Özkök: Dikkat, o "imzasız muhabir" sandığınız kişi olmayabilir
“Bazen kendinizden yana sandığınız bir ‘muhbir vatandaş’ çok başka biri çıkabilir”
Özkök: Dikkat, o "imzasız muhabir" sandığınız kişi olmayabilir
“Bazen kendinizden yana sandığınız bir ‘muhbir vatandaş’ çok başka biri çıkabilir”
Özkök, bugünkü köşe yazısında eski Başbakan Bülent Ecevit’in “Bundan böyle imzasız ihbarlar dikkate alınmayacak...” şeklinde yayınladığı genelgeyi hatırlattı.
Özkök, yazısında şunları söyledi:
1960 darbesinden bu güne Türkiye tarihini izliyorum. Türkiye bu “ihbarcılıktan” çok çekti... Bu furya 27 Mayıs darbesinden sonra başladı. Komşular komşuları ihbar etti... Sonra 12 Mart ara rejimi, 12 Eylül, 28 Şubat, Ergenekon davaları ve 15 Temmuz darbesinden sonra büyük bir ihbar furyası yaşandı. Ve bu mekanizma çok istismar edildi. Yüz binlerce insanın hayatı asılsız iftiralarla kaydırıldı. Neticede bu ihbar furyalarının faturası da hep iktidarlara çıktı.
Ecevit’in haklı olduğunu vurgulayan Özkök, şöyle devam etti:
Çünkü özel kan davasını, şahsi menfaatini iftiraya çevirip bunu ihbar haline getirmenin de bir bedeli olmalı... Onun için de önce ihbar eden kişinin gerçek olup olmadığı araştırılmalı. İmzasız ihbarlar ve böyle elleri arkadan bağlama gibi ihbarlar da dikkate alınmamalı...
“Halk bu gibi zorlamaları pek hoş karşılamıyor” diyen Hürriyet yazarı, yazısının ilgili kısmını şöyle bitirdi:
İstanbul belediye seçimlerinde bir ilçe belediye başkanının İmamoğlu için ortaya attığı “Yunan” suçlamasının nasıl karşılandığı ortada... Bir iletişim faciasıydı ve ters tepti... O yüzden “muhbir vatandaşa” dikkat etmekte yarar var... Bazen kendinizden yana sandığınız bir “muhbir vatandaş” çok başka biri çıkabilir.
Hürriyet, Independent Türkçe