Polonya, sağcı iktidarın geleceğini belirleyecek genel seçim ve referandum için sandık başında

Adil seçim kaygısı

Polonya, sağcı iktidarın geleceğini belirleyecek genel seçim ve referandum için sandık başında




Polonya, sağcı iktidarın geleceğini belirleyecek genel seçim ve referandum için sandık başında

Polonya'da sekiz yıl iktidardaki sağcı partinin demokratik mekanizmaları yıprattığını belirten siyaset uzmanları seçimlerin adilliğini sorguluyor

Avrupa Birliği'nin beşinci en kalabalık, ekonomik açıdan ise altıncı büyük ülkesi Polonya bugün genel seçimler ve referandum için sandık başına gitti.

29 milyon kayıtlı seçmen, 31 binden fazla seçim bölgesinde yerel saatle sabah 7.00 ile akşam 9.00 saatleri arasında oy verebilecek. Polonya vatandaşları yurtdışında kurulu 400'ün üzerindeki seçim merkezinde de oy kullanabiliyor. 

Seçimlerde 460 sandalyeli alt meclis ve 100 sandalyeli senatonun yeni üyeleri belirlenecek. Seçimlerde yarışan beş siyasi parti ve üç ittifakın seçim barajını aşması bekleniyor. Seçim barajı siyasi partiler için yüzde 5, ittifaklar için yüzde 8 olarak belirlendi.

Siyaset uzmanları, iktidar partisinin sekiz yıllık iktidarı süresinde hukuk, medya ve seçim süreci de dahil olmak üzere devlet kurumları üzerinde kontrolünü arttırmak için denge ve denetleme mekanizmalarını aşındırdığını belirtiyor ve seçimlerin tam anlamıyla adil olmayacağına dikkat çekiyor.

Referandumda ne soruluyor?

Referandumda ise seçmenlerden dört soruya yanıtı vermesi isteniyor. Bu kapsamda seçmenlere göçmenlerin kabul edilip edilmemesi, Belarus sınırına yeni bir duvar örülmesi, emeklilik yaşının yükseltilmesi ve devlet varlıklarının satılması konularında görüşleri soruluyor.

Referandumun yasal olarak bağlayıcı olabilmesi için oy oranının en az yüzde 50 olması gerekiyor. Bazı muhalif gruplar seçmenleri referandumu boykot etmeye çağırıyor.

Adil seçim kaygısı

Seçimlerin sonucu, sağcı Hukuk ve Adalet Partisi'nin üçüncü kez üst üste iktidar olup olmayacağını belirleyecek. Kamuoyu yoklamaları ve tahminler, sağcı partinin en fazla oyu alabileceğini gösteriyor, ancak seçimler tek başına iktidar olmaya yetmeyebileceğine işaret ediyor. 

Siyaset uzmanları, Hukuk ve Adalet Partisi'nin sekiz yıllık iktidarı süresinde mahkemeler, kamu medyası ve seçim süreci de dahil olmak üzere devlet kurumları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmak için denge ve denetleme mekanizmalarını aşındırdığını belirtiyor ve seçimlerin tam anlamıyla adil olmayacağını söylüyor.

Hukuk ve Adalet Partisi

Başbakan Yardımcısı Jaroslav Kaçinski'nin liderliğindeki muhafazakar milliyetçi parti, iktidara geldiğinden bu yana Polonya'nın kürtaj yasalarını sıkılaştırdı ve düzensiz göçü durdurmak amacıyla Belarus sınırına bir duvar inşa etti.

Hükümet ayrıca demokratik ilkelerin ihlali nedeniyle AB ile çatışarak Polonya'ya yönelik milyarlarca euroluk pandemi kurtarma fonlarının dondurulmasına yol açtı. Parti, Polonya'yı AB'den çıkarmayı düşünmediğini, ancak Brüksel'in üye ülkeler üzerindeki yetkisini azaltmayı hedeflediğini belirtiyor.

İktidara karşı birleşen muhalif partiler, sağcı partinin bastırma çabalarına rağmen partiyi devirmek için yeterli desteği kazanmayı hedefliyor.

Ailelere ve emeklilere yönelik nakit yardımlarıyla popülerlik kazanan hükümet, yeniden seçilmesi halinde bu programları genişletme sözü veriyor.

Sivil Platform

Eski Polonya Başbakanı ve AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Sivil Platform adıyla üç küçük partili ittifakın başını çekiyor. Tusk, bu seçimin Polonya'nın 1989'da komünizmden kurtulmasından bu yana yapılan en önemli seçim olduğunu söylüyor.

Hukuk ve Adalet Partisi'nin iktidarda kalmasının Polonya'nın 2004 yılında katıldığı birlikten ayrılmasıyla sonuçlanabileeğini belirten Tusk, AB ile ilişkilerin güçlendirmeyi ve toplumdaki kutuplaşmayı azaltmak istiyor. 

Diğer ittifaklar

Bunun dışında Üçüncü Yol Partisi, Yeni Sol ile aşırı sağcı  Özgürlük ve Bağımsızlık Konfederasyonu diğer ittifaklar olarak öne çıkıyor. Anketler mevcut hükümetin iktidarda kalmak için aşırı sağcı Konfederasyon'un desteğine ihtiyaç duyacağına işaret ediyor.

EURO NEWS