Rüşvet soruşturması hep CHP’ye mi düşer usta?

Kumluca Belediye'sinin aldığı iddia edilen 2 milyon TL'den hiç söz etmiyor!

Rüşvet soruşturması hep CHP’ye mi düşer usta?


Akif Beki
Rüşvet soruşturması hep CHP’ye mi düşer usta?
CHP Antalya eski milletvekili Yıldıray Sapan, Twitter'dan bir ihbarda bulunmuş. CHP'li Kumluca Belediyesinin 2 milyon lira rüşvet aldığını iddia etmiş. Kılıçdaroğlu ile Kumluca Belediye Başkanı Köleoğlu'nu da etiketleyerek.

Tivit aynen şöyle: 

"@kilicdarogluk haftalardır Ak Partili belediyenin 500 bin tl rüşvet aldığını konuşuyor. Ve fakat Kumluca Belediye'sinin aldığı iddia edilen 2 milyon TL'den hiç söz etmiyor! KK'ya bir rus atasözünü hatırlatayım; 'eviniz camdan ise başkasının evini taşlamayın' @mustafakoleoglu demişti."

Dün iktidar medyasından ögrendik ki İçişleri, 21 Mayıs tarihli bu tiviti ihbar kabul ederek derhal soruşturma açmış, müfettiş görevlendirmiş.

Tam da olması gerektiği gibi. İddia yabana atılır cinsten değil. Soruşturmamak, görevi ihmal ve rüşvet iddialarını örtbas suçuna girerdi.

Fakat insan doğal olarak merak ediyor. Bu tivitte bir değil iki rüşvet iddiası geçiyor. Diğeriyle ilgili ne işlem yapıldı?

İktidar medyasının yolsuzlukla mücadele heyecanıyla duyurduğu haberde, bir bilgiye rastlamadım.

Oysa diğeri daha eski ve ikincisini tetikleyen iddia. 

CHP'li eski milletvekilinin bu tiviti atmasından 2 hafta kadar önce, bir skandal yaşandı. 

AK Partili Serik Belediye Başkanı Enver Aputkan, Antalya istişare toplantısında çıkan rezaleti ifşa etmişti.

Meğer Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Serik Belediyesinin bir işyerinden 500 bin lira rüşvet aldığını ağzından kaçırmış. Suçlandığını düşünen Aputkan tepki gösterince de Bakan, kendisinden önceki AK Partili başkan döneminde alındığını söylemiş.

Bilindiği halde sessiz mi kalınmış, gereği yapılmamış mı yani? 

Bakanlarla milletvekillerinin toplandığı bir kalabalıkta uluorta itiraf edilmesinde sakınca görülmemiş bir rüşvet duyumu. 

Bu kadarı, 13 aylık Başkan Aputkan'ın zoruna gitmiş, kanına dokunmuş olmalı. "Bildiğiniz halde sesinizi çıkarmadıysanız yazıklar olsun" diyerek kapıyı yüzlerine çarpmış.

Aputkan, tele-toplantıyı terk etmekle kalmadığı gibi olayı kamuoyuna taşıdı. İçişleri Bakanlığından soruşturma istedi.

Kılıçdaroğlu, "500 bin lira rüşveti kim aldı? Bir belediye başkanı, rüşvetin hesabını soruyor. Tık yok bakın. İktidardan tık yok" demişti. 

CHP Antalya İl Başkanı Bayar da savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

Eski CHP milletvelili Sapan, Kılıçdaroğlu'na bunu hatırlatıyordu. "AK Partili belediyedeki rüşvet iddiasını diline doluyorsun da CHP'li belediyede olunca niye üstüne gitmiyorsun" demeye...

Rüşvet, yargılanması ve cezalandırılması gereken bir suç. O da CHP'nin değil yargıyla İçişleri'nin görevi.

Yine de Kılıçdaroğlu, bu duyumdan sonra ne yaptı? Ben de bilmek isterim. 

Haklı ve üstüne atlanacak kadar sevilesi bir soru bu. Aynısının kendilerine de sorulmasından AK Parti yönetimi, İçişleri ve iktidar medyası rahatsız olup kızmaz umarım.

Sahi, ne oldu AK Partili bakanın ağzından kaçırdığı, AK Partili başkanın soruşturulsun dediği, eski AK Partili başkan dönemiyle ilgili o rüşvet iddiası?

Bir kere de ondan bahsedin, dişimi kırarım.

Kaç yıldır kesilmeyen pis kokular

Serik Belediyesinin AK Partili eski Başkanı Prof. Ramazan Çalık hakkında ilk kez gündeme getirilmiyor yolsuzluk iddiaları.

2015-16 yıllarında da CHP’li bir meclis üyesi şikayet etmiş. Mal ve hizmet alımlarında usulsüzlük yapılarak belediyenin zarara uğratıldığı gerekçesiyle.

Bilin bakalım İçişleri ne yapmış? Soruşturmaya gerek olmadığına karar vermiş, şikayeti işleme koymamış.

Daha sonra 2017’de Danıştay, İçişleri Bakanlığının “İşleme konulmaması” kararını iptal etmiş.  Başkan ve bazı belediye görevlilerinin eylemlerinin soruşturulup yargılanmalarına hükmedilmiş.

O gün bugündür Serik’te rüşvet ve yolsuzluk kavgası bitmedi. Pis kokular gelmeye devam ediyor. 

Allah var, AK Parti’nin belediyelerinde ayyuka çıkan yolsuzluk şayialarıyla ilgili hiçbir şey yapmadığı söylenemez.

Serik’teki gibi yeniden aday göstermedi, Ankara’daki gibi İçişleri’nce işleme konmamış dosyasını kullanarak istifaya zorladı vesair.

Doğrusu, çalıp çırpmışsa rahat rahat yesin diye kenara koymak değildi. Rüşvetten soruşturtmak, yargılatmak ve suçluysa hak ettiği cezaya çarptırmaktı. Bir tek bu yapılmadı.

Üstünü ne kadar kapatsanız da, doğrusunu yapmadıkça pis kokular peşinizi bırakmıyor işte.

https://www.karar.com/rusvet-sorusturmasi-hep-chpye-mi-duser-usta-1567059

AKİF BEKİ / KARAR