Rekor Sıcakların Nedeni İklim Değişikliği mi?
Kuzey Amerika’da rekor sıcaklar, küresel iklimin durumunu bir kez daha gündeme getirdi.
Rekor Sıcakların Nedeni İklim Değişikliği mi?
Bazı uzmanlar sıcaklıklardaki eğilimin bu şekilde devam etmesi haline dünyanın bazı bölgelerinde yaşamanın imkansız olacağı uyarısında bulunuyor.
Kuzey Amerika’da rekor sıcaklar, küresel iklimin durumunu bir kez daha gündeme getirdi.
Amerika’nın kuzeybatısında Oregon’da termometre 47, biraz kuzeyinde Kanada’da ise 49’la rekor dereceleri gösterince halk serinlemenin yollarını bulmaya çalıştı.
Kanada’da ve Amerika’da rekor sıcaklar nedeniyle toplamda 200’den fazla kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de hastanelere kaldırıldı.
Washington eyaletindeki Harborview Tıp Merkezi’nden Dr. Steve Mitchell, “Bölgedeki acil servisleri daha önce görmediğimiz oranda sıcaklıkla bağlantılı hastalıklara tanık oldu. Özellikle bu Seattle bölgesinde oldukça nadir görülen bir durum. O kadar çok sayıda gördük ki bunu bölgesel felaket olarak niteledik” diyor.
Uzmanlar sıcaklıkların rekor seviyelere çıkmasına ve rekor sıcaklıkların artık sık sık yaşanmasında iklim değişikliğinin önemli bir etken olduğunu kaydediyor.
Associated Press bilim uzmanı Seth Borenstein, “Kuraklık yaşıyorsanız, dereceler daha sıcak oluyor, dereceler sıcaklaşınca kuraklık daha kötü oluyor. Bunu Batı’da görüyoruz, Pasifik kuzeybatıda daha az ama hala orda. Anormal hava koşulları gerçekleşiyor belki her bin yılda bir olan. İklim değişikliği, kuraklık var ve üçü bir arada Oregon’u Oklahoma’yı hiç olmadığı kadar sıcak yapıyor” cümleleriyle durumu özetliyor.
Sıcaklıkla birlikte kuraklık da Borenstein’ın dediği gibi önemli sorun.
Utah eyaletindeki Great Salt Gölü’nde normalde suda olması gereken tekneler alışık oldukları yerde değil.
Richard Southam, yeterince su olmadığı nedeniyle botları gölden çıkardıklarını kaydediyor.
Artan sıcaklıklar, kuraklık insan sağlığını doğrudan etkileyen unsurlar…
Utah Üniversitesi’nden Kevin Perry “Göl kurudukça önemli bir toz kyanağı haline geliyor ki bu da yakın bölgelerde yaşayan insanların sağlığı için önemli bir tehdit” diyor.
Yapılan analizler Amerika’da iklim değişikliğinin geldiği boyutu ortaya koyuyor. Buna göre ülkenin batısı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında 1990’dan bu yana en hızlı sıcaklığın arttığı bölge. 1990’dan beri bölgede sıcaklık 3 derece yükselmiş durumda.
Ülkenin kuzeybatısı ise güneydoğusuna kıyasla 30 yıl içinde yaklaşık iki kat daha fazla ısınmış.
Verilere göre ülkenin doğu tarafı nemleniyor. Doğu kıyıları akşam saatlerinde en yüksek sıcaklığa sahne oluyor. New Jersey ve Delaware 1990’dan bu yana 3 derece ısındı.
Kuzey Carolina eyaletinde iklimbilimci olan Kathie Dello’ya göre gelişmelerin nedeni insan kaynaklı, başka açıklaması yok.
Bazı uzmanlar eğilimin bu şekilde devam etmesi durumunda dünyanın bazı bölgelerinin artık yaşanamaz hale geleceğini belirtiyor ve sıcaklık rekorlarının daha sık yaşandığına dikkat çekiyor.
İklim değişkliğiyle mücadelede hedefler 2050’yi gösteriyor ama değişiklik bugünlerde hızlanarak devam ediyor. Uzmanlar bugünlerde acil önlemlerin alınması gerektiği düşüncesinde.
İklim değişikliğini en fazla etkileyen sırada Çin ve Amerika. Başkan Joe Biden’ın çevreci politikaları Kongre’de Cumhuriyetçiler’in engeliyle karşı karşıya.
Amerika’nın iklim değişikliğiyle mücadele temsilcisi John Kerry, iklim değişikliğiyle mücadelede Amerikalıların ek olarak bir şey yapmalarına gerek olmadığını belirtiyor ancak uzmanlar bu düşüncede değil. Uzmanlar Amerikalılar’ın daha az et yemeleri ve daha küçük arabaları tecih etmeleri gerektiği düşüncesinde.
İklim değişikliği tarım yapılmasını da gün geçtikçe zorlaştırıyor. Çiftçilerin yaşamları bundan doğrudan etkileniyor. Deniz yaşamı da iklim değişikliğinden etklenen alanlardan.
Dünyadaki yaşam, birbirine bağlı bir halka gibi düşünülürse iklim değişikliğinin etkilemediği alan yok gibi aslında.
Dünya iklim değişikliğinin tehlikeleri konusunda uyanmışa benzese de yaşamdaki değişiklikliler, farkındalıktan daha hızlı ilerliyor. Uzmanlara göre bunun için de acil harekete geçilmesi gerekiyor, 2050 hedeflerinden çok, daha yakın zamanda sonuç alabilecek şekilde planlamalar yapılması gerektiğini vurguluyor.
VOA