Putin'in Ukrayna Kumarı Delilik mi?
Diğer gözlemciler de Putin'i "çılgın" ve "gerçeklikten kopuk" olarak nitelendiriyor.
Putin'in Ukrayna Kumarı Delilik mi?
WASHINGTON —
WASHINGTON — Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline giden günlerde, bazı mevcut ve eski Batılı yetkililer, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in akıl sağlığını sorgulamaya başladı.
Yetkililer, Putin'in tavrındaki değişikliklere, krizle ilgili konuşma tarzına işaret ederek, bir şeylerin değiştiğini ve Rus liderin daha da tehlikeli hale geldiğini savunuyorlar.
ABD Başkanı Joe Biden da Putin'in Ukrayna'nın Donetsk ve Luhansk bölgelerini bağımsız devletler olarak tanıyan konuşmalarından birini "tuhaf" ve "saptırılmış" olarak nitelendirdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, aynı konuşmayı "son derece rahatsız edici" şeklinde değerlendirdi.
Fransa'nın eski ABD Büyükelçisi Gérard Araud, daha da ileri giderek Putin'in konuşmasının "gerçekten akıllara durgunluk verdiğini" ve Rusya Cumhurbaşkanı’nın "paranoyak bir paralel evrende paranoyak bir hezeyana" girip girmediğini merak ettiği mesajını Twitter’da paylaştı.
Diğer gözlemciler de Putin'i "çılgın" ve "gerçeklikten kopuk" olarak nitelendiriyor.
Ancak Putin'in belki de gerçeklikle bağını kaybettiği ile ilgili bu yorumlar, bugün 69 yaşında olan Rus lideri acımasız, kurnaz, tehlikeli ve riske iştah duyan biri olarak nitelendiren önceki kamuoyu açıklamaları ve özel istihbarat değerlendirmeleriyle çelişiyor.
Mesela; ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı William Burns, bu görev için geçen Şubat ayında düzenlenen Kongre onay oturumunda "Saçlarımın çoğu, Rusya'da görev dönemindeki yıllarda ve özellikle Vladimir Putin'in Rusya'sıyla uğraşırken beyazladı’’ demişti.
Putin, kariyerine eski Rus gizli servisi KGB’de dış istihbarat subayı olarak başladı ve 1990 yılında yarbay rütbesiyle emekli oldu.
Sonrasında siyasete geçti ve 1998'de Rusya'nın iç güvenlik birimi Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB) başkanı oldu.
Putin sadece iki yıl sonra başkan seçildi. 2008 ile 2012 yılları arasında ülkenin başbakanı olarak dört yıllık bir görev süresi dışında, o zamandan beri cumhurbaşkanlığı koltuğunda.
Burns, "Putin'in Rusya'sını küçümsemek her zaman bir hatadır" dedi.
Eski ABD istihbarat yetkilileri de benzer şekilde Rus liderini ‘çatlak biri olarak yazma’nın çok büyük bir yanlış hesap olacağı görüşünde.
Emekli bir gizli servis memuru ve CIA’in eski bölüm şeflerinden Daniel Hoffman, "Vladimir Putin'in her zaman olduğu gibi aynı soğukkanlı hesapçı KGB ajanından başka bir şey olmadığını gösteren hiçbir gösterge yok" dedi.
Rusya'nın Çeçenistan, Gürcistan, Kırım ve Suriye'deki başarılı askeri girişimlerine dikkat çeken Hoffman, VOA'ya verdiği demeçte, "Henüz herhangi bir hata yaptığını düşünmüyorum" diye konuştu.
Bunun yerine Hoffman ve diğer eski ABD istihbarat yetkilileri, bu sonuçlardan güç alan Putin'in dünyanın şu anki durumuna baktığına ve uzun süredir devam eden arzularından birini gerçeğe dönüştürmek için bir fırsat gördüğüne inanıyor.
Bugün CIA’ın Operasyonlar Direktörlüğü olan Ulusal Gizli Karşı İstihbarat Servisi’nin eski müdür yardımcısı Mark Kelton'a göre, "Putin bakış açısını hiçbir zaman gizlemedi."
Kelton, Amerika’nın Sesi’ne verdiği demeçte, "Değişen şey, Putin'in, Ukrayna'nın 2014'te ele geçirilmeyen bölgelerini Rus kontroluna alma arzusunu şimdi gerçekleştirme kapasitesine sahip olduğunu düşünmesi" ifadelerini kullandı.
