Pakize Anne, Pakize Akbaba, Şehit Annesi ve CHP
Bu ülkenin tapusu şehitliklerde evladı olan anaların elinde, Pakize Ana'nın elinde.
Pakize Anne, Pakize Akbaba, Şehit Annesi ve CHP
21 yılı aşkın zamandır Şehit Ailelerinin içindeyim. Onların içindeyim ama yaşadıkları acıları onlar gibi duyamıyorum.
Hiçbirimiz duyamıyoruz.
Bu ülkenin tapusu şehitliklerde evladı olan anaların elinde, Pakize Ana'nın elinde.
Tüm şehit analarının elinde.
Bizler, tapusu şehit analarının elinde olan bir ülkede, Türkiye’de yaşıyoruz.
Öncelikle bunun bilincinde olmak gerekiyor.
Pakize Ana'yı yaklaşık 19 yıldır tanıyorum. 19 yıl önce neyse, şimdi de o.
19 yıl önce de sözünü esirgemezdi, şimdi de.
Pakize Ana ne dese haklıdır. Bize, size herkese susmak düşer.
Hakkında dava açılması, yasal bir süreç, devlet bürokrasisi olabilir. Bu ülkenin tapusu elinde olan bir şehit anasına dava açmak, yargılamak herkesi üzer.
Türkiye, bir şehit anasının sigaya çekmesi karşısında , dinleme ve sineye çekme olgunluğunu ve erdemini göstermelidir.
Birileri seviniyor.
Elini oğuşturuyor.
Şehit Anası üzerinden şehit ailelerini siyaset sahasına sürerek puslu havada siyaset yapmak istiyor.
Bir şehit anasına dava açıp yargılamak ne kadar ayıpsa, bir şehit anasının arkasına saklanıp siyasi rant hesabı yapmak o kadar ayıp.
CHP, Şehit Anası Pakize Akbaba’yı İstanbul’dan milletvekili göstermiş olsaydı, Pakize Ana da o konuşmayı o siyasi kimlikle, CHP logoları ve posterlerinin gölgesinde yapmış olsaydı, işin rengi değişirdi.
CHP, şehit anasının gölgesine saklanarak ne yapmak istiyor?
Bu durum İzmir’de CHP'li Belediye Başkanı'nın Şehit Aileleri Derneği'ne tahsis edilmiş hizmet aracını geri almasından daha kötü bir durum.
Şehit Babası Y.A yatağa bağımlı hale gelince, CHP'li başkanın akülü araba alacağız sözü verip de, almaması ve oyalamasından da kötü.
CHP, Şehit Anası Pakize Akbaba’yı provoke etmekten vazgeçsin.
İlk yerel ve genel seçimde şehit analarını, babalarını, evlatlarını, eşlerini aday göstererek, samimiyetini tescil ettirsin.
Bir gazete haberi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak ve kardeşi Aygül Demirtaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, Bakırköy'de bir restoranda buluştu. Buluşmada Başak Demirtaş’ın doğum günü kutlamak için pasta da kesildi. Dilek İmamoğlu, Başak Demirtaş’a bir fular hediye etti. (T24)
O olaydan sonra bir köşe yazısı yazdım ve “Sayın Selvi Kılıçdaroğlu ve Dilek İmamoğlu Şehit Eşleriyle ne zaman buluşacak?” diye sordum.
Hala bir cevap alamadım.
Ben doğruları yazmanın bedelini çok ağır bir şekilde ödedim. Hala da ödüyorum. Eşim ve çocuklarım da ödüyor. Hem de en ağır bir şekilde. 17 aydır ben eşimi ve çocuklarımı göremiyorum. Eşimin gözleri görmüyor, bu süreçte kalp ve böbrek hastası oldu. 8 aylık kızım Ayşe annesinin gözlerinin görmemesi nedeniyle sıcak çaydanlığı üzerine dökerek kendisini yaktı, 8 aylık bebek iki kez ameliyat edildi. Ve ben hala eşime ve çocuklarıma elimi uzatamıyorum. Alıp hastaneye götüremiyorum.
Yine doğruları yazdım diye birileri CHP düşmanı ilan edip kumpas kurarsa, iftira atarsa, adli ve mali mobbinge maruz bırakırsa, onlarca dava ve soruşturma bombardumanı ile adliyelerde süründürmek isterse, intikam almak isterse, herkesin haberi olsun diye bu notu eklemek zorunda kaldım.
Yusuf İnan kimsenin dostu veya düşmanı değil.
Sadece doğruları yazdım, doğru gazetecilik yapmak için mücadele ettim, ediyorum da.
CHP’nin Şehit Anası Pakize Akbaba üzerinden siyaset yapma görüntüsü şık değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de bir Şehit Anası hakkında dava açıp yargılamak istemesi şık değil.
Umarım herkes yanlıştan döner, kendisini sorgular.
Hiçbir siyasi parti benim çağrıma ses vermedi, şehit ailelerinden kimseyi aday gösterrmedi.
Samimiyet lazım.
Samimiyseniz, ses verin.
Samimiyseniz, İstanbul’daki şehit eşleriyle de bir kez buluşun.
Haksızsam, haksızsın deyin.
*
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]