Pakistan’ın eski cumhurbaşkanı Pervez Müşerref, 79 yaşında hayatını kaybetti
Ailesi Hindistan’dan Pakistan’a göç etti
Pakistan’ın eski cumhurbaşkanı Pervez Müşerref, 79 yaşında hayatını kaybetti
Pakistan’ın eski cumhurbaşkanı Pervez Müşerref, 79 yaşında hayatını kaybetti.
Pakistan ordusunun yaptığı açıklamaya göre Müşerref uzun bir hastalığın ardından yaşamını yitirdi.
Emekli general, 1999 yılında gerçekleştirdiği darbeyle iktidara gelmiş ve kendisini cumhurbaşkanı ilan ettiği 2001 yılından 2008'e kadar Pakistan'ın başında kalmıştı.
Müşerref, iktidarda kaldığı dönemde çok sayıda suikast girişiminden kurtulmuştu.
Müşerref'in başkanlığına, özellikle 11 Eylül 2001'deki saldırıların ardından Batı'nın Pakistan'da üslenen radikal İslamcı gruplarla mücadelesi döneminde denge bulma çabaları damgasını vurdu.
2008 yılında gücünü iyice yitiren Müşerref, görevden azil sürecinin başlatılması nedeniyle istifa ederek görevinden ayrıldı. İktidardan ayrılma döneminde olağanüstü hal ilan edilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatıldı.
Müşerref, 2019 yılında Pakistan’ın başkenti İslamabad'da gıyabında yargılandığı davada, Kasım 2007'de görev süresini uzatmak için olağanüstü hal ilan ettiği için vatana ihanetten suçlu bulunmuş ve idam cezasına çarptırılmıştı.
Ailesi Hindistan’dan Pakistan’a göç etti
Pervez Müşerref, 11 Ağustos 1943 yılında anadili Urdu olan bir anne ve babanın çocuğu olarak Delhi'de dünyaya geldi.
Müşerref'in ailesi, 1947'de Hindistan'ın bölünmesinin ardından Pakistan'a göç etti.
Subay olarak girdiği orduda, 1998 yılında dönemin başbakanı Navaz Şerif tarafından genelkurmay başkanlığına getirildi ve bir yıl sonra da Şerif'e karşı darbe düzenledi.
Ekonomik yavaşlama ve tartışmalı yasal düzenlemeler nedeniyle halk desteğinin giderek azaldığı bir dönemde Şerif, 1999 yılında Keşmir'e yönelik askeri operasyonun başarısız olmasının ardından orduyu suçlamak istedi.
Ancak başarısızlığın faturasını üstlenmek istemeyen ordu darbe yaptı.
11 Eylül'den sonra neler yaşandı?
Müşerref, El Kaide tarafından 11 Eylül 2001'de ABD'deki hedeflere yönelik düzenlenen saldırının ardından ABD Başkanı George W Bush'un başlattığı "terörle savaşa" destek verdi.
Pakistan bu dönemde, Afganistan'da faaliyet gösteren Taliban ve el Kaide gibi örgütlere yakın radikal İslamcı gruplara yönelik operasyonlar düzenledi.
O dönemde Müşerref'in Pakistan'da giderek artan ABD karşıtlığı ile radikal İslamcı gruplara yönelik mücadelede ABD'ye destek vererek tehlikeli sularda yüzdüğü yorumları yapılıyordu.
Müşerref döneminde Pakistan, NATO ve Afganistan hükümeti tarafından sık sık radikal İslamcı grupların lojistik desteğinin kesilmesi konusunda yeterli adımlar atmamakla eleştirilirken; 2011 yılında öldürülen el Kaide lideri Usame bin Ladin'in senelerdir Pakistan'daki bir askeri üsse yakın bir evde yaşadığı ortaya çıkmıştı.
İktidardan nasıl düştü?
Müşerref, iktidarı boyunca yargı organlarıyla çatışmalar yaşadı. 2007 yılında Anayasa Mahkemesi Başkanı İftihar Muhammed Çaudri'yi görevden aldı ve bu adım, ülke çapında protestoların düzenlenmesine yol açtı.
Daha sonra başkent İslamabad'da şeriat kurallarının uygulanması için yoğun bir kampanya yapan Kırmızı Cami ile yanındaki İslami okula yönelik bir operasyon düzenlenmesine karar verdi ve bu operasyonda 100'den fazla kişi hayatını kaybetti.
Bu operasyonun doğurduğu tepkiler Pakistan Talibanı'nın kurulmasında rol oynadı ve bu örgüt bir dizi saldırı düzenledi.
Bu saldırılardan birinde eski başbakanlardan Benazir Butto da yaşamını yitirdi. Suikastla ilgili yapılan BM soruşturmasında, Müşerref hükümetinin Butto'yu "kasten koruyamamış" olduğu sonucuna varıldı.
Navaz Şerif, 2007 yılında sürgünden geri döndü ve bu da Müşerref dönemi için sonun başlangıcı oldu.
Müşerref, görev süresini uzatmak için olağanüstü hal ilan etti ancak Şubat 2008'de düzenlenen seçimlerde parlamentodaki çoğunluğu kaybetti.
Altı ay sonra da görevden azil süreci başlatılınca istifa ederek ülkeden ayrıldı.
Mart 2013'te seçimlere girmek için tekrar Pakistan'a döndü ancak tutuklandı.
Müşerref'e siyaset yapma yasağı da getirildi, hakkında çok sayıda dava açıldı.
2016 yılında sağlık sıkıntıları nedeniyle hakkındaki yurt dışı çıkış yasağı kaldırılınca Dubai'ye gitti ve o tarihten bu yana orada yaşadı.
Müşerref, gıyabında yapılan yargılama sonucunda vatana ihanetten suçlu bulundu ve idam cezasına çarptırıldı.
BBC TÜRKÇE