Putin’in 25 Yıllık İktidarı: Batı’nın Reformcudan Tehdide Değişen Perspektifi
Putin’in 25 yıllık iktidarında Batı ile ilişkiler reformcu bir liderden stratejik tehdide dönüştü. NATO ve AB, Rusya’ya karşı yeni stratejiler geliştiriyor.
Putin’in 25 Yıllık İktidarı: Batı’nın Reformcudan Tehdide Değişen Perspektifi
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 yıllık iktidarı boyunca Batı ile ilişkilerde dramatik bir değişim sergiledi. Başlangıçta bir reformcu olarak görülen Putin, günümüzde Batı tarafından bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
Putin’in İlk Yılları: Reformcu ve Güvenilir Lider
1999 yılında Rusya Federasyonu Başbakanı olan Vladimir Putin, 2000 yılında Boris Yeltsin’in halefi olarak devlet başkanlığı görevini üstlendi. İlk yıllarında Avrupa’da kaotik bir dönemden geçen Rusya’yı yeniden düzenlemesi beklenen bir reformcu olarak değerlendirildi.
ABD Başkanı George W. Bush, Putin’i "güvenilir ve açık sözlü" olarak tanımlarken, NATO ve AB ile stratejik ortaklıklar kuruldu. Rusya, AB'nin en önemli enerji tedarikçilerinden biri haline geldi.
Dönüm Noktası: Münih Konferansı ve Batı ile Gerilim
2007 yılında Münih’te düzenlenen Güvenlik Konferansı, Putin’in Batı’ya yönelik yaklaşımında bir kırılma noktası oldu. NATO’nun genişlemesini eleştiren Putin, Batı’nın Rusya’yı büyük bir güç olarak tanımadığını savundu.
2008 yılında Gürcistan’daki çatışmada askeri gücünü sergileyen Rusya, Güney Osetya ve Abhazya’yı kontrol altına aldı.
Ukrayna Krizi ve Kırım’ın İlhakı
2014 yılında Ukrayna’daki Maidan devrimi sonrası Rusya, Kırım’ı ilhak etti ve Ukrayna’nın doğusunda ayrılıkçıları desteklemeye başladı. Bu gelişmeler, Batı ile ilişkilerde bir dönüm noktası oldu. ABD ve AB yaptırımlarla yanıt verirken, Rusya’nın enerji ihracatı devam etti.
Batı ile İlişkilerin Koptuğu Nokta: 2022 İşgali
2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgali, Batı tarafından sert bir şekilde karşılandı. ABD Başkanı Joe Biden, Putin’i "acımasız bir diktatör" olarak tanımladı. NATO, Rusya’yı "Avrupa barışına yönelik en büyük tehdit" ilan etti.
AB, Rusya’ya karşı kapsamlı yaptırımlar uygulamaya başladı ve enerji bağımlılığını azaltma çabalarını hızlandırdı. Ancak bazı Avrupalı şirketlerin Rusya’daki faaliyetleri sürüyor.
NATO ve AB’nin Yeni Duruşu
Putin’in 25 yıllık iktidarında NATO, savunmayı öncelik haline getirirken, AB ise Rusya’ya bağımlılığı azaltmak için ekonomik ve diplomatik adımlar attı. Putin’in otokratik yönetimi, Rusya’yı Batı için bir reformcudan stratejik bir tehdide dönüştürdü.