"Rusya acı çekiyor ama yaptırımlar III. Dünya Savaşı'ndan iyidir"
"Rusya kesinlikle acı çekiyor"
"Rusya acı çekiyor ama yaptırımlar III. Dünya Savaşı'ndan iyidir"
Eski Rusya Devlet Başkanı Medvedev'in 2008-2012 tarihleri arasında danışmanlığını yürüten, Rus ekonomisinin önemli isimlerinden Igor Yurgens yaptırımlar, enerji krizi ve Putin'in seferberlik çağrısı ile ilgili Independent Türkçe'nin sorularını yanıtladı
ABD'li gazeteci Thomas Friedman'a göre Rusya-Ukrayna krizi tamamen birbiriyle bağlantılı dünyadaki ilk savaş.
21. yüzyılın küreselleşmiş dünyasında bir süper gücün 18. yüzyıl tarzı bir toprak gaspına giriştiğini savunuyor Friedman.
Kimi uzmanlara göre ise ABD'nin ihtiyacı olduğu ucuz kan Ukrayna'da bulundu ve ABD askeri-sanayi yapılanması olup bitenden bir güzel besleniyor.
Ukrayna'daki savaş beraberinde ekonomik yıkım, yaptırımlar ve küresel enerji ve gıda krizini getiriyor.
Son dönemde yaşananlara bakanlar arasında "Batı'nın Putin Rusya'sına yönelik uyguladığı yaptırımlar ülke ekonomisini Sovyetler Birliği dönemine geri götürür" diyenler de var, "Yaptırımlara karşın Rusya ekonomik kazancını artırıyor" diyenler de...
Öngörüler bir yana ortada somut gerçekler var.
2008 küresel krizinin etkilerini yaklaşık 10 yılda üzerinden atan dünyanın peşi sıra koronavirüs salgınının beraberinde getirdiği ekonomik girdaba sürüklenmesi gibi.
Bu yılın başlarında söz konusu tahribata Rusya-Ukrayna gerilimiyle birlikte gıda, enerji krizleri de eklendi, daha doğru deyişle ayyuka çıktı.
Batı bir yandan ciddi bir ekonomik kriz içindeyken Ukrayna'yı işgal eden Rusya'yı uluslararası sistemden izole edebilmek için yarışa girdi.
Özellikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerin savaşa değin en önemli doğalgaz tedarikçisi olan Rusya'ya yönelik yaptırımlarının -AB üyelerinin enerji tedbirlerinin halkta yarattığı sıkıntı da hesaba katılırsa- birçok hükümeti zorlayacağı muhakkak.
Peki ya Rusya olup bitenden nasıl etkileniyor?
Rus ekonomisinin hal-i pür melali ne?
Putin'in 21 Eylül'de yaptığı kısmi seferberlik çağrısı Rusya'da da bunalmış olan halkı nasıl etkiledi?
Eski Rusya Devlet Başkanı Medvedev'in danışmanı, Rus ekonomi dünyasının önde gelen isimlerinden Igor Yurgens röportajın üçüncü ve son bölümünde bu konulara değindi.
"Rusya kesinlikle acı çekiyor"
Yurgens, Medvedev ile 2012'de Kremlin Sarayı'ndan ayrıldığında Rusya'da yıllık enflasyon oranı yüzde 5,07'ydi, bugün savaş ortamında enflasyon yüzde 14'lere çıkmış vaziyette.
Ukrayna Savaşı'nın henüz başlarında "Rusya'da çok sayıda insan yaşam standartlarından fedakarlık yapmaya hazır" diyordu. Bugün kendisine o açıklamasını anımsattığımda "Kesinlikle acı çekiyoruz" diye karşılık veriyor. Rusya'da sıklıkla başvurulan "Siz Batı'da daha iyi yaşıyorsunuz biz Rusya'da daha iyi acı çekiyoruz" deyişini hatırlatarak... Rusların sabrının çok yüksek olduğundan dem vuruyor. Tarihi gerçekleri kimi zaman hicvederek ele alıyor Yurgens:
Hiç şüphe yok ki; ekonomik ıstıraplara şimdi bir de kısmi seferberlik çağrısı eklenince Rusya'daki birçok ailede bunun yarattığı acıyı görebiliyoruz. Ukrayna'daki çatışmanın seyrine baktığımızda Rus birliklerinin 2-3 hafta içinde kazanacağını öne sürdüğü hızlı savaş kavramının artık yerinde durmadığını görüyoruz. Çatışmalar ne kadar uzun sürerse Rusya'da daha fazla haneye daha fazla zorluk girecek ve bu ülke nüfusunun tüm kesimlerine yayılacak"
Rusya'nın kuşatılmış bir kaleye dönüşüp dönüşmediğini sorduğumda, "Buna hiç şüphe yok" yanıtı veriyor Yurgens. Savaş halinde altyapıyı geliştirmenin çok zor olacağını belirtip devlet güdümlü ekonomi riskinin görmezden gelinmemesi gerektiği vurgusu yapıyor.
"Yaptırımlar savaştan daha iyidir"
Savaş devam ederken Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) geçtiğimiz günlerde Rusya ile ilgili araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Buna göre Rusya'da yoksulluk sayısının 8,3 milyon kişi artacağı tahmin ediliyor. Yaptırımlar Rusya'nın belini büküyor, Moskova o yaptırımları Türkiye üzerinden delmeye devam ediyor, Avrupa Birliği tetikte.