Eski istihbarat yetkilileri özellikle, Putin'in ABD içindeki siyasi bölünmeler ve Afganistan'dan çekilmesi nedeniyle muhtemelen "Washington’u zayıf" olarak gördüğüne dikkat çekiyor. Putin’e göre Afganistan’dan çekilme ne Washington'un ne de Batılı müttefiklerinin dış çatışmalarla uğraşma eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Kelton’a göre Çin, uzun vadeli bir düşman olmaya hazır olsa da,"ortak bir Amerikan düşmanına karşı müşterek muhalefet" konusunda Moskova ile aynı hizada.
Bazı Rus gözlemcilere göre, çeşitli eğilimlerin yaklaşımı eski istihbarat görevlisi olan Putin’e biraz daha fazla güven veriyor olabilir.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan Gürcistan Cumhurbaşkanı’nın ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski danışmanı Molly McKew, "Gördüğüm Putin tam olarak görmeyi beklediğim Putin'di. Kendisi ve Rusya vizyonu için güç ve geleceğe miras istiyor. Üstesinden gelemeyeceği bedellerin olmayacağından daha emin. Onu durduracak iradenin olmadığından daha emin" dedi.
Yine de herkes, son günlerde televizyonda görünen Putin'in eski Putin olduğuna ikna olmuş değil.
Bir zamanlar CIA'in Rusya operasyonlarını yöneten John Sipher, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı değerlendirmede, Putin’in hafta başındaki "dolambaçlı ama öfkeli’’ konuşmasına şaşırdığını söyledi.
Sipher, Rus işgalinden önce, "Her zaman iyi bilgilendirilmiş olduğunu varsaydım. Eski bir KGB subayı. Ukrayna'nın ve ABD'nin işgal etme planı olmadığını kesinlikle bilen birinci sınıf bir istihbarat servisine sahip. Ancak şimdi bu saçmalığa inanıyormuş gibi görünüyordu" diye konuştu.
Diğer Rusya uzmanları da bir değişiklik olduğu konusunda hemfikir.
Toronto Üniversitesi'nde siyaset bilimi uzmanı Doçent Seva Gunitsky, "Bu sefer farklı olan, uğursuz bir ton ve zar zor gizlenen öfkeydi" dedi.
VOA’e konuşan Gunitsky, "Bu konuşma, ilham vermek için değil, tehdit etmek içindi. Duruşunu ve yüz ifadesini daha tehditkar bir ses çıkarmak için değiştiriyor" yorumunda bulundu ve bazı uzmanlara göre bu, Putin'in davranışında geniş kapsamlı etkileri olabilecek bir değişimin göstergesi olabilir.
Gunitsky, "Putin, güvenlik servislerinin saldırgan ve paranoyak bakış açısına sahip üyeleri olan yakın çevresi dışında, herkesten giderek daha fazla izole görünüyor" dedi.
George Washington Üniversitesi'nde siyaset bilimci olan David Szakonyi de aynı fikirde.
Szayonki, VOA'e yaptığı değerlendirmede, "Bu birçok otoriter liderin başına geliyor. Başka birçok bakış açısına güvenmeyi bırakırlar. Gerilirler. Farklı bakış açılarının hesaplarına girmesine izin verirken, biraz temkinli davranırlar" ifadelerini kullandı.
Bazı eski istihbarat yetkililerine göre bir başka olasılık da tüm planlarına ve kendine güvenine rağmen Putin'in gerçekten isteklerini gerçekleştiremediği için öfkeli olduğu.
Georgetown Üniversitesi'nde ders veren eski bir üst düzey CIA görevlisi olan Paul Pillar, "Krizi Putin başlatmış olsa da Batı'nın tepkisinin bir kısmı beklediği gibi sonuçlanmadı. Zihni hala tam kapasite çalışıyor olsa bile bu, birinin oldukça çılgın olması ve aşırı gürültü çıkarması için yeterli."
Yine de Putin'in davranışlarının iyi düşünülmüş eylemler olabileceğini söyleyenler de var.
Pillar, VOA'e verdiği demeçte, "Batı'daki insanlar Putin'in biraz delirdiğini düşünmeye başlarsa, bu stratejik bir avantaj olabilir. Böyle bir görüntü, sözde çılgın adamın bir sonraki adımda ne yapacağından korkan Batılı liderleri, krizi Rusya'nın kabul edebileceği şartlarla sona erdirmeye başlamak için yeterli taviz vermeye yönlendirebilir" uyarısında bulundu.