PANDEMİ DE, “SANAYİLEŞMEKTEN BAŞKA ÇARE YOK” DİYOR

Mart ayı içinde açıklanması beklenen ekonomik reform paketinin merkezine sanayi sektörü oturtulmalıdır.

PANDEMİ DE, “SANAYİLEŞMEKTEN BAŞKA ÇARE YOK” DİYOR


PADEMİ DE, “SANAYİLEŞMEKTEN BAŞKA ÇARE YOK” DİYOR

EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, Pandemi sürecinin, sürdürülebilir büyüme ve istihdam açısından sanayi sektörünün önemini çok açık bir şekilde ortaya koyduğunu, Türkiye’nin sanayileşmekten ve sanayi sektörünü bilgi çağıyla uyumlu hale getirmekten başka çaresi olmadığını ifade etti.

Ege Bölgesi Sanayi Odası(EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar 2020 yılı son çeyreği ve yılın bütününe ilişkin büyüme verilerini değerlendirdi. Yorgancılar “Yüzyılda bir görülen salgın koşullarında ekonomide yılın son çeyreğinde yüzde 5,9 ve yılın tamamında gerçekleşen yüzde 1,8 oranındaki büyüme adeta bir mucizedir. Dünya geneli ve birçok ülkede küçülme yaşanması bu büyümeyi çok daha anlamlı kılmaktadır. Büyüme verileri, Türkiye sanayisinin ve ekonomisinin gücünü ortaya koymaktadır “ dedi.

2020 yılında yaratılan büyüme mucizesinin arkasında ise zor yılda yüzde 2 büyüyen sanayi sektörünün bulunduğunu hatırlatan Başkan Yorgancılar “Ancak, son iki yılda ekonomide ortalama büyümenin yüzde 1,3 ile potansiyelin çok altında kalması söz konusudur. Bu durum ise ekonomi yanında, sosyal boyutta başta işsizlik olmak üzere bazı sorunları derinleştirebilecektir. Dolayısıyla 2021 ve sonrasının iyi planlanması, yeni ekonomik programın gözden geçirilmesi, yeni ve işlevsel önlemler alınması gerekmektedir” diye konuştu.

Salgın nedeniyle beklenmedik gelişmelerin yaşandığı 2020 yılında büyümeyi sektörel boyutta sanayi, tarım ve finans sektörünün sürüklediğini belirten Yorgancılar “Salgına karşı alınan önlemlerin yoğunlaştığı ikinci çeyrek dışında sanayi sektörü oldukça yüksek bir performans göstermiştir. Bu ülkemizin neden daha fazla sanayileşmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Gıdanın öneminin çok belirgin bir şekilde arttığı, herkesin önceliği iç talebe verdiği bir dönemde ülkemiz tarım sektörünün yüzde 4,8 oranında büyümesi de çok sevindiricidir. Özellikle üçüncü çeyrekte yaşanan kredi genişlemesi ise finans sektöründeki büyümeyi artırmıştır” dedi.

Harcamalar boyutunda ise yatırım ve tüketim çekişli ancak ithalata dayalı bir büyümenin dikkati çektiğini vurgulayan Başkan Yorgancılar “Kurlardaki yüksek oranlı artışlara rağmen yüzde 1,8 büyüyen bir ekonomide mal ve hizmet ithalatındaki yüzde 7,4 oranındaki artış düşündürücüdür. Zira, ekonominin dışa bağımlılık düzeyinin kritik noktada olduğunu ortaya koymaktadır. Diğer taraftan, 2018 ve 2019 yılında gerileyen yatırımların 2020 yılında güçlü bir artış göstermesi ve bu artışın makine ve teçhizat boyutunda yüzde 20’yi aşması bizleri ümitlendirmiştir. Ancak, devamının gelmesi için makro ekonomik iklimin iyileşmesi, yani kurlarda istikrar ve faizlerde gerileme gerçekleşmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Pandemi sürecinin sürdürülebilir büyüme ve istihdam açısından sanayi sektörünün önemini çok açık bir şekilde ortaya koyduğunu, Türkiye’nin sanayileşmekten ve sanayi sektörünü bilgi çağıyla uyumlu hale getirmekten başka çaresi olmadığını ifade eden Yorgancılar şunları söyledi: “Mart ayı içinde açıklanması beklenen ekonomik reform paketinin merkezine sanayi sektörü oturtulmalıdır. Türkiye salgın nedeniyle iyiden iyiye daralan imkanlarını daha çok istikrarlı üretim ve istihdam kapasitesi sağlayan sanayiye aktarmak zorundadır. Salgın sürecinde nicel göstergelerin anlamı azalmış, nitelik önem kazanmıştır. Türkiye’de her alanda bir nitelik sıçramasına ihtiyaç bulunuyor. Bu ihtiyaç sadece yatırım, üretim, istihdam değil aynı zamanda insan-doğa ve üretim-ekoloji boyutlarını da içermelidir. Bunların yanında ahlaki standartlar, eğitim sistemi, liyakat konuları da önem taşıyor. Ayrıca, demokrasi, hukuk ve özgürlükler konusundaki eksikliklerimizi de bir an önce gidermeliyiz. Salgın; yeniden düşünmek, yeniden tasarlamak ve ortak akıl ile ekonomiyi ve ülkeyi yeniden yapılandırmak için sorgulayıcı bir iklim sunmuştur. Biz sanayicilerin de bu iklimden beslenmemiz, kurumsallaşma ve bilgi çağına uyum için önce düşüncede sonra da pratikte devrim yapmamız gerekiyor”