Resmi ilan yönetmeliği yargıya taşınıyor

"Kanunla düzenleme yapılmalı"

Resmi ilan yönetmeliği yargıya taşınıyor


Resmi ilan yönetmeliği yargıya taşınıyor

Kıvanç El

İnternet haber sitelerinin de resmi ilan alabilmesine yönelik düzenleme Resmi Gazete'de yayımlandı. Getirilen kriterlere meslek örgütlerinden itiraz var. Gazeteciler Cemiyeti düzenlemeyi yargıya taşıyacak.

Basın İlan Kurumu Genel Kurulu'nun 13 Ocak'taki toplantısında kabul edilen taslak haldeki Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği, o dönemki tüm itirazlara rağmen değiştirilmeden Resmi Gazete'de yayımlandı ve yürürlüğe girdi. BİK Genel Kurulu üyesi de olan Gazeteciler Cemiyeti, 13 Ocak'taki toplantıda da itirazlarını gündeme getirmişti. Şimdi de dava açmaya hazırlanıyor.

"Kanunla düzenleme yapılmalı"

Gazeteciler Cemiyeti'nin avukatı Gökhan Tekşen, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Öncelikle resmi ilan ve reklam dağıtımı Anayasa'nın 29'ncu Maddesi uyarınca mutlak suretle kanunla düzenlenmesi gereken bir alandır. Uzun bir süredir düzenlemeler yönetmelik ile yapılıyor" dedi.

İnternet sitelerinin resmi ilan ve reklam almak için BİK’in öngördüğü Yönetmeliğe tabi olmasında ağır hukuka aykırılıklar olduğunu söyleyen Gökhan Tekşen, "İlgili maddeye göre ilan yayınlayan süreli yayının sahibine, ortağına ya da muhabirine, yazarına yani fikir işçisi kadrosundaki herhangi bir gazeteciye 'Anayasal Düzene Karşı Suçlar' bölümündeki suçlar ya da 'Terörle Mücadele Kanunu' kapsamındaki suçlar kapsamında 'ceza davası açılması halinde' resmi ilan yayınlama hakkı kesilecek" diye konuşuyor. Tekşen, "Bakın 'hüküm giymesi', 'suçunun mahkeme tarafından sabit bulunması' değil, 'ceza davası açılması' halinde diye yazılması açıkça kurumun kendisini mahkemelerin üzerine koymasıdır. Bir kişi hakkında dava açılması, kovuşturma başlatılması resmi ilan kesme tedbiri gerektiremez. Bu doğrudan masumiyet karinesine aykırıdır, Anayasaya aykırıdır" diye eleştiriyor.

Tekşen düzenlemede, dava açılan kişinin 5 gün içinde haber sitesinin kadrosundan çıkarılmasının da yönetmelikte istendiğini da vurgulayarak, "Kesinleşmemiş yargısal bir işlem nedeniyle işten çıkarma cezasını vermek kabul edilemez. Bu madde ağır bir basın özgürlüğü ihlalini beraberinde getirir" diye konuşuyor.

Mali yönden terbiye etme iddiası

Avukat Tekşen, yönetmelikte "erişimi engellenen internet sitelerinin” resmi ilan hakkının sona ereceğine dair düzenleme olduğunu da ifade ederek, "Sitelerin erişime engellenmesinin sıradanlaştığı ve basitleştiği bir ortamda, sık sık erişim engelleme kararları çıkarken bunun resmi ilan yaptırımına neden olması ifade özgürlüğüne açıkça aykırı" değerlendirmesi yaptı. Tekşen, "Aslında madde özetle; BİK’in öngördüğü bir gazeteciliğin muteber olduğunu aksi halde hem internet sitesini hem de çalışanı gazeteciyi mali yönden 'terbiye edebileceğini' öngörmekte. Kamuoyunda sansür yasası olarak bilinen ve ağırlıkla dezenformasyon suçuna odaklanılan yasal düzenleme ve ardından gelen türev mevzuat sistemi her şekilde bağımsız gazeteciliği engellemeye yönelik mayınlı bir arazi gibi dizayn edildi" diye devam etti.

Gazeteciler Cemiyeti olarak konunun yargıya taşınacağını vurgulayan Tekşen, "hukuk ilkelerini ve meslek menfaatlerini gözeten bir mevzuat için hak aramasını sürdürmekte kararlıyız" açıklaması yaptı.

 Tekelleşme ve belli siteleri zenginleştireceği endişesi 

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Gökhan Bulut, DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede, BİK'in resmi ilanların dağıtımı yoluyla kamu kaynaklarının medya kuruluşlarına aktarılması işlevinin son yıllarda oldukça geniş tartışmalara neden olduğunu hatırlatıyor ve "İktidar yanlısı gazetelerin ödüllendirilmesi iktidar yanlısı olmayan gazetelerin de cezalandırılması aracı haline gelen BİK’in yetkilerinin bu yönetmelikle arttığı ve kapsamının genişlediği görülüyor" diyor.

Yönetmeliğin ekonomik yönüne dikkati çeken Bulut'a göre düzenleme yeni bir tekelleşme ve zenginleşme yaratacak. Bulut'a göre bir internet sitesinin resmi ilan alabilmesi için belirlenen kriterlerin sağlanabilmesi de zor. "Örneğin, Amasya, Muş ve Kırşehir’in de yer aldığı kategorideki yerlerde yayın yapan bir internet sitesinin resmi ilan alabilmesi için iki yıl boyunca 4 kişi istihdam etmesi, ayda 900 haber yayımlaması, aylık 90 bin tekil kişinin toplamda 270 bin sayfa görüntülemesi ve her bir ziyaretçinin sitede en az 1 dakika kalması gerekiyor" diye şartların güçlüğüne dikkat çekiyor.

