar ve meslek örgütleri, ilacın bulunabilir, hastaya ulaştırılabiliyor olmasını istemektedirler. Eczacı ilacı bulsa satar zaten. Algı operasyonu yapmayın. Milleti kandırmayın.

ERDOĞAN’IN AYAĞINA 50+1 PRANGASI VURULMUŞTUR: 50+1 tartışması sürüyor. Saadet Partisi ile Recep Tayyip Erdoğan arasında temel bir çelişki ortaya çıktı. Biz ne demiştik? ‘50+1’lik sistem istikrarsızlık, küçücük bir partiye mahkumiyet, ayağa pranga vurur. 50+1’lik sistemi getirdiğinizde sizin için iyi olmayacak, kazdığınız kuyuya düşeceksiniz’ demiştik. ‘Erdoğan için değil her doğan için yapın’ demiştik. Erdoğan için yapılan 50+1’lik pranga, adım atamaz hale getirdi. Sayın Erdoğan’ın ayağına 50+1 prangası vurulmuştur. MHP hattını gerginleştiren de budur. Tek adam rejimi mi, halkın iktidarı mı; beşli çete mi, asgari ücretli mi; sarayın yandaşları mı, düşük gelirli olanlar mı? Kararları verilecek, sorunlar çözülecek. Tayyip Bey derdine yansın. MHP ile AK Parti’nin birbirleriyle kavgaları da bitmez.

TRT PAYI KALDIRILMASI İYİ AMA BİZ ‘KDV’Yİ YÜZDE 1’E İNDİRELİM’ DEMİŞTİK: Elektrik payı kanun teklifi ile ilgili çalışmamızı yaptık. Sanayi Komisyonu’na sevk edilmişti. CHP’nin yıllardır söylediği bazı şeyler yazılmış. TRT payının kaldırılması çok iyi ama biz bunu paket olarak söyledik. 170 liralık elektrik faturasında 2 lira 30 kuruşluk indirimin faydası yok. Biz ne demiştik? ‘KDV’yi yüzde 1’e indirelim.’ Bunu yaparsanız 25 liralık indirim mümkün. Ayrıca kayıp kaçak... Kendi beceriksizliğinden kaçak kullanım oluyor. Bunun parasını bütün vatandaşlara bölüştürüyorsun. 170 liralık faturada 2 lira 30 kuruşluk indirimin manası yok. Ayrıca Sayın Genel Başkan’ımızın acilen ‘Kara Kış Fonu kurulması’ çağrısını yineliyoruz.

LÜTFİ ELVAN OYUNU KAYBETTİ: Recep Tayyip Erdoğan’ı dikkatle dinledik. TL, tarihinin en dip noktasında. Şu an 10 lira 45 kuruşla tarihinin en dip noktasında. Recep Tayyip Erdoğan, euroyu ve doları fırlatacak, vatandaşı yoksullaştıracak söylemlerine devam ediyor. Hâlâ ‘faiz sebep enflasyon sonuçtur’ diyor. Ülkeyi kötü yönetip karneyi kırık alınca isyan ediyor, tembel öğrenci. Sen doğru şekilde ekonomiyi yönetecektin. Maalesef faizi sebep olarak görünce dolar fırlıyor. Bu, doların fırlamasına engel olayım diye 128 milyar doları sattırdı damada. Şimdi o da yok, şimdi mani olamıyorlar. Geçtiğimiz hafta ‘Lütfi Elvan nerede’ demiştik. Dün bir açıklama yaptı. ‘Enflasyon sebep, faiz sonuçtur’ dedi. Doğru. ‘Enflasyonu düşürürsek faiz de düşecek’ dedi. Ama oyunu kaybetti. Bugün Tayyip Bey çıktı, ‘Bizim arkadaşlarımızdan bunun aksini savunan varsa’ dedi. Yarın PPK var. O Kurul, faizlerle ilgili karar verecek. Para Politikası Kurulu, karar vericilerinin verecekleri bir karar var, ama karşılarında Recep Tayyip Erdoğan’ın Lütfü Elvan’a gösterdiği sarı kart ve tehdidi var. Nasıl karar verecekler? Faizi düşürecekler. Dolar 12 lira olacak. Tayyip Bey, ‘Seneye ferahlama başlar’ demiş. Bu mümkün. İktidara CHP’nin, Millet İttifakı’nın gelmesiyle mümkün.

GEL GÖR BAKALIM KILIÇDAROĞLU NASIL HELALLEŞİYOR: ‘Git başörtülü bacılarımdan, kızlarımdan helallik iste.’ Birincisi bu dili düzeltin. Örneğin; Özlem Zengin, ‘Sayın Genel Başkan’ım, bu dil sorunlu. Kızlarımdan bacılarımdan dememek lazım. Hiçbir, Türkiye’deki vatandaşın aidiyet ekiyle anılması doğru değil. Onları birinin malıymış gibi söylenen tümcelerden kadınlar rahatsız oluyor’ deyin. Evli dahi olsa kimse böyle bir aidiyet cümlesi kurmayı hak etmez. Devamında, gel de gör bakalım; Kılıçdaroğlu, başörtülü kızlarla nasıl helalleşiyor?”

'BİZ YOKUZ KARDEŞİM'

Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısı sonrası 50+1 şartı tartışması için "Karar merci TBMM'dir. Yeni karar verir mi göreceğiz” demesine ilişkin soruya, “50+1’deki karar için 400 kişi lazım. Biz yokuz kardeşim. Biz tek adamlarla, diktatörlerle oturup anayasa müzakeresi yapmıyoruz. Bizi denklemden düşün. Ondan sonra da kendi derdinize yanın” yanıtı verdi. (DUVAR HABER MERKEZİ)