Putin sonrası için yeni manevra

PUTİNİZM BİTMESİN DİYE

Putin sonrası için yeni manevra




Geçen hafta Rusya’da anayasa değişikliğine ilişkin gelişmelerin ardından Başbakan Dimitri Medvedev’in istifası, yerine Rusya Federal Vergi Birimi’nin adı az bilinen Başkanı Mikhail Mişustin’in atanması yeni bir dönemin başlangıcı elbette. Bu değişiklikler, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2008’de Medvedev ile takas sonucu üstlendiği başbakan pozisyonuna geri dönme manevrası olarak değerlendiriliyor.

Gerçeklik payı var; çünkü 2024’de ikinci başkanlık dönemi sona erecek olan Putin’in iktidarda kalma sürecini uzatmak istediği biliniyor. Rus medyasında yer alan yorumlara bakılırsa, bu değişiklikler bir kez daha devlet başkanı olmasına yol açacak Anayasa değişikliğini “iki dönem görev yapmayı prensip sorunu yapmış değilim, ama bu kurala katılıyorum” diyerek reddetmiş olan Putin’in 2024’de iktidarı bırakacağı anlamına gelmiyor. O nedenle bu son değişikliklere ihtiyaç duyulmuş belli ki.

PUTİNİZM BİTMESİN DİYE

Peki, anayasa değişiklikleri ile hükümetin istifasının ardından Putinizm bitecek mi? Putin’in 15 Ocak’taki geleneksel konuşmasında “herkes yerli yerinde, kimse bir yere gitmiyor” demesi ne anlama geliyor? Belki şu bilgiler bir yanıt bulmamıza yardımcı olabilir:

Rus devlet mekanizmasında son derece önemsiz olan Devlet Konseyi yeni bir statü ile rolü arttırılarak etkili hale gelecek. Öyle görünüyor. Putin’in bu yeni yapı içerisinde bir rol alacağı kesin. Devlet Konseyi bir anlamda paralel bir hükümet işlevi görecek. Putin, konseyin başkanı olması halinde hem karar alma mekanizmalarındaki yetkisini sürdürecek, hem de siyasi varlığını korumuş olacak. Bu, Putin sonrası dönemde devlet başkanlığı yetkilerinin azalması, parlamentonun güçlenmesi anlamına geliyor.

NEDEN GEREK DUYULDU?

Ülkenin içinde bulunduğu sosyoekonomik koşullarından memnuniyetsizlik had safhada. Dış politikadaki başarılı kabul edilen tutumu nedeniyle Putin’in hâlâ birliği sağlamaya yarayan bir popülaritesi var. Bu nedenle 2024’de Putin’siz bir Rusya ciddi bir kargaşa yaşayabilir. Bu adımı atmakla Putin hem istikrarı koruyacak hem de kendisinin iki dönemi tüketmiş bir “topal ördek” olmasının önüne geçmiş olacak.

Bu gerçekleşirse çıkacak manzara şu: Kremlin’den ayrılan Putin, yetkileri azaltılmış fiili devlet başkanı olarak Devlet Konseyi Başkanı, Medvedev Başkan Yardımcısı, Mihail Misuştin de – yine - Başbakan. Bu Medvedev’in fiilen devlet başkanı yardımcısı olacağı anlamına geliyor. Rus medyasında ilginç bir yoruma rastladım bu arada; “Putin iyi olan her şeyden, Medvedev kötü olan her şeyden sorumlu olacak”. Eğer gerçekleşirse Medvedev’in bunu neden kabul ettiği de merak konusu haliyle. Ama Medvedev’in Putin’e sadakati malum. Siyasi varlığı bu sadakat üzerine kurulu. Kabul etmesinin nedeni muhtemelen bu.

Putin’in Mişustin’i başbakanlığa ataması da tabii ki rastlantı değil. Toplumdaki hoşnutsuzluklara verilen bir yanıt gibi değerlendirilmeli bu atama. Federal Vergi Birimi’nde başarılı çalışmalarıyla bilinen bir isim Mişustin. Ama tüm bu anayasa değişikliklerinde Putinizm’in değişmez “uygulamaları” yerini, daha da fazlalaşarak koruyacak. Örneğin anayasada Rus hukukunun uluslararası hukuktan önce geldiği maddesi de yer alıyor. Bu uluslararası hukukun gözardı edilebileceğinin de bir işareti. Ülkedeki muhalifler açısından son derece kötü bir gelişme bu elbette.

Bütün bunlar görünüşe göre sadece başlangıç. Ama görünen o ki Putin 2024’te tamamlayacağı ikinci dönemin sonunda bu değişikliklerle “gündelik sorunlardan kurtulacak ama her ne kadar parlamento çok öne çıkacak da olsa hükümet üzerindeki kontrol yetkisini yine fazlasıyla” korumuş olacak.  İyi manevra doğrusu.

 

Mustafa Kemal Erdemol  / CUMHURİYET