PKK/YPG'den sandık planı... Barzani de devreye girdi... Türkiye’den sert tepki, ABD temkinli…

TÜRKİYE’DEN SERT TEPKİ

PKK/YPG'den sandık planı... Barzani de devreye girdi... Türkiye’den sert tepki, ABD temkinli…


PKK/YPG'den sandık planı... Barzani de devreye girdi... Türkiye’den sert tepki, ABD temkinli…

PKK/YPG terör örgütünün 11 Haziran’da düzenleyeceği sözde seçimler Türkiye’nin tepkisinin ardından bölgede de protestolarla karşılandı. ABD’nin temkinli açıklamasının ardından Barzani yanlıları da ‘seçimin Kürtlerin seçimi olmadığını’ belirtti.

Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG Suriye’nin kuzeyinde egemen olduğu bölgelerde sözde seçim düzenleyeceğini duyurmuştu. Türkiye ise bu duruma sert tepki göstermiş, bunun üzerine ABD seçimler için ‘uygun ortam olmadığını’ belirtmişti. Terör örgütünün düzenleyeceği sözde seçimlere bir tepki de Barzani taraftarlarından geldi. Barzani’ye yakınlığıyla bilinen bir internet sitesinde yayınlanan yazıya göre YPG’nin düzenlediği bu seçimlerin ‘Kürtlerin yararına olmadığı’ belirtildi.

Barzanicilerin sitesinde yayınlanan yazıda “Rojava’da 11 Haziran’da yapılacak seçimlere günler kaldı. Fakat seçim kararı, yapılış amacı ve yönetimine dair şaibe, kuşku ve açıklamalar ve tartışmalar devam ediyor.” denildi. ABD’nin bu sözde seçimlere yönelik tavrının hatırlatıldığı yazıda Türkiye’nin de seçimler nedeniyle bölgeye operasyon düzenleyebileceği öne sürüldü.

Kürtlerin ABD açıklaması ve Türkiye’nin tutumunu gözetmesi önemlidir. Fakat Kürtlerin seçim tutumu bu güçlerin açıklamalarının da ötesinde stratejik olmalıdır. Çünkü Kürtler seçim konusunda ortak bir mutabakat sağlamış değildir. Genel olarak bakıldığı zaman söylenen şey şudur “Evet hatalar da olsa sonuç olarak orada bir Kürt iradesi var, Kürtlerin çıkarına biçimde seçim desteklenmeli ve seçim etrafında birleşme olmalı” genel geçer bir doğru gibi görünse de mesele bunun çok daha ötesindedir. Mesele şudur “Bu seçim Kürtlerin öz seçimi midir? Kürtlere bir şey kazandıracak mı? Gerçekten tüm Rojava Kürtlerinin birleştiği genel prensipler doğrultusunda mı seçim yapılıyor?”

Bu soruların tümünün tek cevabı var: Hayır.

“SEÇİM KÜRTLERİN SEÇİMİ DEĞİLDİR”

Barzani yanlıları Suriye’nin bölünmesiyle sonuçlanabilecek bir adlandırmayı kullanmaktan çekinmeyerek ‘Rojava’yı Kürdistan toprağı olarak gördüklerini’ belirtiyor ancak “orada ki yönetim orayı ısrarla Kürdistan’ın bir parçası olarak görmüyor ve Kürdi-Kürdistani tüm sembolleri tümden ret ediyor.” diye yazıyor. Yazıda, “Bunun için 11 Haziran seçimleri Kürdistani bir seçim değildir. Bu nedenle biz de salt Kürt olduğumuz için o seçimin etrafında birleşmek zorunda değiliz. Kürdistani saiklerle yapılmayan bir seçimin Kürdistani çıkarları koruması beklenmez. Bu nedenle seçim sürecine yaptığımız eleştirileri “Kürtlüğe karşı tutum” olarak yorumlayan herkese tek cevap şudur: Seçim Kürtlerin seçimi değildir.”

