Putin 5. kez Rusya Devlet Başkanı seçildi
Batı'dan tepkiler: 'Ne adil ne de özgür'
Putin 5. kez Rusya Devlet Başkanı seçildi
Rusya'daki devlet başkanlığı seçimlerinde beklendiği üzere bir sürpriz yaşanmadı ve resmi olmayan sonuçlara göre seçimi Vladimir Putin kazandı.
3 gün süren oy verme işlemi sonucu, sandık çıkış anketlerine göre oyların yaklaşık yüzde 88'ini alan Putin, 5. kez Rusya Devlet Başkanı seçildi.
Rusya Merkezi Seçim Komitesi Başkanı Ella Pamfilova da, Rus Devlet Televizyonu'na yaptığı açıklamada seçimlere katılım oranının da yüzde 74,22 olduğunu söyledi.
71 yaşındaki Putin bu görevi 2030'a kadar sürdürecek. Yapılan anayasa değişiklikleri sonucu Putin 6. dönem de, devlet başkanlığına aday olabilecek.
Putin, 4 yılı başbakanlıkta olmak üzere, 24 yıldır fiili olarak Rusya'yı yönetiyor. Bu Putin'in, Sovyetler Birliği'ni 31 yıl yöneten Stalin'den sonra Rusya'yı en uzun süre yöneten lider olması demek.
Öte yandan oy verme işleminin son gününde Rusya'nın farklı bölgelerinde yapılan hükümet karşıtı protestolarda en az 80 kişi gözaltına alındı.
Geçen ay Rusya'nın kuzeyindeki bir hapishanede hayatını kaybeden muhalif Aleksey Navalni'nin eşi Yulia Navalnaya da, Berlin'deki Rus Büyükelçiliği'nde oy kullandı.
Oy kullanmak için birkaç saat sırada bekleyen Navalnaya çıkışta bekleyen gazetecilere, oy pusulasına "Navalni" yazdığını söyledi.
Putin'e karşı sesini en çok yükselten kişilerden olan Navalni'nin 6 yıl önceki ve bu yılki seçimlerde aday olmasına izin verilmemişti.
Yine sandık çıkış anketlerine göre, pusulada yer alan diğer üç adaydan komünist Nikolai Kharitonov'un yaklaşık yüzde 4,6, Rusya'da parlamentonun alt kanadı olan Duma'nın Başkan Yardımcısı Vladislav Davankov'un yüzde 3,6, milliyetçi Leonid Slutsky'nin de yüzde 2,5 oy aldığı tahmin ediliyor.
Kırım'ın ilhakına denk gelen seçim kutlaması
Putin seçim zaferini, bugün Rusya'nın Kırım'ı ilhakının 10. yılıyla birlikte kutluyor. bekleniyor.
Rusya, Ukrayna'ya bağlı olan Kırım'ı 18 Mart 2014'te ilhak etmişti.
Yönetimi 10 yıldır fiili olarak Rusya'nın elinde olan Kırım uluslararası alanda Ukrayna toprağı olarak kabul ediliyor.
Yetkililer Kırım'da kullanılan oyların yüzde 93'ünün Putin'e gittiğini de açıkladı.
Ukrayna'daki Rusya yanlısı ayrılıkçı bölgeler Luhansk ve Donetsk'te de Putin'in oy oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğu bildirildi.
Ukraynalı yetkililer, Rus işgali altındaki bu bölgelerde Rusya seçimleri için oy kullanılmasını eleştirerek, sandıkların "silahlı askerlerce Rusya yanlıları tarafından evden eve taşınarak oy toplandığını" belirtti.
Putin: Rusya daha da güçlenecek
Resmi olmayan sonuçların açıklanması sonrası Putin seçim kampanyasını yürüttüğü merkezde basın toplantısı düzenleyerek, "Ukrayna'da ön cephede savaşanlar" başta olmak üzere Rusya halkına teşekkür etti.
Putin ülke ya da kişi ismi vermeden "Bizi ne kadar korkutmaya, irademizi bastırmaya çalışsalar da başaramadılar. Tarihte kimse bunu başaramadı. Yenildiler ve gelecekte de yenilecekler" diye konuştu.
Putin Batılı ülkelere de tehditte bulunarak, Rusya ile NATO'nun doğrudan karşı karşıya geleceği bir çatışmanın "3. Dünya Savaşı'ndan bir adım uzak" olmak olacağını söyledi ve kimsenin böyle bir senaryoyu istemeyeceğini de ekledi.
Batı'dan tepkiler: 'Ne adil ne de özgür'
Putin'e 6 yıllığına yeniden devlet başkanlığı görevini veren seçimlere Batılı ülkelerden de tepkiler geldi.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada "Putin'in siyasi rakiplerinin cezaevinde olduğu ve muhaliflere yarışma şansı verilmeyen seçimler tabii ki ne özgürdü ne de adil" denildi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı da X'ten "Rusya'daki sözde seçim ne özgürdü ne de adil. Sonuç hiç kimseyi şaşırtmadı. Putin yönetimi sansüre, baskı ve şiddete dayanan otoriter bir rejim. Ukrayna'nın işgal edilen bölgelerinde yapılan seçimler hükümsüzdür ve uluslararası hukukun çiğnenmesidir" mesajını paylaştı.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında da Rusya, Ukrayna topraklarında "yasa dışı şekilde seçim yapmakla" eleştirildi ve İngiltere'nin Ukrayna'ya desteğini sürdüreceği teyit edildi.
Polonya Dışişleri Bakanlığı da "Seçimler toplumun aşırı baskı altında olduğu, özgür ve demokratik bir tercih yapmanın mümkün olmadığı koşullarda gerçekleşmiştir" açıklamasını yaptı.
BBC TÜRKÇE