Parlamento ve Vatandaş Arasındaki Kopukluk: Vekiller Dinlemiyorsa, Halk Kime Seslenecek?

Vatandaşın Sesini Duyamayan Bir Parlamento

Parlamento ve Vatandaş Arasındaki Kopukluk: Vekiller Dinlemiyorsa, Halk Kime Seslenecek?






YUSUF İNAN YAZDI...

Parlamento ve Vatandaş Arasındaki Kopukluk: Vekiller Dinlemiyorsa, Halk Kime Seslenecek?

Türk demokrasisinin temelini oluşturan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), milletin iradesinin temsil edildiği en yüce kurumdur. Halk, milletvekillerine güvenerek onlara vekalet verir ve ülkenin geleceğini şekillendirecek kararları almalarını bekler. Ancak bugün, bu güvenin suistimal edildiğini gösteren örneklerle karşı karşıyayız. Yıldırım Tuğrul Türkeş’in 4 yıl sonra fark ettiği mailler ve bu olaya benzer diğer milletvekillerinin davranışları, vatandaş ile vekilleri arasındaki bağın ne kadar kopuk olduğunu gözler önüne seriyor.

Tuğrul Türkeş ve Milletvekillerinin Görev İhmali

Bugün, Ak Parti Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş’in 4 yıl önce gönderilen maillerini yeni fark etmesi, dikkat çekici bir durumdur. Türkeş’e 2020 yılında gönderilen tam 7 adet mail, bir gazeteci tarafından www.sehitlerolmez.com adresinden iletilmiş. Bu mailler, adalet, yolsuzluk iddiaları, Türkiye’nin dış politikadaki pozisyonu gibi kritik konuları içeriyor. Ancak ne yazık ki bu mailler, 4 yıl boyunca dikkate alınmamış ve nihayetinde “okumadım” notuyla geri gönderilmiş.

Bu durum sadece Tuğrul Türkeş ile sınırlı değil. TBMM’deki birçok milletvekili, vatandaşların gönderdiği mailleri okumadan iade ediyor. 4-5 yıl sonra bu tür mailleri fark eden vekiller, durumu adeta bir formalite olarak görüyor. Bu davranış, Türk milletinin vekalet verdiği kişiler tarafından ciddiye alınmadığını gösteriyor.

Vatandaşın Sesini Duyamayan Bir Parlamento

Türk milleti, seçtiği vekillere güvenerek onlara vekalet veriyor. Ancak görüyoruz ki vekiller, kendilerine ulaşan mesajları okumamakta ısrarcı. Vatandaşların sorunlarını dile getirdikleri mailler 4 yıl boyunca fark edilmiyor. Bu durum, halkın sesinin duvarlara çarparak geri dönmesine sebep oluyor. Peki böyle bir parlamentodan ne bekleyebiliriz? Halkın sesine kulak tıkayan, şikayet ve önerileri dikkate almayan vekiller, hangi sorunları çözecek?

  1. yüzyılda, dijital çağda, iletişim imkanlarının bu denli geliştiği bir dünyada vatandaşlar, vekillerine ulaşamıyorsa, demokrasinin temelleri sarsılıyor demektir. Vatandaşın sorunları ve talepleri ile ilgili gönderdiği mailler, okuma zahmetine bile girilmeden iade ediliyorsa, halkın seçtiği vekillerin görevlerini ne kadar yerine getirdikleri sorgulanmalıdır.

Adaletin Gecikmesi, İletişimsizlik ve Bürokrasi

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, medya mensupları ve FETÖ’ye yönelik iddiaların dile getirildiği maillerin içeriği, Türkiye’nin yargı ve bürokrasi sorunlarına işaret ediyor. Halkın vekillerine güvenerek ilettiği bu ciddi meseleler, dikkate alınmadığında sadece adalet değil, toplumsal güven de sarsılıyor. Adaletin mezarda bile bulunmayacağına inanan bir halk, yargı sistemine nasıl güvenebilir?

Bu tür iletişim kopuklukları sadece adaletle sınırlı değil. Türk milletinin, vekillerine sesini duyuramadığı bir ortamda, demokratik süreçlerin işlevselliği de tartışmalı hale gelir. Vatandaşlar, parlamentonun halktan koptuğunu hissettiğinde, sisteme olan inançlarını kaybeder.

Büyük Türkiye’nin Küçük Sorunu: İletişimsizlik

Büyük Türkiye hayaliyle yola çıkılmış bir ülkede, halk ve parlamentonun bu denli iletişim kopukluğu yaşaması düşündürücü. Vekillerin, vatandaşların sorunlarını dinlemek için var oldukları gerçeği unutulmamalıdır. Eğer halkın sorunları, talepleri ve şikayetleri dikkate alınmıyorsa, bu vekiller kimler için çalışıyor? Türk milletinin iradesini temsil eden vekiller, halkın sesine kulak tıkıyorsa, gelecekte nasıl bir Türkiye inşa edilebilir?

Vatandaşı dinlemeyen bir sistemde, adaletten, hukuktan, demokrasiden nasıl söz edilebilir? Bugün Türkiye, sadece siyaset değil, adalet ve bürokrasi alanında da ciddi bir iletişim krizi yaşamaktadır. Halkın seçtiği vekillerin, halktan bu kadar uzaklaşmış olması, Türkiye’nin gelişimi önünde büyük bir engel teşkil etmektedir.

Sonuç

Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu, halkın sesini duymayan bir parlamentonun varlığıdır. 4 yıl boyunca okunmayan mailler, vekillerin vatandaşlarına ne kadar uzak olduklarını gösteriyor. Bu ülke, adalet ve demokrasiyi ancak halk ve vekiller arasındaki bağın güçlenmesiyle inşa edebilir. Aksi takdirde, adaletin mezarda bile bulunamayacağı bir Türkiye’de, halkın sorunlarına çözüm üretmek imkansız hale gelecektir.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016

Mail: [email protected]