SÜLEYMANİYE’DE TALABANİ’YE ONAYLATILAN ‘BELGE’

Yazıda terör örgütü PKK’nın bu sözde seçimlerle neyi amaçladığı da açığa çıkıyor: “Bir diğer husus ve aslında her şeyden önce gelen konu şudur: Her seçim bir ilkeler ve kanunlar bütününe dayanarak yapılır. Bu seçimin kendisine dayanak yaptığı Toplumsal Sözleşme belgesi Kürdistani olmadığı gibi bir mutabakat sonucu yazılmamıştır. PKK’nin Kürtlerin somut taleplerini sulandırıp, Avrupa anarşistleri ve sol cenahı mutlu edecek kelimelerle adını Toplumsal Sözleşme koyduğu belge Kürtlerin etrafında toplandığı bir belge değildir. O belge sadece ve sadece Abdullah Öcalan’ı lider, PKK’yi de öncü gücü gören ve ilişki düzeneğini kabul eden yapıların sözleşmesidir.”

‘Rojava Toplumsal Sözleşmesi’ adı verilen sözde belgenin Süleymaniye’deki Talabani’ye onaylatıldığını öne süren yazıda şu ifadeler kullanıldı:” Rojava Toplumsal Sözleşmesi’ne özünde Toplumsal Sözleşememe, Tek taraflı dayatma belgesi demek yanlış değildir. İçinde Kürdistani hiçbir ifade yoktur. Bu belge PKK’nin Hukuk Komitesi öncülüğünde yüzde 70’i PKK kadrolarından yüzde 30’da PKK sempatizanlarından oluşan bir birleşim tarafından kaleme alınmıştır. Daha sonra KCK’nin Süleymaniye’deki yönetimine gönderilmiş onaylandıktan sonra da paravan bir komisyon oluşturup insanlara sunulmuştur. Yani hem özü hem de biçimi tek taraflı bir irade dayatmasıdır.”

Talabani, bir süredir PKK terör örgütüne verdiği destekten dolayı Türkiye’nin radarına girmişti. Çeşitli uyarıların ardından Talabani yanlılarının merkezi konumundaki Süleymaniye’ye uçuş yasağı getirilmişti.

(PKK/YPG terör örgütü elebaşı Mazlum Kobane kod adlı Ferhat Abdi Şahin ile Bafil Talabani)

Son olarak Barzani yanlıları seçim adı altında PKK/YPG’nin elinde bulunan bölgelerde her kesime terör uygulandığını belirtiyor.

TÜRKİYE’DEN SERT TEPKİ

MSB kaynakları, terör örgütü PKK'nın Suriye'de sözde yerel seçim hazırlıklarına ilişkin, "Irak ve Suriye'de gasbettiği toprakları terör yuvası haline getiren PKK/KCK-PYD/YPG'nin ve ona sağlanan destek bölgemizdeki tüm unsurlarıyla birlikte bertaraf edilecek" ifadelerini kullandı.

Kaynaklar, terör örgütü PKK'nın Suriye'de sözde yerel seçim hazırlıklarına ilişkin sorular üzerine şunları kaydetti: "Terör örgütü, üçüncü tarafların verdiği cesaret ve destekle kendini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Sözde seçim çalışmaları Suriye'nin toprak bütünlüğü açısından kabul edilemez bir durum olduğu gibi bölgede huzurun ve barışın sürdürülebilmesi açısından olumsuz etkiler doğurabilecek potansiyele de sahiptir. Dün MGK bildirisinde ifade edildiği gibi Irak ve Suriye'de gasbettiği toprakları terör yuvası haline getiren PKK/KCK-PYD/YPG'nin ve ona sağlanan desteğin bölgemizdeki tüm unsurlarıyla birlikte bertaraf edileceğini, milli güvenliğimiz ve komşularımızın toprak bütünlüğü hilafına herhangi bir oldubittiye fırsat verilmeyeceğini bir kez daha vurguluyoruz."

SÖZDE SEÇİMLER PROTESTO EDİLDİ

Suriye'nin kuzeyinde terörden arındırılan Cerablus, Azez, Afrin, Bab ve Tel Abyad ilçelerinde halk, terör örgütü PKK/YPG'nin işgal ettiği bölgelerde planladığı sözde yerel seçimi protesto etti. Cerablus, Azez, Afrin, Bab ve Tel Abyad'da çok sayıda kişi, sözde seçimi protesto etmek için sokaklara döküldü.

