Pandemi süreci psikiyatrik hastalıkları nasıl etkiledi?

Normalleşmeyle beraber hastalık takipleri yapılmalı

Pandemi süreci psikiyatrik hastalıkları nasıl etkiledi?


Koronavirüsün yol açtığı Covid-19 küresel salgınıyla birlikte ortaya çıkan izolasyon durumunun psikiyatrik hastalıkların seyrini etkilediğini belirten uzmanlar, normalleşmeyle beraber bu hastalıkların takibinin ihmal edilmemesi uyarısında bulunuyor.

 

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, toplumun yarısından fazlasının psikiyatrik bir hastalığı olduğunu belirterek pandemi sürecinin ardından başlayan normalleşme sürecinde bu hastalıkların takibinin önemli olduğunu söyledi.

Herkes farklı şekilde etkilendi

 

1 Haziran itibarıyla kademe kademe normalleşme döneminin başladığını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Mart ayının ikinci haftasından beri Koronavirüs ve yol açtığı pandemi nedeniyle bir kısıtlama halindeydik. Koronavirüsün çıktığı ilk günlerde büyük bir belirsizlik, panik hatta kaos halinde yaşıyorduk. Bugün itibariyle bu oldukça azaldı. Bu kaos ve paniğin sebebi virüs hakkındaki bilgisizlikti. Bu süreç içerisinde, bir arada olma, beraber olma, tüm dünya ile birlikte ülkemizin de aynı sorunu yaşıyor olması gibi nedenlerle zorluklarla başa çıkabildik ancak bireysel olarak her birey farklı şekillerde etkilendi. Kiminin uyku sorunları kiminin iştah sorunları, kiminin alkol-madde kullanım problemleri ortaya çıktı. Kimi insanlar geçici süre işsiz kaldılar, bazı kişiler daha fazla çalışmak zorunda kaldı. Günlük alışkanlıklarımız gibi daha önce düzenli olan şeylerin dengesi bozuldu ve yeni bir denge kurulmaya çalışıldı” dedi.

Psikiyatrik hastalıklarda güçlük yaşanabilir

 

Psikiyatrik hastalıklarda stresi yönetme becerisinde güçlükler yaşanabileceğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Stres yükünün fazla olması psikiyatrik hastalık tablosunun kötüleşmesi ya da iyileşmiş bir tablonun alevlenmesine neden olabilir. Psikiyatrik hastalıkları olan bireyler bu süreçten diğer bireylere göre uzun vadede daha olumsuz etkilenebilirler” uyarısında bulundu.

Bağımlılık ve anksiyeteye dikkat

 

Evde kalma sonucu depresyon, can sıkıntısını giderme güçlüğü yüzünden alkol ve diğer maddelerin kullanım sorunları, sosyal mesafe artsın dendiği için paranoid tablolar ve psikotik atakların da tetiklenebileceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Bu dönemde sağlık anksiyetesi şiddetlenebilir. Psikiyatrik hastalığı olanların bu süreçte eğer kullanıyorlarsa ilaçlarını aksatmamaları, uyku veya iştah düzensizlikleri varsa en kısa sürede hekimleriyle irtibata geçmeleri, psikoterapiye gidiyorlarsa terapilerini bırakmamalarını öneririm. Böyle yüksek stres yaşanan bir dönemin ardından ağır ruhsal bedellerini ödememek için psikiyatrik psikoterapötik tedavilerin aksamamasına özen gösterilmesi gerekli” diye konuştu.

Koronavirüsle yaşamaya devam edeceğiz

 

Normalleşme adımlarına rağmen önümüzde uzun bir sürecin olduğunu kaydeden Ünsalver, “Sağlık Bakanımızın da ısrarla söylediği gibi, süreç iyimser gidiyor, hasta sayıları vefat sayıları düşüyor ama Koronavirüs bitmiş değil. Önümüzdeki belki aylar ya da bir yıl önümüzde bilmediğimiz bir süre boyunca da biz aldığımız bütün derslerle beraber Koronavirüs gerçeği ile yaşamaya devam edeceğiz” dedi.

Psikolojik iyi oluşun kaynaklarına dikkat!

 

Belirsizliğin insan ruhunu dalgalandırdığını, kimi zaman çeşitli psikiyatrik belirtiler ortaya çıkabileceğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, şunları söyledi:

“Bu belirsizliğe dayanmak zorundayız. Psikolojik iyi oluşun temel kaynaklarından birisi bu belirsizliğe dayanma gücüdür. Bu yaklaşık üç aylık süreci iyi kötü tamamlayan herkese hatırlatmak isterim ki hepiniz bu belirsizliğe bir şekilde tahammül ettiniz. Belki bazıları psikiyatrik destek aldı ama çoğunlukla insanlık bu belirsizliğe dayandı. Bu duruma dayanıldıysa bundan sonraki sürece de mutlaka dayanılacaktır. Belirsizliğe dayanabilme gücü gelecekte birçok belirsizliğe dayanabilme gücünü de getirecektir. Çünkü insan olarak zaten çok şeyi bilme, kontrol edebilme, değiştirebilme gücüne sahip değiliz. Biz her şeye muktedir değiliz. Psikolojik iyi oluşun başka bir bileşeni de bu tevazudur. Yani insan olduğunuzu, birçok kusurunuz olduğunu, çok az şeyi kontrol edebilir olduğunuzu, hayatta birçok alanda sürekli yardım, destek, iş birliğine ihtiyacınız olduğunu hatırlamak önemlidir. Psikolojik iyi oluş için üçüncü şey olan dayanışma ruhunun sürdürülmesi gerekiyor. Yani biz tevazu göstereceğiz, sadece insan olduğumuzu hatırlamaya devam edeceğiz, bu öğretiyi önümüzdeki günlerde de yanımızda taşıyacağız.”

Fedakarlık yaparak kendimizi iyi hissedebiliriz

 

Normalleşme sürecinde de özellikle maske, fiziksel mesafe ve temizlik kurallarına uyulması gerektiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Kendimize ve başkalarına olan sorumluluğumuzu yerine getirmek durumundayız. İnsanların sorumluluğunu yerine getirmesi, kendini rahat ve huzurlu hissetmesine yardımcı olacaktır. Bu yüzden birine zarar mı verdim, yanlışlıkla virüs mü bulaştırdım, ya da yanlış bir şey mi oldu duygusu düşüncesine kapılmamak ve kendinizi korumak adına bir süre daha kişisel özgürlüğünüzü birazcık kısıtlamak durumundasınız. Bu bir fedakarlık ama bu fedakarlık sonuçta size iyi hissettirecektir” dedi.