Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu: İstanbul Barosu Anayasal Yıkıma Sessiz Kalmaz

Anayasa Mahkemesi Kararının Tanınmaması: Anayasal Düzeni İhlal Girişimi

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu: İstanbul Barosu Anayasal Yıkıma Sessiz Kalmaz




Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu: "İstanbul Barosu Anayasal Yıkıma Sessiz Kalmaz"

www.iyiavukat.net

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, iktidarın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay kararı karşısındaki tutumunu değerlendirirken, İstanbul Barosu başkanlığına adaylığını duyurdu. Kaboğlu, "İstanbul Barosu bu anayasal yıkım karşısında sessiz kalamaz. İstanbul Barosu hukuku, Anayasa’yı sahiplenebilmeli ve savunmalı" dedi.

Yeni adli yılın başlamasıyla birlikte, Türkiye'nin en büyük barosuna aday olan Kaboğlu, Can Atalay’ın tutukluluğunun anayasal bir sorun olduğunu belirterek, toplumun bu duruma sahip çıkması gerektiğine dikkat çekti. Kaboğlu, "Can Atalay sorunu, 2 Eylül 2024 itibarıyla bir Türkiye sorunudur. Bu bir anayasal sorundur" ifadelerini kullandı.

Anayasa Mahkemesi Kararının Tanınmaması: Anayasal Düzeni İhlal Girişimi

Kaboğlu, 16 Ağustos’ta yaşanan olaylı oturumda, AYM'nin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi yönündeki kararının Meclis'te okutulmamasını, Türkiye'nin anayasal düzenine aykırı bir durum olarak nitelendirdi. "Bu anayasal dışılık, Türkiye'nin bugüne kadarki birikimiyle taban tabana zıt" diyen Kaboğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulamalarıyla Anayasa’nın ihlal edildiğini vurguladı.

Anayasasızlaştırma Süreci ve İstanbul Barosu’nun Rolü

Kaboğlu, mevcut iktidarın yeni anayasa söylemini de eleştirerek, "Anayasaya saygı göstermeyen bir iktidarın yeni anayasa yapma iddiası, sadece bir bilgi kirliliğidir. Anayasasızlaştırma, yargı darbesi olarak adlandırılan süreç derinleşirken, AKP-MHP blokunun yeni anayasa ısrarının altında ne yatıyor?" diye sordu.

İstanbul Barosu başkan adayı olarak Kaboğlu, "İstanbul Barosu, Türkiye’nin anayasızlaştırma sürecine seyirci kalamaz. Hukuku ve Anayasa’yı sahiplenmeli ve savunmalı" diyerek, baroların bu süreçte daha aktif rol alması gerektiğini belirtti.

Yeni Adli Yıl ve İstanbul Barosu’nun Geleceği

İstanbul Barosu başkanlığına adaylık motivasyonlarını anlatan Kaboğlu, "Türkiye'de anayasal yıkımla birlikte, yargılama süreci en çok müdahale edilen alan oldu. İstanbul Barosu bu konuda en güçlü baro olma potansiyeline sahip" dedi. Adil yargılanma hakkının önemine vurgu yapan Kaboğlu, "Adil yargılanma hakkı ihlallerini izleme merkezi kurmayı planlıyoruz" diyerek, İstanbul Barosu’nun hukukun üstünlüğü mücadelesinde öncü olması gerektiğini ifade etti.

Kaboğlu’nun başkanlık kampanyası, genç avukatlarla yapılacak buluşmalar ve adliye koridorlarında yürütülecek çalışmalarla sürecek. "Kolektif, kurumsal, örgütsel dayanışma içerisinde ilk adım ‘ben’ değil ‘biz’ olacak" diyen Kaboğlu, İstanbul Barosu’nu daha aktif ve etkili bir konuma getirme hedefini vurguladı.

Bu kapsamda, İstanbul Barosu’nun Türkiye’nin anayasal düzeninin korunmasında kritik bir rol üstlenmesi gerektiğini belirten Kaboğlu, "Hiç kimsenin İstanbul Barosunu edilgin bir konuma sürüklemeye hakkı yok" ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

www.iyiavukat.net