"Genel Kategori" dahilinde yayın yapan bir siteye de en az 32 kişi çalıştırması şartı getirildiğini hatırlatan Bulut, "Ayda 7 bin 200 haber girmeli, 15 milyon ziyaretçi tarafından 45 milyon sayfa görüntülemesine ulaşmalı ve her bir ziyaretçi sitede en az 2 dakika kalmalı ki bunlara ulaşabilecek ve bunu iki yıl boyunca sürdürebilecek internet haber sitesinin sayısı çok az olacaktır" değerlendirmesini yaptı.

İnternet alanında yaşanan haksız rekabetin artacağına da dikkati çeken Bulut, düzenlemenin tekelleşme dalgasına yol açacağını da düşünüyor. Holdinglere ait olmayan ve bu şartları sağlayanların da büyük ölçüde iktidar yanlısı ve dijital habercilik etiğine uymayan siteler olduğunun bilindiğini kaydeden Bulut, "Kamu kaynaklarının bir kısmı da bu sitelere aktarılacak. Gazeteler için yürütülen tartışmalar internet siteleri için de geçerli olmaya başlayacak" diye uyardı.

Gazetecisizleştirmeye mi yol açacak?

Yönetmeliğin "habersizleştirme" ve "gazetecisizleştirme" tehlikesi yaratacağını söyleyen Bulut, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Siteler, haber sayısı ve ziyaretçi istatistiklerini yakalayabilmek için niteliksiz haber ve içeriklere yönelecek, 'tık avcılığı' artacak, kamu yararı ilkesiyle yapılmış gerçek haberler hem azalacak hem de daha da görünmez hale gelecek. Sayıların tutturulabilmesi için ajanslardan geçilen haberlere çok daha fazla başvurulacak, bu da haber atmosferindeki tektipleşmeyi artıracak. Göstermelik sigorta kayıtları ve maaş ödemeleri devreye girecek. Güvencesizleştirmenin görünmeyen tarafları artacak."

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü de, düzenlemedeki haber yayınlanma sayısı ile çalıştırılacak kişi sayısı kriterlerini özellikle eleştirdi ve "Çok büyük sayıda internet haber sitesinin bu haktan daha en başta mahrum kalacağını gösteriyor" dedi.

Güleryüzlü, internet medyasının dinamik ve iç içe geçmiş bir alan olması gerektiğini de vurgulayarak, "İnternet medyasına ilişkin bir düzenlemenin önceliğinin eşitlik olması gerektiği ortadadır. Bir de dağıtılacak kaynağın kamu kaynağı olduğu düşünüldüğünde, en önemli kriter, aynı zamanda kamusal nitelikte iş yapan basının artık günümüzde önemli bir parçası olan internet medyasının mali olarak eşit şekilde teşvik edilmesidir. Ne yazık ki yönetmeliğin hazırlayıcısı olan ve uygulayıcısı konumundaki Basın İlan Kurumu, bu eşitliği ve basın özgürlüğünü teşvik edici bir kurum olmadığını süre gelen uygulamalarıyla kanıtlamış bir yapıdır" değerlendirmesi yaptı.

Eleştirel ve sorgulayıcı yaklaşan yayın kuruluşlarının hak etmelerine karşın resmi ilan vermemek için çeşitli bahanelerle cezalandırdığına dair geçmişte örnekler olduğunu kayden Can Güleryüzlü, "Bir yandan da iktidar medyasına halkın kaynaklarının aktarılmasından köprü olan BİK’in, bu yönetmelikte öngördüğü ağır şartların altından da iktidar yanlısı internet haber sitelerinin teşvikine zemin hazırlama amacının çıkması bizler için şaşırtıcı olmayacaktır" öngörüsünde bulundu.

Yönetmelik ne getirdi, ilanlar nasıl dağıtılacak?

Yönetmeliğe göre; Türkiye geneli yayın yapan internet haber sitelerinin ilan almak için en az 32 kişi çalıştırması zorunlu olacak. 1’inci kategoride yer alan yani İstanbul merkezli kurumların en az 15, 2’nci kategoride yani Ankara ve İzmir merkezli kurumların en az 12 kişi çalıştırmaları zorunlu olacak. Diğer kategorilerde yani yerel sitelerde rakam 8 ila 4 çalışan arasında olacak. Türkiye genelini kapsayan haber siteleri için günlük en az 240 haber yayımlanması şartı olacak. Sitelerin “tıklanma” yani okunma oranları da ilan alımlarında etkili olacak. Türkiye geneli kategorisinde yer alan bir internet haber sitesinin günlük asgari tekil ziyaretçi sayısının 500 bin, günlük asgari sayfa görüntülenmesi sayısının da 1,5 milyon olması şartı da yeni yönetmelik ile aranacak. İstanbul’u kapsayan kategori için günlük asgari tekil ziyaretçi sayısı 50 bin, görüntülenme sayısı ise 150 bin olarak belirlenirken, Ankara ve İzmir’i kapsayan kategoride tekil ziyaretçide günlük 30 bin, görüntülenmede ise 90 bin olacak.

DW