Özkök: Türk halkının "İslami aidiyet" duygusunda istikrarlı bir düşüş var
Hürriyet yazarı Kadir Has Üniversitesi’nin araştırmasını köşesine taşıdı
Özkök: Türk halkının "İslami aidiyet" duygusunda istikrarlı bir düşüş var
Hürriyet yazarı Kadir Has Üniversitesi’nin araştırmasını köşesine taşıdı
Özkök, bugünkü köşe yazısında 7 Ocak’ta yayımlanan “Türkiye’nin eğilimleri” araştırmasına yer verdi:
SORU ŞU: “Dini inancınız çerçevesinde kendinizi nasıl tanımlarsınız?”
YÜZDE 75.8: “Elhamdülillah Müslümanım” diyor...
Ama dikkat...
Bu oran son 3 yılda 10 puan birden düşmüş...
Buyurun son 3 yılki araştırmanın sonuçlarına göre “Müslümanım” diyenlerin oranları:
2018: Yüzde 85.9
2019: Yüzde 79.5
2020: Yüzde 75.8
GELELİM İKİNCİ SORUYA: “Kendinizi etnik olarak nasıl tanımlarsınız?”
YÜZDE 84.4: “Önce Türküm” diyor...
Bu rakam geçen yıl yüzde 82’ymiş...
Ancak 2017’de yüzde 89.9’muş...
Yani 4 yıl öncesine göre 5 puan düşmüş ama geçen yıla göre 2 puan yükselmiş...
O zaman “İslami aidiyet”in alt rakamlarına geçelim.
Mesela “İslam’ın en önemli şartı olan beş vakit namaz konusundaki eğilimlerimiz nedir?”
SORU ŞU: “Genel olarak kendinizi ne kadar dindar görüyorsunuz?”
Tahmin edin en büyük grup hangisidir?
Çok çarpıcı bir rakam düşüyor önümüze:
YÜZDE 38: “Namaz kılmam” diyor...
Peki 5 vakit namaz kılanımız?
YÜZDE 24.4: “Beş vakit namaz kılarım” diyor...
YÜZDE 3.8 de: “Üç vakit kılarım” diyor.
Ya camilerin dolup taştığı cuma namazı?
YÜZDE 17.8: “Cuma namazını kılarım” diyor.
Ya o çocukluğumuzda seccade kolumuzun altında gittiğimiz bayram namazları?
YÜZDE 13.1: “Bayram namazı kılarım” diyor...
Ya hassasiyetimizin en yüksek olduğu ramazandaki vakit namazları?
YÜZDE 11.6: “Ramazanda vakit namazı kılarım” diyor... Teravih yani...
Özkök, araştırmadan istikametle şu yorumlarını dile getirdi:
Türk halkının “İslami aidiyet” duygusunda istikrarlı bir düşüş var. Buna karşılık “Türklük aidiyeti”nde ise istikrarlı bir duruş... Bu rakamları nasıl yorumlayacağız?
Bana göre şöyle: Türkiye’de cami siyaseti artık azalan verimler trendine girmiştir... İşte o nedenle AKP’nin 2023 stratejisinde Saadet Partisi’nden gelmesi umulan yüzde 1’lik oya değil... Ekonomi, demokrasi ve hukuk alanında reformlara sarılması çok daha etkili olacaktır.
Siyasetten hiç anlamayan bendenizin naçizane görüşü budur.
Hürriyet, Independent Türkçe