PANDEMİDE BİYOSİDAL ÜRÜNLERDE TALEP PATLAMASI YAŞANDI
İNSANSIZ CİHAZLARDA TESLİMAT YAPILACAK
PANDEMİDE BİYOSİDAL ÜRÜNLERDE TALEP PATLAMASI YAŞANDI
TİTCK tarafından, Covid-19 döneminde yapılan çalışmalar kapsamında, TİP-1 (Antiseptikler, anti bakteriyel sabunlar vb.) ve Tip 19 biyosidal ürün sayısı 252’den 321’e ulaştı. Düzenlenen geçici ruhsat sayısına baktığımızda 525 iken, kalıcı ruhsat başvurusu 405 adet. Serbest satış sertifikası ise 114 adet olarak verildi. Yine aynı şekilde, 2019 yıl sonu itibari ile firma sayısı 102’den 448’e çıktı. Bu kapsamda, Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği tarafından, Türkiye’de ilk ve tek olan “Uluslararası Kozmetik Kongresi” nde konuşan TİTCK Kozmetik Ürünler Dairesi Başkanı Yücel Dener, “Pandemi döneminde özellikle, TİP-1 biyosidal ürünlere, yani insan vücuduna doğrudan temas eden ürünlere rağbet oluştu ve büyük önem arz etti” dedi.
Kozmetiğin yanı sıra temizlik ve dezenfektan ürünlerini de kapsayan sektör, pandemi ile birlikte önemini daha da artırdı. Bu kapsamda, 4-5 Aralık tarihleri arasında online olarak gerçekleştirilen kongrede, pandemi sürecinde yapılan çalışmalar da değerlendirildi. Önemli konuşmacılar ve katılımcıların katıldığı kongreye, yurtdışından da yoğun katılım gerçekleşti.
BİYOSİDAL ÜRÜNLERDE KALICI RUHSAT 405
TİTCK Kozmetik Ürünler Dairesi Başkanı Yücel Dener, “Biyosidal ürünlerle ilgili çalışmalar, Halk Sağlığı tarafından yürütülmekteyken artık TİTCK sorumluluğuna devredildi. Pandemi döneminde özellikle, TİP-1 biyosidal ürünler (Antiseptikler, anti bakteriyel sabunlar vb.), yani insan vücuduna doğrudan temas eden ürünler için bir rağbet oluştu ve büyük önem arz etti. Süreç ile beraber, biyosidal ürün anlamında çok önemli bir durumun içine girdik. Bakıldığında, bu ürünlerle ilgili olarak çok büyük bir talep patlaması yaşandı. İncelemelerimiz sonucunda, dosyalarda bu ürünler kapsamında çok fazla eksiklikler gördük ve KÜAD tarafından da gelen istek üzerine biyosidal ürünlerin daha iyi anlaşılması adına eğitimlerin verilmesi için bir işlem başlattık” dedi.
Ürünleri incelemeden ve onay vermeden kesinlikle ruhsat vermediklerine dikkat çeken Dener, “Biyosidal ürünlerle ilgili istatistiki verilere baktığımızda, öncesinde TİP-1 ve Tip 19 biyosidal ürün sayısı kapsamında 252 tane ruhsatlı ürün varken, biz şu an ruhsatlı ürün sayısı 321. Geçici ruhsat başvurusu 791, bizim onay verdiğimiz rakam ise 525. Koşullar sağlanamadığı için iptal edilenler, 305. Kalıcı ruhsat başvurumuz ise 405 adet. Geçici ruhsatların kalıcı ruhsata çevrilmesi 17 iken, doğrudan kurumumuzca verilen ruhsat sayısı 5. Kurumumuzca yenilenmiş ruhsat sayısı ise 59. Ayrıca serbest satış sertifika sayısına baktığımızda, 200 adet başvurumuz vardı. Bunların da 114 tanesine uygundur diyerek sertifika verdik. Yine aynı şekilde, 2019 yıl sonu itibari ile ruhsat alan firma sayısı 102 iken, şu an baktığımızda firma sayısı 448’e çıktı” diye konuştu.
İNSANSIZ CİHAZLARDA TESLİMAT YAPILACAK
Covid-19 ‘un eşi benzerine rastlanmamış global bir sorun haline geldiğine dikkat çeken MG Gülçiçek Kimya Genel Müdür Yardımcısı Bülent Konca, “Ülkeler ve işletmeler, pandemiye karşı tüketicilerin taleplerini karşılamak adına çözüm ve alternatifler üretmeye devam ediyor. Biz de, uzun vadede yeni bir normalin ortaya çıkması ile kendi alışkanlıklarımızı yenileyerek, değiştirerek ortama ve gezegene uyum sağlamaya devam edeceğiz. Bu durum, tabi ki birtakım fırsatları dezavantajları ile beraber bize getirecek” diye konuştu.
Konca, “Temassız hizmetler, temassız teslimatlar ve sosyal mesafe de hayatımızın vazgeçilmezleri haline geldi. Tabi, beraberinde E-Ticareti de hızlandırdı. Gıdadan tekstile, kozmetikten diğer ihtiyaçlarımıza kadar kapımızın önüne gelecek insansız cihazların tasarlandığını görüyoruz. Bununla beraber, yapay zeka ile desteklenen teknolojiler yaygınlaşarak günlük yaşamımızı iyileştirmeye ve kolaylaştırmaya devam edecek. NanoSeptic yüzeylerin, sayısı artarak kullanım alanları da genişleyecek. Bunu Mause Pad’ de kullanırken, ilerleyen zamanlarda bir alışveriş merkezinin içindeki oturma alanında, uçaklarda ya da toplu taşıma araçlarının içerisindeki oturma alanlarında kullanılarak yeni yaşam alanı oluşturulacak” dedi.