Protestocular, Arapça "Suriye'yi komşu ülkeleri tehdit etmek için bir karargah veya koridor olarak kabul etmeyiz", "PKK'nın Suriye'yi parçalama planları başarılı olmayacak", "İstibdada karşı direndiğimiz gibi ayrılıkçı oyunlara karşı direneceğiz", "Bütün bileşenleriyle Suriye halkı birdir", "Irkçı bir terör örgütü nasıl seçim düzenleme iddiasında bulunuyor?" ve "Kandilciler ne yaparsa yapsın Suriye özgür ve bütün kalacaktır" yazılı pankartlar açtı.

PKK’NIN YERİNDEN ETTİĞİ KÖYLÜLER EYLEMDE

Terör örgütü PKK/YPG'nin 2015'te köyünü işgal etmesinin ardından yerinden edilen protestocu Musa el-Sarmudi, AA muhabirine, örgütün planladığı sözde seçime karşı çıkmak için gösteriye katıldığını söyledi. Seçim planının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2254 sayılı kararına aykırı olduğunu vurgulayan Sarmudi, "Ayaklandığımızda böyle bir amacımız yoktu. Parçalanmaya karşıyız. Birleşik Suriye istiyoruz." dedi.

Terör örgütünün köyünü işgal ettiğini anlatan Sarmudi, "10 bin dönüm köyümüzü işgal ediyorlar. 350 aile ve 4 bin sivil, Tel Abyad, Türkiye ve kurtarılmış bölgelere yerinden edilmiş durumda. Biz (örgütü) tanımıyoruz ki seçimlerini tanıyalım." ifadelerini kullandı. Sarmudi, uluslararası topluma Suriye'de 2254 sayılı BMGK kararının uygulaması çağrısında bulundu.

'SURİYE’NİN BÖLÜNMESİNİ İSTEMİYORUZ'

Rakka ilinin Tabka ilçesinden Tel Abyad'a göçmek zorunda kalan Ebu Cafer Sultan, "Terör örgütü halkı seçime katılmaması durumunda ekmek ve elektrik vermemekle tehdit ediyor. Bu seçim, hiçbir Suriyeliyi temsil etmiyor." diye konuştu. Örgüt halkın erzakına ve evlerine çöktüğünü belirten Sultan, "Bugün onlar yüzünden petrolü, suyu olmayan küçücük bir bölgede mahsur kaldım. Ailemle yerimden edildim. Kim onlara karşı çıkarsa, tutuklanıp hapishanelerinde ölür. Bunlar katil bir örgüttür." ifadelerini kullandı.

Azez ilçesindeki protestoculardan Deyrizorlu Leys El-dehil, “Örgütün yaptığı anlamsız seçim, Suriye'nin bölünmesine neden olur. Suriye'nin bölünmesini istemiyoruz." dedi. "Suriye halkı Arap, Türkmen, Kürt olarak tektir." diyen Mareli Mustafa İsmail, Suriye'nin geleceğine yalnızca Suriyelilerin karar verebileceğini söyledi.

ABD GERİ ADIM ATTI

ABD Dışişleri Bakanlığı, terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye’de işgal ettiği topraklarda 11 Haziran'da düzenleyeceği sözde yerel seçimlere ilişkin “adil, serbest ve şeffaf bir seçim ortamının bulunmadığı” açıklamasını yaptı. Bir süredir terör örgütüne sözde meşruiyet kazandırma yönünde üst üste adımlar atan ABD, PKK/YPG’nin son seçim hamlesine ise açıktan destek veremedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, basın mensuplarına Suriye'deki sözde yerel seçim gündemini değerlendirdi. Patel, Suriye'de yapılacak herhangi bir seçimin ancak belli koşullar sağlandıktan sonra sağlıklı bir şekilde yapılabileceğine işaret etti. Terör örgütü YPG/PKK'nın 11 Haziran'da yapacağı sözde yerel seçimlere ilişkin Patel, "Suriye'de yapılacak herhangi bir seçim, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararında da belirtildiği gibi serbest, adil, şeffaf ve kapsayıcı olmalı. Suriye'nin kuzeydoğusunda (YPG/PKK tarafından) yapılacak seçimlerle ilgili şu anda bu koşulların sağlandığını düşünmüyoruz " ifadesini kullandı.

Uğurcan Yardımoğlu
Odatv.com