PKK, En Güçlü Döneminde Kendini Fesheder mi?

"Umut Hakkı" ve Genel Af Tartışmaları

PKK, En Güçlü Döneminde Kendini Fesheder mi?


PKK, En Güçlü Döneminde Kendini Fesheder mi?

ŞEHİTLER ÖLMEZ / ANKARA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan'ı TBMM kürsüsünde konuşturma önerisi, Türkiye'nin gündemini sarsarken, bu öneriyle birlikte birçok soru da gündeme geliyor. T24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz, Bahçeli'nin beklenmedik çıkışını analiz ederken, bu hamlenin PKK üzerindeki etkilerini ve Türkiye’nin siyasi atmosferinde ne gibi değişiklikler yaratabileceğini sorguluyor.

Bahçeli’nin Öcalan Hamlesi

Bahçeli’nin grup toplantısında Öcalan’ın TBMM’de DEM Parti grubunda konuşarak PKK’nın tasfiye edilmesini açıklaması önerisi, siyasi arenada geniş yankı buldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu açıklamayı destekleyerek, “terörün olmadığı bir Türkiye” hedefini vurguladı. Ancak bu açıklamanın, Öcalan ve PKK cephesinde nasıl bir karşılık bulacağı belirsiz.

Yılmaz, Bahçeli’nin bu çıkışını sadece bir “nezaket hamlesi” olarak görmenin yanlış olduğunu belirtiyor. 1 Ekim’de DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşmasıyla başlayan süreç, Bahçeli’nin daha da ileri giderek Öcalan’a böyle bir çağrıda bulunmasıyla yeni bir boyut kazandı.

PKK ve Suriye Gerçeği

PKK, şu anda Suriye’nin kuzeyinde, ABD’nin koruması altında Fırat’ın doğusunda geniş bir alanı kontrol ediyor. Bu bölgede bir tür “devletçik” kuran PKK, kontrol ettiği bölgeyi Kürtleştirerek etnik temizlik uyguladığı suçlamalarıyla da karşı karşıya. ABD’nin desteğiyle bu alanda varlığını sürdüren PKK’nın, Öcalan’ın çağrısına uyup kendini feshetmesi ne kadar olası?

Yılmaz’a göre, bu soruya olumlu yanıt vermek zor. PKK, özellikle Suriye’deki kolu YPG aracılığıyla gücünü korumaya devam ediyor ve bu gücü bırakması pek mümkün görünmüyor. Öcalan, PKK’yı feshetmeye kalksa bile, YPG’nin Suriye’deki varlığını sürdüreceği kesin.

"Umut Hakkı" ve Genel Af Tartışmaları

Bahçeli’nin önerisi, Öcalan’a “umut hakkı” tanınmasını da içeriyor. Bu hak, ömür boyu hapis cezası alan mahkûmların belli bir süre sonra cezalarının yeniden değerlendirilmesini ve serbest kalmalarını mümkün kılıyor. Ancak bu hak sadece Öcalan için mi geçerli olacak? Diğer terör suçluları için de aynı hak geçerli olacak mı?

Yılmaz, genel af olmadan bu tür bir adımın sonuç vermesinin zor olduğunu savunuyor. PKK’lı terör suçlularına af çıkarılırsa, Fetullahçı terör suçlularının hapiste tutulması nasıl mümkün olacak? Bu sorulara henüz yanıt verilmese de, Bahçeli ve Erdoğan’ın bu soruların yanıtlarını düşünmediklerini belirtiyor.

Türkiye Gündemi Değişiyor

Yılmaz’ın dikkat çektiği en önemli noktalardan biri de Bahçeli’nin bu çıkışıyla Türkiye’nin gündeminin hızla değişeceği. Ekonomik sıkıntılar, yolsuzluklar, sağlık sistemindeki sorunlar gibi önemli konuların bu yeni gündemle geri plana itilmesi kaçınılmaz görünüyor. Anayasa değişikliği gibi Erdoğan’ın tartışılmasını istediği konular, bu yeni süreçle birlikte öne çıkacak.

Sonuç: Barış Mümkün mü?

Bahçeli’nin Öcalan’a yaptığı bu davet, kuşkusuz Türkiye için tarihi bir adım. Ancak Yılmaz, bu hamlenin gerçekçi bir çözüm getirme potansiyelini sorguluyor. PKK, şu anda tarihindeki en güçlü dönemlerinden birini yaşıyor ve bu gücü bırakması kolay olmayacak. Ayrıca, böyle bir özgürlük ve açılım rüzgarının, Türkiye’nin otoriter yönetim anlayışıyla ne kadar bağdaşabileceği de belirsiz.

Yılmaz’ın analizine göre, Bahçeli’nin hamlesi, Türkiye’nin gündemini değiştirmeyi başardı. Ancak bu hamlenin, PKK’nın tasfiye edilmesi ve kalıcı bir barışın sağlanması konusunda ne kadar etkili olacağı, zamanla görülecek.

www.sehitlerolmez.com