Rusya'da kimi kesimlerce oligarkların sözcüsü olarak nitelenen Igor Yurgens de haziran ayında Letonya'ya gitmek isterken "iç güvenlik" tehdidi oluşturduğu gerekçe gösterilerek ülkeye alınmamıştı.
Tüm zorluklarına karşın Yurgens, savaşın neden olduğu yaptırımların savaştan evla olduğu düşüncesinde:
Yaptırımların savaştan daha iyi olduğu su götürmez. Yaptırımlar, askeri çatışmalardan daha az insani trajedi ve kurban getiren ekonomik savaşlardır. Bu açıdan bakıldığında Rusya'ya yönelik yaptırımlar III. Dünya Savaşı'ndan daha iyidir. Evet, karşılıklı olarak acı verici bir enstrüman. Batı Avrupa'da doğalgaz ve enerji fiyatlarının ne halde olduğu ortada. Ama yine de yaptırımlar Fransız, Alman veya İngiliz askerlerinin Rus askerlerini öldürmesinden ve elbette bunun ters ihtimalinden daha iyidir"
Igor Yurgens, ekonomik yaptırımların Avrupa Birliği ve ABD tarafından kurumsallaştırıldığını belirtip "Batı ne yaptığını çok iyi biliyor" diyor. Elbette bu durum vakti zamanında siyasetin içinde aktif olarak da yer almış bir Rus iş insanını memnun etmiyor:
Kendi insanlarımı zorlayan bir mesele hakkında onları takdir ettiğimi söylemiyorum. Ancak yaptırımların mimarisi açısından değerlendirildiğinde bunun Rusya'nın gelirlerini kesmek için çok maharetli bir araç olduğunu düşünüyorum. Batı, Rusya'nın bütçesini savaş için kullanma iradesini sınırlamaya çalışıyor. Kültür, bilim, serbest dolaşım hakkı, öğrencilere yönelik kısıtlama ve yaptırımlar… Evet, bunların hepsine karşıyım. Ama yine de Fransızların dediği gibi ‘La guerre est la guerre' yani savaş savaştır"
Avrupa Putin soğukları yüzünden Ukrayna'da taviz verir mi?
Kimilerinin nazarında Putin'in hesabı soğuktan donan Avrupa vatandaşlarının hükümetlerini Ukrayna liderliğini uzlaşmaya mecbur etmeye zorlayacakları yönündeydi.
Bu kış böyle bir şey gerçekleşecek mi? Soru bu. Yurgens böyle bir beklentisinin olmadığını söylüyor:
Bir yandan elbette ABD'de ara seçimleri izlemeliyiz. Eğer Biden, Temsilciler Meclisi ve Senato'da desteğini tamamen yitirmezse elbette Ukraynalılar için aynı sadık desteğini sürdürecektir. İngiliz ve Avrupa Birliği'nin politikacıları da aynı tavırda. Bu çatışmada Ukraynalıları desteklemek için ciddi bir kararlılık var. Ve bu kışın ötesine geçecek... Avrupa Birliği, NATO ve ABD'nin enerji baskısı nedeniyle geri adım atacağını düşünmüyorum."
Yurgens: Orduyu bu kadar kötü organize edenlerin cezası ne olacak?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen ay bu zamanlar ülkede kısmi seferberlik ilan etti. Putin söz konusu kararını Ukrayna'da işgal ettikleri toprakların güvenliğini sağlamak için acilen almak zorunda kaldıklarını açıklamıştı. Ordunun yedek birliklerinin göreve çağrılması beraberinde göç dalgasını getirdi.
Novaya Gazeta Europe, 26 Eylül'de bir Kremlin kaynağına dayanarak seferberlik ilan edildiğinden beri 261 bin erkeğin ülkeden ayrıldığını belirtti. Rusya, medyada yer alan 700 bin Rus'un ülkeden kaçtığı yönündeki haberleri yalanladı. 4 Ekim'de Forbes Rusya ise bir Kremlin kaynağına atıfta bulunarak Putin'in emri vermesinden beri ülkeyi terk eden insan sayısının 700 binden de yüksek olabileceğini yazdı. Rusya'da süren kısmi seferberlik sürecine değinen Putin ise "300 bin kişiden 222 bini askere alındı. Yaklaşık 2 hafta içinde tüm seferberlik faaliyetlerinin biteceğini düşünüyorum" diye konuştu. Son olarak Rusya'nın tüm bölgelerinde savaş dönemine yönelik "hazırlık durumu" yükseltildi.
Yurgens, söz konusu çağrıyı nasıl yorumladığını sorduğumuzda "Şu anda pek çok insan, 1 buçuk milyon kişilik bir orduya sahip olan Rusya'nın çok hazırlıklı olmayan 300 bin kişiyi neden çağırdığını merak ediyor" yanıtı veriyor:
Bu meşru bir soru. Seferberlik çağrısına yönelik protestolar var. Kötü yönetim, kötü muamele, onları silahlandırma, eğitme ve mevcut ordu birimlerine entegre etme konusunda çok zayıf olan askeri yönetimin örgütlenmesi hususunda çok eleştiri var. Öyleyse bakalım ülkemizin siyasi sınıfının tepkisi ne olacak? Orduyu bu kadar kötü organize edenlerin cezası ne olacak? Ve elbette uzun vadede halkın tepkisi ne olacak? Hepsine bakıp göreceğiz."
The Independentturkish